Yok artık! Erdoğan\'a öyle bir iğne yapacaklar ki...
MEDYA15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili en uçuk iddialar Takvim yazarı Ergün Diler\'den geldi. Komploculara taş çıkartan senaryoya göre darbenin merkezi İncirlik\'di ve Erdoğan için özel bir plan vardı
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
DiniHaberler.com.tr: TÜRKİYE'nin yaşadığı darbe girişimi konusunda en uçuk senaryo Takvim Gazetesi yazarından geldi. İddiasına göre ona bunları bir eli Pentagon bir eli Beyaz Saray'da olan ABD'li kaynağı anlattı.
Herşeyi bilen bu kaynağın aktardığına göre darbenin planlayıcısı Amerika ve NATO askerleriydi. Yardımcı rollerde ise İngiltere ve Almanya var.
DARBE İNCİRLİK'TEN YÖNETİLDİ
İşte Ergün Diler'in 'ABD'li kaynağına' dayanak aktardığı o uçuk plan;
İncirlik kahramanı
Evet! Kaç gündür ulaşmaya çalışıyordum. Sonunda ABD'li DOSTUMU buldum! Özellikle böyle buhranlı günlerde her şeyi o bilirdi! Hiçbir yerde bulamayacağınız, göremeyeceğiniz, duyamayacağınız şeyleri paylaşırdı.
Yine öyle yaptı.
Öyle böyle değil. Peşinen söylemek durumundayım.
DOSTUM bana olanları ve olacakları eksiksiz anlatır.
Benim bunların hepsini inanın yazma durumum yok!
Özellikle önceden... O objektif olarak nakleder ama ben SORUMLULUK gereği yazamam.
Haklı çıkacağımı bilsem de...
15 Temmuz'la birlikte pek çok soru sordum. "Bu darbe girişiminin lideri kim?", "Emri kim verdi?", "Başarılı olsalardı HÜKÜMETİ kim kuracaktı?", "Cumhurbaşkanı kim olacaktı?", "Parayı kim bulup verdi?", "Hangi gazeteciler darbenin içindeydi?", "Genelkurmay'da neler yaşandı?", "Akıncı Üssü'nde neler oldu?", "İstihbarat neden eksikti?" ve "Erdoğan dışında herkes bu darbeyi nasıl biliyordu?" Sorular benimdi!
Ama cevap bulmak kolay değildi!
Amerikalı dostum yine imdadıma yetişti. Bir eli Beyaz Saray'da, bir eli Pentagon'daydı. CIA'da neler olup bittiğini de çok ama çok iyi bilirdi!
Ben burada cevabını bulamadığım soruları sordum.
O da her zamanki gibi bütün çıplaklığıyla cevapladı.
İnsanın kanını donduran gerçeklerden söz etti.
Öyle detaylar verdi ki; şaşırıp kalmamak mümkün değil.
Ve en kötüsü insanda "Biz hiçbir şey bilmiyoruz!" hissi uyanıyor.
Bunu hiç sevmiyorum.
Ama işimiz gazetecilik.
Doğru insana doğru soruyu sormak durumundayız.
Ben sordum...
İnanılmaz cevaplar geldi.
Hala şaşkınım.
Bakalım siz ne hissedeceksiniz.
Okuyun anlayın!
İşte o sohbet...
* 15 Temmuz'da neler oldu?
İtiraf etmeliyim ki Türkiye'de bir askeri darbe girişimi olacağına hiç ihtimal vermiyordum. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 3 parça olduğuna, Başkan Erdoğan'a yakın olan ekibin bunu engelleyeceğine inanıyordum.
Öncelikli olarak Başkan Erdoğan'a yakın isimlerin ordu içinde çok etkisiz olduğu ortaya çıktı.
15 Temmuz'un ilk sonucu bu!
* Sonuca geliriz! Kim yaptı 15 Temmuz'u?
Peki, darbe girişimini kim yaptı? Gülen hareketine bağlı askerler mi? Evet! Bunu kabul etmekle birlikte darbenin planlayıcısı Amerika (NATO askerleri), yardımcı oyuncular ise İngiltere ve Almanya. Merkel'in emri ile İncirlik'te lojistik destek sağlandı. Bu konuda hiç şüphe olmadığını belirtmeliyim. Buna net olarak inan. Zaten Almanya ile yaşadığınız İncirlik sürtüşmesini hatırla!
* İncirlik önemliydi yani?
Elbette! Bekle oraya geleceğim...
* Gelin artık ama!
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde GÜLEN'e bağlı askerler vardır.
Bunların büyük çoğunluğu ALBAYLARDIR! Paşalar da vardır ama bunların tek bağlı olduğu MAKAM GÜLEN değildir.
Albaylar bu darbenin içindeydi.
Hemen hemen hepsi! 400 kadar ALBAY yani! Sadece askerler değil ki! Erdoğan'ın yanında olanların bazıları da DARBENİN içindeydi!
Odasına kadar girenler DARBENİN merkezindeydi!
Gelelim İncirlik'e...
* Lütfen!
