© Dini Haberler 2020

\'Ezanlar susmasın\' diye evini camiye taşıdı

Sokağa çıkma yasağı uygulanan bir ilçede görev yapan imam A.A, \"Memleket ezansız kalmasın\" diyerek 5 ay boyunca görev yaptığı camiden ayrılmadı. Terör eylemleri nedeniyle ailesini memleketine gönderen İmam A, yasağın uygulandığı dönemde ise evini görev yaptığı camiye taşıdı.

İlk ataması doğudaki bir ilçeye yapılan imam A.A, 28 yıl boyunca görev yerinden ayrılmadı. Son dönemde yaşanan terör eylemleri nedeniyle ailesini memleketine gönderen İmam A, sokağa çıkma yasağı uygulandığı dönemde ise evini görev yaptığı camiye taşıdı.

İmam A'nın bu hassasiyetini öğrenen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kendisini arayarak yaptığı vefakar çalışmalar için teşekkür etti.

İmam A, "Evimi camiye taşıdım. Cemaat ezansız kalmasın diye camide yattım kalktım. Camide imam odası vardı. Orayı ev olarak kullandım. Merkezi sistem benim camimdeydi. Ailemi bu süreçten önce memleketime göndermiştim. Camide tek başına kalıyordum. Hiçbir şey yok gibi davrandık. Elhamdülillah, memleket ezansız kalmadı" diye konuştu.

"Cenazeler üzerinden örgüt propagandasına fırsat vermedik"

Terör örgütü PKK'nın ilçedeki cenazeleri şova dönüştürmek istediğini, 20-30 cenazenin olduğu törenlerle örgüt propagandası yapılmak istendiğini anlatan imam A.A, buna fırsat vermediğini söyledi.

"Bu insanlar ezandan da, camiden de, dinden de rahatsız"

"Bu insanlar ezandan da, camiden de, dinden de rahatsız" diyen imam A, şunları kaydetti:
"Okunan ezanlara bile tahammülü yok bu insanların. Benim camimde ezanlar okunuyor diye, sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başlanmasının üçüncü akşamı, saat 22.00'de caminin avlusunda büyük bir patlama oldu. Camlar kırıldı. Yaptığım araştırmada, camiye ses bombası atıldığını tespit ettim. Anladım ki bu ezanların okunmasından birileri rahatsız. Camime, daha ortada hiçbir şey yokken, operasyonlar başlatılmamışken ses bombası atıldı. Diğer camiler zaten karargaha çevrilmişti. Dine ve dindar insanlara karşı çok büyük bir saygısızlık vardı. Bazı camilerde hoparlör sistemlerini kendi propagandalarını yapmak için kullanıyorlardı."

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER