Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

8 MART KADINLAR GÜNÜ !.. 

     " Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helâl değildir. Ve açık bir biçimde fuhuş işlemedikçe, verdiğiniz bir şeyi onlardan geri almak için onlara baskı yapmayın! Ve onlarla güzel bir şekilde geçinin; zira onlar size itici gelse bile, hoşlanmadığınız bir şeyde Allah bir çok hayır dilemiş olabilir. " ( Nisâ sûresi, âyet 19) 

     Yani, ayeti kerimeden anladığımıza göre, kadını bir meta gibi görüp miras yoluyla elde etmeniz. Cahiliyyede kadın miraslık bir mal ve meta gibi görülmekteydi., modern denilen cahiliyye de ise teşhirlik bir meta gibi görülmekte. Onun içindir ki,

     Hissi ve duygusal sebeplerle yuva dağıtarak kadını sokağa terk eden erkeği sorumluluğa davet etmek, uyarmak, insani, dini, sorumlu bir görevdir. Dolayısıyla,

     8 Mart Kadınlar Günü kutlanmasının , müslümanlar, İslam'la uzaktan yakından bir ilgisi bulunmamaktadır. Tamamen ABD. çıkışlı bir sahte kutlama günü olup, Müslüman bireylerinde bu uydurma güne alet olmalarından başka bir şey değildir. 

     Bilindiği üzere, 8 Mart 1908 yılında Newyork'ta 15 bin çalışan kadının daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep etmesiyle gün kararlaştırılmıştır. Bir yıl sonrası ise Amerika Sosyalist Partisi 8 Mart'ı Ulusal kadınlar günü ilan etmiştir.Böylesi bir su götürür, tartışılır günü Uluslar arası hale getirmek fikrini ortaya atan kişi Clara Zetkin'dir. Dolayısıyla,

     8 Mart Kadınlar Günü, kadınların aleyhine çalışmış, onların özgür iradelerine gem vurmuş ipotek altına almış bir gün olmuştur. Yani:

     " Evsizliğin merkezi olan Batılı toplumlarda kadın doğurmuyor. Geçenlerde Kıbrıs Rum yönetimi her doğuran için 60 bin dolar vereceğini açıkladı. Biliyorum yine ikna edemeyecekler. Çocuğu angarya gören bir kadını doğurmaya nasıl ikna edebilirsiniz. Dahası, " kamu malı" haline getirilmek için içindeki anne öldürülmüş olan modern kadın, fıtratın haykıran sesini, taş kesilmiş kalple  nasıl duysun? 

     Eline köpeğin zincirini tutuşturdular ve " çocuk yok, köpek olsun" dediler. Modern kadın farkına varmadan köpeği çocuğun yerine koyu verdi. Çocuğun kahrına aldanmamak için evden kaçak modern kadın köpeğin kahrına katlandı.

     Tıpkı bir kocanın kahrına katlanmamak için evi gözden çıkaran modern kadının , kocalık sorumluluğunun hiç birini taşımayan bir sürü sorumsuz ve iffetsiz erkeğin kahrına katlandığı gibi. 

     Müslümana kadını önce birinci evi olan tesettürü, sonra ikinci tesettürü olan evi koruyor. Bu Allah'ın kendi talimatına uyan kadına bahşettiği bir lütuftur." ( Kelimeler, M. İslamoğlu, say. 146) 

      Kısaca, 8 Mart Kadınlar Günü'nün kutlanma amacı bu gün böyledir. İslamî tesettürü kaldırıp atmak, nikah altında olmamak, çocuk doğurmamak, sokaklarda, sallapati gezerek, keyif sürmek, erkekler ne yapıyorsa, kadınların da aynen onları taklit etmesidir. Bira içilecekse bira, sarhoş olunacaksa sarhoşluk, hippi, yippi, nihilist bir tarz şeklinde yaşanacaksa o şekli kabul etmektir. 

     Ne yazık ki, ülke olarak, millet olarak da bu eğri yollardan nasibimizi almış durumdayız. Modern geçinen, başkalarını modernlikle alkışlayan ailelere bakmalıyız ki, tamamen 8 Mart kadınlar günü onların beklediği, hem de hasretle gözledikleri bir gün olmuştur..

     Çiçekcilerin, harıl harıl çalışmaları, birahanelerin, içki hanelerin yoğunluk yaşamaları bunun en basit işaretidir. Gittikçe çoğalan köpek sevgisi ve sevdası, 8 Mart Kadınlar Günü'nün günler öncesi beklenmesi, iştiyakla gözlenmesi demektir. 

     Oysa, Müslüman hanımların 8 Mart Kadınlar Günü diye bir günleri bulunmamaktadır. Müslüman hanımların her günleri 8 Mart Kadınlar Günü olup, bir günlük, geçici, eğlencelik günle bir irtibatları bulunmamaktadır. Çünkü;

      Müslümanların annesi Hz. Hatice'nin, Hz. Aişe'nin, Hz. Fatıma'nın ve benzeri İslam hanımlarının böyle bir günleri yoktu buna ihtiyaçları da bulunmuyordu. Onlar kimdi,  kimlikleri ile yaşamış İslam hanımları idi. Halende, dünya boş olmadığına, inanmış anneler, kız kardeşlerinde, 8 mart Kadınlar Günü diye iğreti, iğrenç bir güne alet olmaları mümkün değildir.

     Netice olarak,

      " 8 Mart Kadın Günü" olarak kutlanan günde, kadınların bir gün mutlu yaşamaları, eğelenip, zaman geçirmeleri anlık bir mes'eledir. İnanan kimseler, hanımlarına bir ömür boyu değer vermiş, onların eş ve yardımcıları olmuştur.

      Diğer taraftüan, hiç bir ecnebi ülkesinde ,milletinde İslam'ın güzelliğine ait bir an, bir gün bir zaman dilimi bulmak mümkün değildir. O halde,

      Musalli insanların, beş vakit namazlarında, inançlarında  müstekim olan hanımların böylesi alavereye dalavereye alet olmaları, hoplayıp zıplamaları ğayri ahlaki bir davranıştır. 

     Çünkü, Müslüman hanımlarında, eğlenecekleri, gülecekleri zaman dilimleri bulunmaktadır. Örneğin, dini bayram günlerinde sevinmeleri, sevinç ve sürur içerisinde yaşamaları dururken, illada bir anlık geçici, faydasız, namüsait  zaman dilimlerine aldanıp, zevkü sefa sürmeleri ayıbın ayıbı, günahın günahıdır.

     Diğer taraftan, taklit, taklitçilik bir milleti iflah etmemiş, bundan sonra da etmeyecektir. " Men teşebbehe bikavmin fehüve minhum" " Kim, bir kavmi taklit ederse ondandır" fehvasınca mutlu olması, mutlu yaşaması imkansızdır. 

      Bendeniz, 8 Mart Kadınlar Gününü kutlamıyor, kutlanmasını da tavsiye etmiyorum.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın