Hz. Peygamber ve Güven Toplumu...
DİYANET HABER- Kutlu Doğum Haftasının ‘Hz. Peygamberi anmaktan anlamaya’ şiarıyla 28 yıldır idrak edildiğini ve Milletimizin kalbinde daima var olduğunu kaydederek, “Milletimizi millet yapan ve milletimizin her ferdini bir araya getiren en büyük sevgi, Peygamber sevgisidir. Millet olarak her zaman onun rahmet ikliminde yeniden yeşermişiz. Kutlu Doğum Haftası yurt içi ve yurt dışında, dünyanın çeşitli ülkelerinde de idrak edilmektedir.
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Kutlu Doğum Haftasının ‘Hz. Peygamberi anmaktan anlamaya’ şiarıyla 28 yıldır idrak edildiğini ve Milletimizin kalbinde daima var olduğunu kaydederek, “Milletimizi millet yapan ve milletimizin her ferdini bir araya getiren en büyük sevgi, Peygamber sevgisidir. Millet olarak her zaman onun rahmet ikliminde yeniden yeşermişiz. Kutlu Doğum Haftası yurt içi ve yurt dışında, dünyanın çeşitli ülkelerinde de idrak edilmektedir.
Kutlu Doğum Haftasının üç büyük faydası olmuştur. Kutlu Doğum Haftası her sene bir bilgi, aydınlanma ve irfan ziyafetine dönüşmektedir. İkinci olarak, Muhammed Mustafa sevgisi etrafında birliğimizi, beraberliğimizi pekiştirmektedir. Üçüncüsü ise Müslüman kardeşlerimiz için manevi bir yenilenme haftasına dönüşmüştür.
Kutlu Doğum haftalarını her yıl bireysel ve toplumsal hayatımızı yakından ilgilendiren temaları gündeme getirerek kutluyoruz. Bu sene Kutlu Doğum Haftasında üzerinde duracağımız tema, “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” olacaktır. Bu konunun belirlenmesinde dört önemli sebep vardır
1. Birinci sebep, bugün insanlık olarak küresel ölçekte bir güven bunalımı yaşıyoruz. İnsan insana dost dosta, kardeş kardeşe, komşu komşuya güveni kaybetti. Güvenlik sorununu çözmek için korkunç silahlar üretiliyor. Güvenlik adına ülkeler sınırlarına güvenlik duvarları örüyor, örmeye devam ediyor. Tarihte olduğu gibi. Sokaklar, caddeler, iş yerleri, alış veriş merkezleri, hava alanları kameralarla donatılıyor güvenlik sorununu çözmek için. Parmak izleri kaydediliyor her tarafa güven sorununu çözmek için. Retina göz okuma sistemleri devreye sokuldu. Bütün bunlara rağmen dünyamızda güven sağlanamıyor. Bütün bu tedbirler alınıyor, ama bunlara rağmen dünyamızda güven sağlanamıyor. Şimdi insan Allah’tan korktuğu için süte su katmayan toplumu arıyor.
2. Sadece biz insanlar ve insanlık ailesi değil, ortak evimiz ve ortak yurdumuz olan çevre ve tabiat güvenliği de kaybolmaya başlamıştır. İnsanların hırsları, tamahları, tutkuları, güç tutkusu, servet tutkusu, şehvet tutkusu kâinatı yaşanamaz hale getirmiştir. Bitkiler, canlılar âlemi, insanlığın güvensizliğinden zarara uğramıştır. Beslendiğimiz gıdalar, içtiğimiz sular, teneffüs ettiğimiz hava kirlenmiş, çevre ve tabiat güvenliği kaybolmaya başlamıştır.
3. İslam coğrafyasında güven kaybolmuştur. Ahlak ve hukuk tanımayan karanlık ve kuralsız savaşların pençesinde İslam coğrafyası tarumar edilmektedir. Şiddet ve terör, saldırı ve çatışmalar coğrafyayı kan ve gözyaşına boğmuştur. Kültür ve medeniyetimizin bütün zenginlikleri yağmalanmıştır, şehirlerimizi harabeye çevrilmiştir. İslam dininin yeryüzüne kazandırmak istediği 5 büyük emniyetin 5’i de kaybolmakla karşı karşıya kalmıştır. Can emniyeti, mal emniyeti, din emniyeti, akıl emniyeti, nesil emniyeti, bunlara ilave edeceğimiz ırz ve namus emniyeti, onur ve haysiyeti yara almış, bütün bu güvenlikleri kaybetmekle karşı karşıya kalmış bulunuyoruz.
4. Hz. Peygamber ve güven toplumu temasını seçmemizin dördüncü sebebi, 15 Temmuz ihanet, işgal ve darbe teşebbüsü, toplumsal güvenimizi zedelemiştir. En önemlisi de din güvenliğimiz tehdit edilmiş, dine güven yara almıştır.
Bütün insanlık, güveni nasıl yeniden inşa edebileceği konusunda tereddütler yaşamaktadır. Çünkü güven konusu insanın içinden başlar, güven konusu insanın kalbinde, tesis edilemediği zaman güveni tesis etmek mümkün olmaz.
Hem dünyanın içinden geçtiği güvensizlik girdabını, hem coğrafyamızın karşı karşıya kaldığı güven bunalımını ortadan kaldırmak ve yeniden güveni tesis etmek için, bir sevgi toplumu oluşturmamız lazım.Kin ve düşmanlığı, haset ve ihtirası bir taraf bırakıp yeniden Hazreti Peygamber’in rahmet ikliminde buluşmamız lazım bunun için Hazreti Peygamber’in hayatını okumaktan kendimizi ve çocuklarımızı mahrum etmememiz gerekir. Bu hafta hepimize büyük görevler düşüyor. Kutlu Doğum Haftamızın hem milletimizle, hem alemi İslam’da, hem gönül coğrafyamızda ve bütün insanlık ailesinde güvenin yeniden tesis edilmesine vesile olmasını Cenabı Hakk’tan niyaz ediyorum.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın