BARIŞ PINARI

" Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda bir çok pınarlar fışkırttık."( Yâsin sûresi, âyet 34 )

     Ellerde Kur'ân, dillerde Tekbir, kalp ve gönüllerde Allah ve Resulullah aşkıyla yine yollara düştük, eman dileyene eman, merhamet bekleyene merhamet, susuzlara pınar, açlara ekmek olmak, beyin ve kafalara özgürlük götürmek amacıyla, " Afrin harekatından sonra tekraren sınırlar aştık, susuz insanlara "  Barış pınarı"  olarak çağlayanlar gibi sınırlar aşmış bulunuyoruz!.. 

     Yahya Kemal Beyatlı'nın  şu meşhur şiirinde dile getirdiği gibi:

     "Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yâ Rabbi!..
       Senin uğrunda ölen ordu , budur Yâ Rabbi!.
       Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
       Galip et; çünkü bu son ordusudur İslâm'ın."
                                .........
     Tarihte, " Barış pınarı" harekatı yeni bir harekat değildir. Müslümanlar olarak, bunu Hudeybiye'de Rıdvan ağacının altında, Hendek, Hayber, Uhud ve Bedir kuyusunun hemen yanında yaşadık. 

      "Barış Pınarı"nın suyundan, bundan taam 948 yıl önce Malazgirt'te; Murat suyunun, Fırat ve Dicle pınarının özünden ve gözünden içmiş olduk. 

      Asker-millet olarak dur durak bilmeden Tuna nehrinin  çıkış noktasına ulaştık, Tuna'dan yudum yudum " Barış suyu" içerek, Mercidabık'a, Ridaniye'ye uzandık, oradan Tih sahrasını hızla geçerek, Hadim'ül Harameyn" kutsal ünvanını alarak, Kâbe'nin aziz suyu " Zem zem"i; İslambol'a taşımış olduk. Yavuz Han, Nil'in berrak sularında Hilafet unvanını elde  ederek, " Cihangir Sultan" unvanını hak etmiş oldu.

      Gün oldu, Milli Mücadele yılları ile yüz yüze geldik. Sakarya, Menderes'ler ve Batı Anadolu pınarlarını birleştirerek, onların billür sularından içerek, Ceyhan, Seyhan ve Hurman pınarlarını, Tanır Ayran dedeyi Kıbrıs bozkırına götürdük.  Dolayısıyla;

     Bu aziz cihad bitecek gibi değildir. Ne Afrin'la, ne Münbiç'le, ne Kandil, ne Carablus'la vb. bitecek, hitame erecek değildir. Soysuzlar, Engerek yılanları başlarını uzattıkça bu kutsal barış harekatı, onların başlarını ezmek için hareket halinde bulunacağız!..

     Netice olarak;

     " Barış Pınarı" harekatının, cihadının milletimize, askerimize ve tüm insanlığıa hayırlar, barışlar getirmesini niyaz ediyorum. Akın akın o topraklara akıp giden Mehemmetçiğin muzaffer olmasını temenni ediyorum.

     Asker- millet olarak, gözümüz, gönlümüz, fikrimiz, zikrimiz, duamız, okumuş olduğumuz " Fetih Sureleri" onlarla bir ve beraber olacaktır. 

     Gönlümüz arzu ediyor ki; yarın ki; cuma hutbelerinde, vaazlarında, müminler, zafer müjdesi ile doymuş olsunlar!.. Minarede yanan kandiller, " Barış Pınarı"nın odak noktası, çıkış menşei olsun!.. Dolayısıyla;

     Ya Rabbi!.. Ellerimiz sana açtık, dualarımız makbul ve kabul eyle, Askerimizin, zaferini bu millete göster!.. Onu, millet olarak doya doya yaşayalım! Âmin!.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir