6 ARALIK , TÜRK SANAT MUSİKİSİ GÜNÜDÜR!..
"Yüreklerden taşsın/ Yine, imanlar!/ İtrî, bestelesin/ Tekbiri'ni/ Evliya okusun Kur'an'lar!/ Ve Kur'an'ı göz nuruyla çoğaltsın/ Kayışzade Osman'lar!/ Naatını Galip yazsın,/ Mevlidi'ni Süleyman'lar!/ Gel, ey Muhammed, bahardır./ Dudaklar ardında saklı/ Aminlerimiz vardır!" ( Arif Nihat Asya)
Gerçekten, duygu yüklü, duygusal bir milletiz!.. Zaman zaman hislerimize hakim olamaz, güzel bir ses, makam, İlahi, Naat, Kaside, beste, güfte, Türkü ve Şarkı karşısında çocuklaşır hemencecik ağlarız, gözlerimizden yaşlar boşanır.
İtiraf etmeliyim ki, bendeniz böyle bir yapıya sahip bir faniyim. Ruhumu okşayan, her güzel şeyden hoşlanır, okunan Kur'an karşısında heyecanlanır, hüzünlere mağlup olurum.
Zaman zaman, internet sayfalarında, İsmail Coşar hocayı takip eder, onun, " Çanakkale'yi" okumasını dört gözle beklerim. "Plevne" ve " Yemen" türküsünü dinledikçe galeyana gelir, her toplantıda okunuşunu zevkle, keyifle dinlerim.
Türk Sanat Musikisinin; her Türk insanının gönül dünyasında ayrı bir yeri bulunmaktadır. Bunların, Türk filmlerin e bile konu olması önemli bir mes'eledir. " Senede Bir Gün" adlı Türk filmi ve sanat musikisi; başlı başına bir facianın nasıl olduğunu, Balkan'lardan hızla geri çekilişimizi anlattığı için bir değil, beş kere yine takip ederim.
Musiki açısından, çok çok zengin kültüre sahip bir milletiz!.. İmparatorluk döneminde yaşamış, öyle muazzam üstadlar boy göstermiştir ki, onların tamamını hayırla ve rahmetle yad ediyoruz.. Fuzuli, Nabi, Nef'i veya şair mahlaslı padişahlarımız.
Mehmet Emin Yurdakul, Arif Nihat Asya, Mehmet Akif, Hasan Hasri Çantay, Hayati Vasfi Taşyürek, Abdurrahim Karakoç ve Bahaeddin Karakoç, Necip Fazıl, Erdem Bayazıt vesair üstadlar!..
Tüm bu şairlerimizin eserleri şarkıya dökülmüş, Türk sanat musikisi olmuş, milletimizi heyecandan heyecana sürüklemişlerdir.
Aşık Mahzuni ustanın, bu gün eserleri oyun havasına dönüştürülmüş, ne yazık ki, düğünlerde, insanlarımız, şıngır, mıngır o havanın eşliğinde halay çekmekte, kıç kıvırmaktadır.
Zaten, kendisi de, bu işten dertli olarak vefat etmiş bir ustadır. Bir söyleşi de diyor ki: " Ben, " susuz Urfa, yolsuz Maraş" dedim, insanımız kalktı şıngır şırgır oynadı." diyor.
Demek ki, musikimiz, sıradan, basit bir eylem değildir. İçerik dolu, anlam yüklü deyişlerdir. Hicaz, Kürdili Hicaz, Nihavend, Kerkük deyişleri, bu milleti coşturmakta, heyecandan heyecana sürüklemektedir.
Mustafa Yıldızdoğan ustanın tüm eserleri, " Bir Kızıl Goncaya benzer dudağın" şarkısının üstadını hayırla yad ediyorum. Çünkü, bu deyişinde, Resulullah (sav)'i anlatmakta ve ifade etmektedir.
Sonuç olarak;
6 Aralık " Türk Sanat Musiki Günü"nü kutluyorum.Hayatta olan bestekar, güfteci ustalara hayırlı ömürler diler iken, vefat etmişlerimizi hayırla, dualarla anıyorum.
Kıymetli dostum Ozan Çelebi, kendisini yetiştirmiş bir ozanımızdır. Allah hayırlı ömürler versin. Yani, Ozan Çelebi'miz, Hollanda Türklerinin gülü, sümbülü, nergisi ve goncasıdır.. Sağ olsun, var olsun!..
Afşin'li Nurettin Ertekin üstad; halen Yeşil Afşin Gazetesinde yazmaktadır. Allah, hayırlı ömürler ihsan buyursun!.. Zaten, Afşin denince hemen akla, şairi, edibi, ozanı ve pehlivanı gelmektedir.
Ozan Nuri, Ozan Erbabi, Çelal Çaçan, Mustafa Hamiş kardeş, daha isimlerini zikredemediğim bir hayli dost!.. Haşim Kalender bey gibi.. Hasılı;
Musiki sinaşlarımız ; ilhamlarını nereden alıyorlar biliyor musunuz? Sahabe-i kiramdan ve Mute'de şehit düşen, şair Abdullah İbni Revaha'dan almaktadırlar.. Tüm musikicilerimizi, üstadları saygı ile selamlarım, dillerine ve tellerine sağlık diliyorum.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın