© Dini Haberler 2020

Çelik, Diyanet ve Vakıflar Hak ettiği Değere kavuşmalıdır.

Mevzuat ve Toplu Sözleşmeden sorumlu Din-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Çelik, bugünkü Diyanet İşlerinin ve Vakıfların Osmanlı dönemindeki konumları ile bugünkü konumları arasında ciddi farklılık olduğunu belirterek, Diyanet ve Vakıflar hak ettikleri değerlere kavuşmalıdır, dedi.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:      Mevzuat ve Toplu Sözleşmeden sorumlu Din-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Çelik, bugünkü Diyanet İşlerinin ve Vakıfların Osmanlı dönemindeki konumları ile bugünkü konumları arasında ciddi farklılık olduğunu belirterek, Diyanet ve Vakıflar hak ettikleri değerlere kavuşmalıdır, dedi.

Çelik yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde kutlanan Vakıflar Haftasının beklentileri karşılamadığını ifade etti. Osmanlı imparatorluğu döneminde Şer-iye ve Evkaf Vekâleti adı altında Bakanlık nezdinde temsil edilen Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü, dönemimizde boynu bükük, yetim ve öksüz çocuk gibi hak ettiği değere yeniden kavuşmayı bekliyor, ifadelerini kullanan Çelik, açıklamasında şunları söyledi: “Devlet-i Hümayun’un Divanında alınan kararların nihai olurunu Şer’iye ve Evkaf Vekâletini temsilen, Fatih Kanunnamesinde ‘’Ulemanın Serdarı Olduğu’’ zikredilen Şeyh’ül İslam verirdi. Son söz Şeyh’ül  İslam’ındı.   Alınan kararların Allah ve Resulünün nizamına uygunluğu tetkik edilir , Kur’an ,Sünnet ve İçmaya uygun kararlar uygulanır . Uymayanlar uygulanmazdı.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü aslına Rücü etmeli, yeniden hak ettiği değer verilmeli ve Diyanet ve Vakıflar Bakanlığı olarak TBMM’de temsil edilmelidir.”

İslam Aâleminin dini liderliği anlamına gelen halifeliğin kaldırılması; İslam âlemine ‘artık sizin lideriniz, halifeniz değiliz,’ denilmesi anlamına gelir ki, bir ülke neden ve hangi sebeplerle ‘ben artık Lider olmayacağım’ der, anlaşılır değildir, diyen Çelik, açıklamasına şöyle devam etti: “Dün Ortadoğu ile bağlarımızı ve bağlantılarımızı tek tek koparanlar, bugün Ortadoğu’yu kan gölüne döndürenler, Müslümanların, mazlumların üzerine bombalar yağdıranlar, göçe zorlayanlar, Akdeniz’i ve Ege Denizi’ni mezarlığa çevirenler, elbet bu zalimliklerinin ve hainliklerinin hesabını o mazlumların gözyaşlarında boğularak vereceklerdir.   Papa, Kardinal Hrıstiyan âleminin liderliğini, Baş Haham Yahudi âleminin dini liderliğini devam ettirtmektedir. Mensup oldukları ülkelerde onlara saygı duymaktadır.

Tevhid-i Tedrisat ‘’Öğretimin Birleştirilmesi (Unification afeducation) adı altında medrese, tekke ve zaviyeler kapatılmış. Tüm ülke bir gecede cahil hale getirilmiştir. Çocuklarımız; Kendi tarihimizi dedelerimizin mezar taşlarını bile okuyamaz hale getirilmiştir. Anadolu’nun Medar-ı iftiharı olan bütün dünyanın saygı duyduğu, Selçuklu Sultanları, İbni Arabîler, Mevlana Celâlettin –i Rumiler, Taptuk Emreler, Hacı Bayram-ı Veliler, Yunus Emreler,  Osmanlı Padişahları, devlet adamları, ilim adamları, Âlimler, Bu Medrese Tekke ve Zaviyelerin rahlei tedrisinde diz çökmüş, bütün dünya da onları saygı ile yâd etmektedir. Bu medreseler, tekkeler ve zaviyeler ile üç kıtanın önce gönülleri fethedildi. Sonra bir Cihan İmparatorluğu kuruldu. Birçok ülke savaşsız fethedildi.

Ecdat halka hizmet Hakka hizmet düsturu ile Vakıf eserlerini imar etmeye doymadı. Fethettiği her yeri vakıf eserleri ile donatıp, insanlığa İslamı, Ku’anı, sünnet-i seniyyeyi ulaştırmak için gecesini gündüzüne kattı. Durmadı dinlenmedi ömrünü at üstünde seferlerde geçirdi. Sonrasında gelenler ise, vakıf eserlerini, camileri hayvan ahırı yapmaya, ihaleye çıkarıp satmaya doymadılar.

Yeni Anayasada; Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün,” Diyanet ve Vakıflar Bakanlığı” olarak değerlendirilmesini ve etkinliğinin artırılmasını talep ediyoruz.

Bu etkin Bakanlık; Yurt dışı ve Yurt içi Din Hizmetlerini, Din eğitimini, İrşad çalışmalarını, Sosyal hizmetleri, Hayri hizmetleri, Öğrenci yurt ve burs çalışmalarını, eski eser  restorasyonlarını,  ihtiyaç sahiplerine  yardım işlerini, Dini yapıların inşasını etkin bir şekilde yürütecektir. “ 

İlginizi Çekebilir

Hocamızın yanındayız!

ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.

BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI

Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.

Siz hangi milletten hangi dindensiniz

Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.

İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI

6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı.  Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.

Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!

Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.

Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?

Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi. 

TÜM HABERLER