17-25 ARALIK HİLEKÂRLIĞI !..

Türk tarihi, Türkiye'miz ve alemi İslam; Asr-ı Saadetten sonra neler görmüş ne tür sahtekarlıkla karşılaşmış ve sonunda da Müslümanlar neler çekmiş nelere şahit olmuşlardır. 

     Bu tür kepazeliği, Selçuklu döneminde Sabbahiler ve diğer İslam dışı unsurlar icra etmişler, milleti; sık boğaz ederek, din, iman, İslamı inancı ile istihza etmişlerdir. 

     Bu tür pervasızlığı, acımasızlığı Osmanlı döneminin her devresinde ve döneminde yaşamış olduğumuz gibi, Cumhuriyet devrinde de  bu tür aymazlıklar, din dışı oluşumlar varlığını göstermiş, hali hazırda göstermeye, aziz millete acı çektirmeye devam etmektedirler!.. 

     Neden ve niçin?

     Bu aziz millet, Kur'an'dan kopuk yaşadığı müddetce, Gavsları Mehdileri, Mesihleri, şeyhleri "üstün insan" şeklinde telakki etmeye devam ettikleri müddetçe bu tür densizlikler, hilekârlıklar aynen devam edecektir!..Dolayısıyla;

     17-25 Aralık düzeni, hilesi, hayasızlığı, utanmazlığı ve edepsizliği bu milleti arkadan vurmak, seçilmiş. demokratik usullerle iş başına gelmiş Ricali Devleti yıpratmak, onları etkisiz ve işlevsiz hale getirmekten başka bir değildir. 

       Bu çirkin düzenin, planın ve kurgunun arkasında Fetö kalleşinden ziyade, ABD. İsrail ve sair Türkiye düşmanı ülkeler bulunmaktadır. Pensilvanya'nın sahte Mesih'i, devede bir kulak, su üzerinde bulunan bir kabarcık,  sesi çok çıkan bir aptalın serüvenidir. 

      Lakin, mes'elenin dibacesine inildiği zaman görülecektir ki, bu galiz plan, edepsizce kurgulanmış oyun, milleti arkadan hançerlemek, devleti ve ülkemizi zayıf düşürmek, devlet bünyesinde kaotik haller meydana getirmektir. 

      Pensilvanya şarlatanı; o kadar geniş tahayyül sahibi,bir aldatılmış değildir. Onun böylesi, plan ve proğramlara gücünün, sikletinin yetmesi mümkün hiç değildir. 

    Aslolan, perde arkasındaki ülkeler, ajanlar, Cİa, Siyonizm oyunundan başka bir şey değildir. Zaten öyle olmasaydı, zikredilen sahte Mesih, adam gibi kendini teslim eder, böylesi çirkin bir  ilkelliğin hesabını vermiş olurdu.

     Bu sahte şehte Mesih; imparatorluk döneminde yaşamış, devlete çeşitli gaileler çıkarmış bulunan Sabetay Sevi kadar bile mert, cesur değildir. 

     Hiç olmazsa, gerek Selçuklu ve gerekse Osmanlı döneminde devlete baş kaldıran hödükler, erkekçe, yiğitçe varlık göstermişler, ne Yahudilerin, ne Hristiyanların ayakları altına yatmamışlardır. 

       Ama, sahte Mesih'in sırtından toplanan dövizler, dolarlar, millet malları, fakirin, garibin, yetim ve öksüzün hakları; ABD'ye aktarılmaz, kalan üç günlük dünya ömrünü Müslümanların aleyhine harcamış olmazdı!..

     Sonuç yerine;

     Tüm bu olan, çirkin işlerden, arsızlıktan, hırsızlıktan milletin ders alması, kimin peşinde gidildiğini bilmesi lazımdır. Çünkü, elimizde, dünya durduğu sürece Müslümanları idare edecek bir kitabı ilahi var iken, sahte Mesih'lere, okumamış, satılmış din düşmanlarına ne hacet olabilir ki?..

     Pensilvanya moruğu, bir kere okul görmemiş, tahsil yapmamış, mektebin, medresenin kapısından bile geçmemiş bir Kur'an düşmanıdır. Hal böyle iken, böyle birinin, bu aziz millet evladlarına ne gibi faydası, hizmeti dokuna bilir ki? 

     Zaten, bu rezilin her hali bir hayal, her yaşantısı bir uydurmadan başka bir şey değildir. Onun içindir ki, aziz millet evlatlarının ister resmi, isterse gayri resmi insanlarımız olsunlar, akıllarını başlarına almalılar, bu soytarının hilekârlığına aldanmasınlar, bunun ipliğini pazara çıkarmak için ne biliyorlarsa, bir bir resmiyetin karşısında haykırsınlar!.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir