İhraç Edilen Memurlar 16 Kritere Göre Belirlendi. İşte O Kriterler...
MEDYA1 Ağustos 2016 günü Resmi gazetede yayınlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde kararname ile binlerce memur kamu görevinden ihraç edildi. Ondan sonra en çok merak edilen bu ihraçlar neye göre yapıldı.? İşte Sorunuzun cevabı burada....
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
DiniHaberler.com.tr: Ziver Büyüktaş'ın Haberi
OHAL kararnameleriyle kamu kurumlarından tasfiye edilen FETÖ üyeleri, ihraç ve men edilmeden önce 16 kritere tabii tutuluyor.
OHAL yürürlüğe girmesinden sonra devlet içindeki FETÖ mensuplarının tasfiyesini hızlandıran hükümet, örgütle ilişkisi olmayan ancak bu süreçte zarar görme ihtimali bulunan kamu personelini ayrı tutabilmek için hassas davranıyor.
Kurunun yanında yaşın da yanmaması için bakanlıklarda oluşturulan komisyonlar, Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı 16 kriter çerçevesinde hareket ediyor.
İFADELER VE İTİRAFLARDAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin sık sık FETÖ mensuplarının bildirilmesi çağrısı yapmasından sonra kurumlara yapılan ihbarlar da değerlendirmeye alınarak belirlenen kriterlere tabi tutuluyor. Ayrıca gözaltına alınan kişilerin ifadeleri, gizli tanıklar ve itirafların verdiği bilgiler de incelendikten sonra işlem yapılıyor.
Tasfiyeler sırasında suça bulaşmamış ve örgütle organik bağı olmayan kişilerin zarar gördüğü anlaşılırsa hata düzeltiliyor. Çok karmaşık ve kriminal bir yapıyla mücadele sırasında bazı yanlışlıkların yapılabileceği, bildirilmesi halinde hataların düzeltileceği ifade ediliyor.
17/25 ARALIK MİLAT
Kamu kurum ve kuruluşlarında FETÖ tasfiyeleri yapılırken Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı 17/25 Aralık tarihi baz alınıyor. O tarihe kadar Paralel Yapı ile ilişkisi veya sempatisi olmuş kişiler sözkonusu tarihten sonraki tavırlarına göre değerlendiriliyor.
17/25 Aralık’tan sonra örgütle ilişkisini kesmeyen ve organik bağını sürdürenler kamudan ayıklanıyor. FETÖ temizliğinde suistimallere yol açmamak için istihbarat kaynaklarından da yararlanılıyor.
İŞTE O KRİTERLER
- 17/25 Aralık’tan sonra Bank Asya ve Paralel Yapı’nın diğer şirketlerine parasal katkı sağlamak.
- FETÖ’nün sendikaları ve derneklerinde yönetici veya üye olmak.
- ByLock ve benzeri özel şifreli yazışma programını kullanmak.
- Kimse Yok Mu Derneği’ne bağışta bulunmak.
- Emniyet ve MİT ve MASAK raporlarının olması.
- Kapsamlı sosyal medya taraması.
- Örgütün sivil toplum kuruluşları adı altında sohbet ve toplantılarına katılmak.
- Doğal akış dışında kısa sürede terfi etmiş veya özel görevlere getirilmiş olmak.
- Örgüte 'himmet' adı altında para aktarmak.
- Güvenilir ihbarlar, ifade ve itiraflar bulunması.
- Takip ettikleri sitelerin incelemesinden elde edilen edilen sonuçlar.
- FETÖ üyesi şirketlerin normal olmayan işlemlerini yapmak, koruyup kollamak.
- Yargıda ve emniyette örgüt lehine hareket ettiği tespit edilen kişiler arasında yer almak.
- Paralel Yapı’nın ev ve yurtlarında kalanların sonraki yıllarda gösterdiği davranışlar.
- İşyerinde diğer çalışanlardan, tanıyan kişilerden elde edilen bilgiler.
- Örgütün gazete, dergi aboneliği ve çocuğunu okullarına göndermeyi 17/25 Aralık’tan sonra sürdürmek.
Kaynak: Karar gazetesi
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…