Belayı Bal eylemek...

Ne zaman ki Merhametimiz menfaatimizden önce gelirse işte o zaman tüm dünyayı ısıtabiliriz, doyurabiliriz...

Merhamet... Hani hepimizde olan ama bazen dünya telaşından, rızık korkusundan, toplum baskısından ortaya çıkaramadığımız merhametimiz...

Mahallenizde mutlaka evine sıcak ekmek girmeyen, odunu, kömürü olmayan, çocukların ayakları üşüyen evler vardır.

Şöyle bir göz gezdiriverin.

Olmadı muhtara sorun.

Onlar biliyorlar kimlerin ihtiyaç sahibi olduğunu.

Bir omuz desteği de siz verin.

Yakın bir fırın ile konuşun.

Onlarda aylık ekmek fişleri oluyor.

100 liralık, 200 liralık (gücünüz neye yeterse)

alın ve onu bir garibana verin.

Sizin ihtiyaç fazlası gördüğünüz kıyafet, eşya vb şeyler başkalarının en temel ihtiyacı oluyor.

O nedenle atmayın eşyalarınızı ve mahallenizde, ilçenizde bir hayır evi oluşturun.

Boş vakti olan beş, on bayan gönüllü olur.

Zamanla evlere, yüreklere ulaşılır.

Hele de şu korona günlerinde

Birçok işyeri kapandı.

Çoğu kişi çalışamaz durumda.

Bu virüs de bizim çağın, bizim neslin imtihanı oldu.

Gelin bu belayı Bal eyleyelim.

Dualarımızın yanına fiili duaları da ekleyelim.

Harekete geçelim.

Sadaka verelim, verilen sadakaları ihtiyaç sahiplerine ulaştıralım...

Az sadaka çok belayı def eder.