Trabzon Müftüsünden Kurban Bayramı Mesajı

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Kıymetli Kardeşlerim!
Rabbimize yakınlaşmanın, verdiği nimetlere şükretmenin, O’nun sevgisini bütün sevgilerin üstünde tutmanın ve Allah’ın emirlerine teslim olmanın bir göstergesidir kurban. Kestiğimiz kurbanlar, bize Hz. İbrahim’in sadakatini, oğlu İsmail’in teslimiyetini ve her ikisinin de kazandıkları zorlu imtihanı hatırlatmaktadır.

Değerli Kardeşlerim!
Kurban Kur’an-ı Kerim’de başlı başına bir kulluk göstergesi olarak nitelendirilmektedir.[1] Yüce Rabbimiz; “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”[2] buyurmakta, Peygamber Efendimiz de; “Âdemoğlu, kurban bayramı günlerinde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olamaz.”[3] ifadesiyle bu ibadetin önemine dikkatlerimizi çekmektedir. Bu nedenle gerekli şartları taşıyanların kurban kesmeleri dini bir görevdir. Kurban; mali bir ibadet olmasının yanı sıra, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutan ve sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunan bir ibadettir.

Aziz Kardeşlerim!
Bütün ibadetler Rabbimize yaklaşma gayesiyle yapılmalıdır. Kurban ibadetinin amacı da, Allah’ın rızasını kazanma ve O’nun isteğine boyun eğmedir. Bu nedenledir ki yüce Rabbimiz Hac suresinde “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. Ey Muhammed! Güzel davrananları müjdele!” [4] buyurmaktadır. Böyle bir gaye, kesilecek hayvanı, eti ve derisi için kesilmenin çok ötesinde bir yere taşımakta ve ona kurban özelliği kazandırmaktadır. Bu ibadeti yerine getiren kimseyi de, takvaya ulaştırmaktadır.

Aziz Kardeşlerim!
Bayramlar, birlik ve beraberliğimizi en üst seviyede yaşadığımız günler olmalı, büyükler ziyaret edilmeli onların hayır duası alınmalı, küçükler unutulmamalı ve bu günler küçüklerimizin her daim akıllarında güzel izler bırakıcı bir zaman dilimi olmalıdır. Sevgili Peygamberimizin şu hadisini unutmayalım. “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve hastalığa tutulurlar.”[5]

Değerli Kardeşlerim!

Bu vesileyle bazı hatırlatmalarda bulunmak isterim:

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da, Diyanet İşleri Başkanlığımız, Türkiye Diyanet Vakfı işbirliği ile vekâleten Kurban Organizasyonu düzenlemiştir. Kurbanlarını vekâlet yoluyla kestirmek isteyen vatandaşlarımıza yardımcı olunması amacıyla, bu organizasyona katılan vatandaşlarımız adına, kurbanların bir bölümü ülkemizde, bir bölümü de yurtdışında kesilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaktadır. Vekâleten kestirmeyi düşündüğünüz kurbanlarınızı il ve ilçe müftülüklerimize verebileceğinizi belirtmek isterim.

Arefe günü sabah namazından sonra başlamak suretiyle kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazının sonuna kadar namazların farzlarından sonra teşrik tekbiri getirmeyi unutmayalım.

İşlerimizi iyi ve güzel yapmamızı, tüm yaratılmışlara karşı merhametli olmamızı öğütleyen yüce dinimiz, kurban kesme konusunda da aynı duyarlılıkla hareket etmemizi emretmiştir. Buna göre kurban edilecek hayvanlara eziyet edilmemeli, hayvanların kesimi mutlaka ehil kimselere yaptırılmalı, kurban atıkları gelişigüzel yerlere bırakılmamalı ve çevre temizliğine özen gösterilmelidir.

Müslüman toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma esas olduğundan kurbanımızı fakir fukara ile ve yakın çevremizle paylaşarak dinimizin güzel karşıladığı bir uygulamayı devam ettirme gayretinde olalım.

Kurbanın Rabbimizin rızasına nail olmak için kesildiği ve bir teslimiyet ibadeti olduğu unutulmamalı, birbirimizi kırmadan güzel bir bayram geçirmeye gayret gösterelim.

Bu duygular içinde; tüm İslam âleminin, halkımızın ve din görevlilerimizin mübarek Kurban Bayramı`nı kutluyor, bu bayramın, hanelerimize, ülkemize, insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini Cenab-ı Allah`tan niyaz ediyorum.

Keramettin DEMİR
İl Müftüsü

___________________

1. Hac, 22/32-36
2. Kevser, 108/2.
3. Tirmizi, Edahi, 1.
4. Hac, 22/37
5. Buhârî, Edeb 27.