© Dini Haberler 2020

Memursen’de Fetöcü Yapılanmayı Kim Temizleyecek ?

Memurların hakkını savunmak üzere kurulmuş Memursen’in Genel Başkan’ı Ali Yalçın, Bank Asya ve Fetö okulları ile ilişkisi olduğu için açığa alınan kendi üyeleride dahil olmak üzere binlerce memura uygulanan adaleti kendi genel başkan yardımcısı için isteyebilecek mi ?

Memursen Genel Başkan Yardımcısı ve Toçbirsen Genel Başkan’ı Günay Kaya’nın 17-25 Aralık darbe sürecinden sonra Sayın Cumhurbaşkanının talimatlarına rağmen çocuğunu Fetöcülerin okulundan almadığını, 15 Temmuz kanlı darbe kalkışmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığının okulu kapatmasının ardından , çocuğunu Fetö’nün okulundan aldığını dile getiren bir haber sitesinin iddialarına Günay Kaya’dan yazılı açıklama geldi. 

Gariban Memurları Açığa Alan Devletin, Memursen Genel Başkan Yardımcısını Açığa Almaya Gücü Yetecek mi ?

 

işte Günay Kaya’nın Basın Açıklaması

Bazı internet sitelerinde hakkımda 09.08.2016 tarihinde yer verilen haber, içerik ve yorumlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirme zarureti doğmuştur.

Söz konusu haberlerde şahsıma, aile bireylerime ve hepsinden önemlisi üyesi, yöneticisi ve bağlısı olduğum sendikama ve Konfederasyonuma yönelik ithamlar, geçmiş, bugün ve gelecek kapsamında üçboyutlu bir manipülasyon/ provokasyon üretme iradesiyle kaleme alınmıştır.

Şahsım ve aile bireylerimden hiçbirininFetullahçı Terör Örgütüyle ilişkisi, bu örgütün uzantısı STK ve yayın organlarıyla ilgisi olmadığı bütün kamuoyunca bilinmelidir.

Çocuklarının geleceğine ilişkin karar verme ve sorumluluk alma hassasiyetlerine sahip her ebeveyn gibi şahsım da, çocuklarıma en iyi eğitim hizmetini alabilme imkanı sunma telaşını ilkokul 1. Sınıftan itibaren yaşadım ve gereğini yaptım. Çocuklarım başarılı geçen eğitim süreçlerinin bir sonucu olarak farklı okullardan gelen bursluluk sınavına katılım daveti çerçevesinde, katıldıkları sınavlarda elde ettikleri yüksek puanlarla birçok eğitim kurumundan burslu kayıt teklifi elde ettiler. Bu çerçevede oğlum 2012 yılında kazandığı bursluluk sınavı sonucuna dayalı olarak (17- 25 Aralık 2013’ten önce) Samanyolu Fen Lisesinde eğitime başladı. Bununla birlikte anılan eğitim kurumunda yürütülen (yaz kampları vb.) eğitim dışı uygulamaların hiçbirine dahil olmamıştır.

Fetullahçı Terör Örgütünün 17- 25 Aralık yargı ayaklı darbe teşebbüsü sonrasında söz konusu eğitim kurumlarının konumu dikkate alınarak oğlumu ivedilikle anılan eğitim kurumundan başka bir kuruma nakletmem gerekirken bunu gecikerek yapmanın hem şahsıma, hem de çocuğuma yönelik önemli bir hata olduğunun farkındayım. Bununla birlikte böyle bir hata üzerinden şahsıma, aileme ve sorumluluk aldığım kurumlara yönelik itham odaklı haber yapanların geçmişten bugüne biriktirdikleri kin ve husumeti pazara dökme tavırları da kamuoyunun farkında olduğu ve olması gereken bir husustur.

Bu kin ve husumeti ispatlayan bir bilgi olarak, Fetullahçı üniversitede eğitim gördüğü iddia edilen diğer çocuğumun 23/08/2012 tarihinde kaydolduğu Hacettepe Üniversite Tıp Fakültesi (İngilizce) 5. Sınıf öğrencisi olarak yüksek öğretimine devam ettiğini haber sahipleriyle ve kamuoyuyla paylaşma zarureti doğmuştur.

Diğer taraftan fetullahçı terör örgütünün içtimai ve iktisadi herhangi bir kuruluşu ya da bu kuruluşların yönetici ve üyeleriyle ilişkim/ temasım olmadığı; dostlarım, rakiplerim ve muarızlarım tarafından bilinmesine rağmen anılan haber içeriklerinde Bank Asya ile ilgili irtibat algısı oluşturma çabası da haberin ve haberi yazanların sinsiliğini ortaya koyması yönüyle önemlidir. Bank Asya ile “mudi” sıfatını gerektirecek ya da sürekli ilişki anlamında değerlendirilebilecek bir ilişkim bulunmamakta olup menkul ya da gayrimenkul alımı kaynaklı ödemelerin (satıcı firmanın ödemelerde aracı bankası olma hali kaynaklı olarak) Bank Asya üzerinden yapılması zarureti dışında, 17- 25 Aralıktan sonra herhangi bir ilişkim yoktur.

48 yıllık hayatımın herhangi bir anında mensubu ya da meftunu olmadığımı herkesin bildiği fetullahçı örgütle irtibatımın bulunmadığını ispatlama çabasına girişmeyi; şahsiyetime, aileme ve yüksek sorumluluk taşıdığım kurumlara karşı saygısızlık kabul ettiğimi tüm kamuoyunun bilmesini isterim. Bugünden, geçmişe ortaya koyduğum söylemler, öncüsü ve paydaşı olduğum eylemler, son olarak 15 Temmuz ve sonrasında gerek kişisel, gerekse kurumsal düzeyde darbe/ cunta/ işgal teşebbüsüne yönelik direnişe katılımım ve katkılarım, haber içeriğindeki ithamların üzerime yapışmasını engelleyen ve her birini iftira olarak tescilleyen, tarihin kaydettiği deliller olarak herkesin bilgisi dahilindedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Günay KAYA

 

Ancak şimdi sorulması gereken soru şudur …

Binlerce öğretmeni ve devlet memurunu Bank Asya ile ilişkisi var diye Fetö ile mücadele kapsamında açığa alan devlet , Yada çocukları Fetö okulunda okuyan memurları açığa alan devlet ; Konu Memursen Genel Başkan yardımcısı olunca ne yapacak ? İşte merak edilen bu sorunun cevabıdır .

Tarım Bakanı Faruk Çelik , Fetö ile mücadele kapsamında ; 17-25 Aralık darbe sürecinden sonra ilişkisini kesmeyen memurları açığa aldığı gibi , hemşerisi sendika başkanı Günay Kaya’yı açığa alabilecek mi ?

Yada, Memurların hakkını savunmak üzere kurulmuş Memursen’in Genel Başkan’ı Ali Yalçın, Bank Asya ve Fetö okulları ile ilişkisi olduğu için açığa alınan kendi üyeleride dahil olmak üzere binlerce memura uygulanan adaleti kendi genel başkan yardımcısı için isteyebilecek mi ?

Sonuç olarak ; Günay Kaya’nın Twiter hesabından iftiralara cevap veriyorum diye yayınladığı açıklamayı aşağıda siz değerli ziyaretçilerimizin takdirine sunuyoruz.

 

Kaynak:http://www.rizeninsesi.net/2016/08/09/memursende-fetocu-yapilanmayi-kim-temizleyecek/

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER