Din-Bir-Der'den Basın açıklaması

Dünya genelindeki Koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle ülkemizdeki can kayıplarından ve virüse yakalanan hastalardan dolayı büyük üzüntü duymaktayız. Bu sebeple hayatını kaybetmiş olan vatandaşlarımıza yüce Allah’tan rahmet, hastanede yatan hastalarımıza da acil şifalar diliyoruz. 

Yetkililerin aldıkları tedbirlerin sağlık ve afiyetimizin oluşmasına büyük katkılar yapacağı ümidini taşıyoruz. Millet ve devlet olarak bu zorlu sürecin birlik ve beraberlikle aşılabileceği inancındayız. Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde bazı sorumsuz kişiler, Sağlık Bakanlığının bütçesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının bütçelerini kıyaslayarak tartışma konusu yapmaktadır. Bu tür yersiz ve art niyetli tartışmaların, böyle kritik bir dönemde, dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu bu krizi aşma noktasında hiçbir faydası yoktur. 

Devletin bir kısım kurumlarını diğer kurumlarına karşı kışkırtmanın milletimizin yararına olduğunu asla düşünmüyoruz. Bu dönemde oluşan şartlar doğrultusunda alınan kararlar sonucunda; din görevlilerimiz ve öğretmenlerimiz dâhil bir kısım kamu görevlileri, görevlerini tabii olarak bu yeni durum gereği farklı şekillerde yerine getirmektedirler. Bununla birlikte sağlık çalışanlarımız ise şartlar gereği daha büyük, daha yorucu ve daha zor görevleri fedakârca yerine getirmektedir. Bu açıdan sağlık çalışanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

İnsan, ruh ve bedenden oluşan bir varlıktır. Toplumumuzun moral ve maneviyatını yüksek tutmak, din görevlilerimizin; gelecek nesilleri hakikat üzere yetiştirmek de öğretmenlerimizin vazifesidir. “Din görevlileri ve öğretmenler işe gitmedikleri için maaş almasın. Diyanet bütçesi, Sağlık Bakanlığına devredilsin” gibi sözler, milletin bağrında virüsten daha büyük yaralar açmaktadır. Virüs salgını,  din görevlisi veya sağlık çalışanı ayrımı yapmayarak tüm milletimizi aynı oranda etkilemektedir. Bu bakımdan devletin kurumları arasında kriz dönemlerinde çıkartılacak bir fitne, öngörülemez yaralar açabilir. Milletimizin tüm fertlerinin bu dönemde, bu tür ayrımcı ve ayrıştırıcı söylemlerden olabildiğince uzak durarak birlik ve beraberliğe katkı sağlayacak söylemleri öne çıkarması gerekir.

Din görevlileri olarak bizler, her zaman olduğu gibi bu zorlu süreçte de devletimizin açacağı bir yardım kampanyası başta olmak üzere verilecek her türlü görev için halkımıza hizmete hazırız. 
Yeryüzü Allah'ın  (CC)  mülkü olduğuna göre bizler kulluk görevi ile imtihandayız. Ancak Allah’a kulluk görevlerimizi hakkıyla eda etmeyip, hırs, haset, kibir ve tamah ile dünyaya daldık. Bunun için Allah-u Teala, kullarını hiç değilse bir karantina dönemi kadar düşünüp Allah’a dönsünler diye yalnız bırakarak; insanı kendisi ile yüzleştirip fert, cemaat ve düzen bazında imtihan etmektedir. Bir taraftan sağlık ve sosyal tedbirler alınırken manevi tedbirleri de ihmal etmemek esastır. 

Bu imtihandan en az hasarla çıkmak için kendimizi nefis muhasebesine çekip millet ve devlet olarak yaptığımız hatalardan uzaklaşmak için hep birlikte tevbe ve dua etmeliyiz. 
Selam, hidayete tabi olup tevbe ve dua edenlerin üzerine olsun. 

              
              Muhittin Hamdi YILDIRIM
Din Görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER) 
                         Genel Başkanı
 

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