Darbe girişimi tek noktadan yönetildi. Merkez İncirlik Hava Üssü... İncirlik NATO'dur, NATO da İncirlik... Belki 5 NATO üssü daha vardır merkez olarak gösterilen ama İncirlik başkadır. İncirlik, Amerika için Türkiye'den çok daha önemlidir.
Komuta merkezi de bu nedenle İncirlik'ti.
* Biraz açar mısın? Darbe girişimini anlamamız lazım!
Tabii ki... Albay John C. Walker (İncirlik), Albay Michael Manion (İncirlik), Yarbay Timoty Cook (İzmir) ve Yarbay Mark Coker (Ankara)...
Darbenin arkasındaki isimler bunlardı.
Bunlar operasyonu yürüttü! Türk ordusu içindeki DARBEYE karışanlar ve daha üst rütbeli komutanlar dahil çok kişi bunlardan EMİR ALIRDI!
Darbecilerden pek çoğu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'dan emir almaz bunlardan alırdı. Siz bilmezdiniz ama... Bunları bilmediğiniz için de 15 Temmuz'u anlamakta zorlanıyorsunuz!
Devam edelim...
* Evet! İlginç bir yere geldik çünkü!
Şimdi sizin doğru bildiğiniz yanlışı anlatayım!
* Lütfen!
Darbenin en önemli 4 komutanının görevleri de farklıydı.
Öncelikli olarak Başkan Erdoğan'ı alacak ekibi yöneten kişi Yarbay Timoty Cook'tu. Aralarında birçok CIA ajanının olduğu ekip Başkan Erdoğan'ı Marmaris'teki otelinden alıp, İzmir'deki NATO üssüne götürecekti. Burada özel bir iğne yapılacak olan Başkan Erdoğan artık eskisi gibi olamayacaktı.
* Büyük plan bu muydu?
Elbette! Başkan Erdoğan'ın ele geçirilme planında cinayet kesinlikle yoktu. Erdoğan ne kadar kayıp verilirse verilsin sağ olarak İzmir NATO üssüne götürülecekti.
Yapılan iğneden sonra, Ankara'ya transfer edilecek Erdoğan için zor günler başlayacaktı. Bazı paşalar önceden ayarlanmıştı. Suriye'deki kimyasal silah bile Erdoğan'ın üzerine kalacak bir suç olacaktı.
İhanetler mahkemede tavan yapacaktı. Yalanlarla Erdoğan yalnızlaştırılacaktı. Yanında bir tek ailesi kalacaktı. Büyük ihtimal bir sonraki adım LAHEY, yani SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİ olacaktı... Bu adamlar planı böyle yaparlardı. Sen de bilirsin ki tek sonuç için yola çıkılmaz! Yalnız şunu unutma, bu plan hala yürürlükte!
Çöpe atılmış değil. Dikkat edin!
* Peki İncirlik'e dönelim. Sorularım var!
Önce ben bitireyim izin verirsen!
* Peki buyurun!
Sana kimsenin bilmediği bir şeyi söyleyeceğim.
* Çok mutlu olurum!
İncirlik'ten yönetilen darbe girişiminin başarısız olmasının nedeni, BİR TÜRK SUBAY! Bunu ilk kez duyduğunu biliyorum...
* Nasıl yani?
Darbenin başladığı ilk saatlerden itibaren her şey plana uygun gidiyordu. İncirlik'ten her nokta yönetiliyordu. Ancak o Türk subayı, kendi kararıyla İncirlik Hava Üssü'ndeki ilgili birimin elektriğini kesti. Daha sonra Ankara, bütün üssü elektriksiz bıraktı. İşte o andan itibaren darbe, başarısızlığa doğru yönlendi. Başkan Erdoğan'ı almaya otele giden Türk ekip, B Planı'nın bir parçası olarak harekete geçti.
Aslında Yarbay Timoty Cook'un CIA ajanlarından oluşan ekibi, Erdoğan'ı alacaktı. Onların başarısız olma ihtimali hiç yoktu. B Planı pek ihtimal dahilinde olmadığı için Türk ekip çuvalladı. Bütün acemiliğin nedeni bu! Kendilerine görev geleceğini bilmiyorlardı.
Zamanlama sorunları bu nedenle yaşandı. İNCİRLİK KÖR olunca bunlara "YÜRÜYÜN!" emri verildi.
Ama oyun bozuldu! Bozan da tek bir TÜRK SUBAY'dı!
EVET!
Korku filmi gibi yaşadığımız o gecenin daha pek çok bilinmeyen ayrıntısı var. Yarın inşallah devam ederiz. Bugünlük bu kadar.
Gazetenizi şimdiden ayırtın.
Yarın da inanamayacağınız ayrıntılar var. Burası TÜRKİYE...
Şaşırmamak gerekiyor ama elde değil...
Yarın ne mi var? O Türk subaya ne oldu? Kimler infaz için sırada?
Mısır örneği ne? Komuta kademesi işin neresindeydi? Kim ne biliyordu?
Orgeneral Ümit Dündar kim?
Erdoğan için yapılan plan ne? VE DAHA NELER NELER...
Hepsi yarın...
Bir NOT daha... Türkiye ne zaman NATO'ya girmek için müracaat etti? ABD Genelkurmay Başkanı Dunford'un geliş tarihiyle bunun bir ilgisi var mı?
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…