Teşkilatı Kucaklayan Sendika
STKDiyanet Bir-Sen, 2. Olağan kongreden sonra sahaya hızlı indi. 2. olağan kongrenin motivasyonuyla tüm teşkilatı kucaklayan bir sendika olarak hızla büyümeye devam eden Diyanet Bir-Sen, bugüne kadar gerek teşkilatın idari sorunlarını gerek personelin mesleki ve ekonomik sorunlarını ve gerekse toplumsal sorunlar başta olmak üzere ülkemizin dış problemleriyle ilgili görüşlerine zaman zaman değinerek toplumsal bir sivil toplum kuruluşu olduğunu gösterdi.
DİYANET BİR-SEN, TÜM TEŞKİLATI KUCAKLAYAN BİR SENDİKADIR
Diyanet Bir-Sen, 2. Olağan kongreden sonra sahaya hızlı indi. 2. olağan kongrenin motivasyonuyla tüm teşkilatı kucaklayan bir sendika olarak hızla büyümeye devam eden Diyanet Bir-Sen, bugüne kadar gerek teşkilatın idari sorunlarını gerek personelin mesleki ve ekonomik sorunlarını ve gerekse toplumsal sorunlar başta olmak üzere ülkemizin dış problemleriyle ilgili görüşlerine zaman zaman değinerek toplumsal bir sivil toplum kuruluşu olduğunu gösterdi. Diyanet Bir-Sen, milli ve manevi konulardaki duruşuyla da Diyanet Hizmet Kolunda önemli ve sözüne itibar edilen bir sendika olduğunu gösteriyor.
Diyanet Bir-Sen’in projelerinin uygulanması halinde Diyanet İşleri Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatlarında çalışan tüm personelin huzurlu ve geleceğe güvenle bakabilen personelden müteşekkil bir kurum haline geleceğinin altını çizen Genel Başkan Hasan Türüt, Diyanet Bir-Sen’in alternatifsiz bir sendika olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Öncelikle şunu söylemeyim ki Diyanet Bir-Sen, Kur’an, sünnet, vatan ve bayrağı ölçü alan ve tüm teşkilatı kucaklayan tek sendikadır. Teşkilatımızın çalışanlarına ‘insan’ gözüyle bakan; kaldı ki insanlar hatalarıyla sevaplarıyla düşünen duygusal bir varlıktır ve hizmet noktasında ayırt edilmemelidir; Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerden doğan hakların verdiği uygulamalarla eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olandır. Bu itibarla kurumumuzda tüm kardeşlerimize eşit gözle bakıyoruz, şucu bucu diye ayırt etmiyoruz, yalnız insan oldukları için hizmeti hak ettiklerini düşünerek onlara yaklaşıyoruz ve kucaklıyoruz. Gerek Anayasamızda ve gerekse İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde belirtildiği üzere; ‘Herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşittir.’ Alacağı hizmetlerde eşit olmalıdır. Biz, insan ilişkilerinde sorunları çözücü, tüm personelin mesleki ve ekonomik olarak geliştirilmesini, güçlendirilmesini sağlamaya dönük çalışmalarımızla yolumuza devam ediyoruz. Kurum çalışanlarımızın gerek çevresinde gerek kurum içinde karşılaştığı problemleri, etkileşimleri değerlendiriyor ve gerektiğinde müdahale de bulunuyoruz. Burada Diyanet Bir-Sen’in insan hakları ve sosyal adalet ilkelerini gözeterek tüm çalışan kardeşlerimizin haklarının ve hukukunun sağlanması ve korunması noktasında ciddi adımlar attığını herkesin bilmesini isterim.
Diyanet Bir-Sen’in alternatifi yoktur çünkü üretken bir sendikadır; plan ve projeleriyle, üst makamlara sunduğu problemlerin çözümünü de gösteren yol ve yöntemiyle teşkilatın sıkıntılarını bilen, kavrayan, bu sorunların giderilmesi halinde tüm personelin huzurlu ve mutlu olacağını tespit eden ve kurumun vizyonunun yükseleceğine inanan bir sendikayız.
Sonuç olarak Diyanet İşleri Başkanlığında tüm çalışanların mesleki, sosyal, ekonomik ve kültürel olarak gelişmesini isteyen, kurumun; insan haklarına saygılı, çıkardığı yönetmeliklerle insan hakları noktasında hem hoşgörülü hem de adil olan, uygulamada sorumluluğunu bilen ve görevin bilinciyle hareket eden yönetici varlığı, her platformda; özellikle taşra da çalışanların sıkıntılarını anlamış ve bu sıkıntıların giderilmesi için çalışan, öz eleştiriden korkmayan, çekinmeyen, eleştirenleri dışlamayan bir anlayışla hareket eden, kendilerini geliştirmiş kurum yöneticilerinin teşkilatın vizyonunu yükselteceğini savunuyoruz. Sendika olarak, kurumumuzun vizyonunu yükseltmeyi, çalışanların problemlerinin çözülmesi için kurumun misyonuna uygun kendine özgün modelin geliştirilmesi ve uygulamaya konmasını isteyen, bu konuda çalışan ve proje üreten bir düşünceyle hareket ediyoruz. Bu doğrultu da kurumun kendiyle barışık, dışa dönük ve bilimsel gelişmelerden yararlanan, vatandaşa sunulacak hizmetlerin çok iyi planlanıp yürütülmesi noktasında hiç kimsenin mağdur edilmemesini de dikkate alan bir oluşum olarak diyoruz ki sadece koltukta oturmakla hizmet edilmez, koltuğun hakkını da verin!”
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Hocamızın yanındayız!
ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.
BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI
Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Siz hangi milletten hangi dindensiniz
Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.
İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI
6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı. Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.
Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!
Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.
Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?
Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi.