TDV KAGEM Gençlik Forumu başladı
STKTürkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (TDV KAGEM) ve SETA Vakfı işbirliğiyle düzenlenen Gençlik Forumu başladı.
TDV Konferans Salonunda gerçekleştirilen "Kimlik, Temsil, Hafıza" temalı Gençlik Forum'un açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bir ay önce Ankara'da yaşanan vahşetin bir benzerine dün gece Paris'te şahit olunduğuna işaret etti. Görmez, "Bu coğrafyada hemen hemen her gün yaşadığımız dehşetin, vahşetin bir benzerini, bu gece insanlık Paris'te yaşadı. Bu vesileyle ben öncelikle bu saldırın, bu tür saldırıların sadece bir ülkeye, bölgeye, kıtaya değil barışı bir değer olarak kabul eden ve yeryüzünde insanlık değerlerini yücelten bütün insanlığa karşı işlenmiş olduğunu ifade etmek isterim. Bu vesileyle başta Fransa olmak üzere bütün insanlık ailesine başsağlığı diliyorum ve 'bütün insanlığı yüce Rabbimiz bu tür kötülüklerden korusun' diye dua ediyorum" ifadelerini kullandı.
İnsanlığın, süfli emellerini ancak tedhişle ve vahşetle gerçekleştirmeye ikna olmuş terör mekanizmaları ve onların paradigmaları üzerinde yeniden durması gerektiğini belirten Görmez, bunun bir din veya bölge meselesi olmadığını vurguladı. Görmez, bütün insanlığı, bu ortak sorununun sebepleri üzerinde düşünmeye davet etti.
Allah'ın barış mesajına ve bu çağrıyı insanlığa ulaştıran rehberler olarak bütün peygamberlere inandıklarını dile getiren Görmez, şunları kaydetti:
"Bu insanlık dışı saldırıları gerçekleştirenlerin, onları yönlendirenlerin ve herkesin göreceği kadar açık biçimde onları maşa olarak kullananların elbette ne Allah'a saygısı ne herhangi bir topluluğa bağlılığı ve ne de herhangi bir dine mensubiyeti söz konusu olabilir. Ama bir Müslüman olarak ve hasbelkader din hizmetlerini yürüten bir müessesenin başkanı olarak bir hususu daha ifade etmek isterim. Bu tür terör şebekelerinin vahşet ve tedhiş emelleri üzerinden, bir dinin, insanlığa rahmet getiren bir dinin, bir peygamberin ve o dine mensup olan insanların itibarsızlaştırılması da işlenen bütün bu vahşetlerden çok daha ağırdır diye düşünüyorum."
“Bütün aidiyetleri yok eden bir kimlik dini kimlikte olsa ölümcüldür”
Din ve kimlik konuları hakkında düşüncelerini paylaşan Mehmet Görmez, şöyle konuştu:
“Kimlik insan ve toplum için “Anne sütü kadar saf ve temizdir” der Amin Maalouf. Ninemizden öğrendiğimiz besmele kadar masumdur kimlik. Ama aynı zamanda kimlik ölümcüldür. Aynı zamanda kimlik yüz binlerce insanın hayatını yok edecek kadar ölümcüldür. Bir ülkenin geleceğini yıkacak kadar ölümcüldür kimlik. Etnik, dini, mezhebi pek çok çatışmanın temelinde kimlik vardır. Kimlik bunalımları vardır. Kimliği oluşturan aidiyetler vardır. Din, tarih, kültür, kavim, kabile, milliyet, ırk. Benlik, kimlik ve kişilik arasındaki ilişkiyi dikkate aldığımızda bütün aidiyetlerin en derununda din vardır. Kimliği ölümcül olmaktan kurtaran şey farklı aidiyetlere imkan tanımaktır. Din farklı aidiyetlere imkan tanıyan ve onları meşrulaştıran en büyük aidiyettir. Bütün aidiyetlere imkan tanır. Aidiyetleri kimliği oluşturan en üst aidiyet olarak bir dindar dinini kabul edebilir ama bunu kabul edeceğim derken kimliği oluşturan diğer unsurları, diğer aidiyetleri ki onların her biri Allah’ın ayetidir, onların her biri değerlidir. Din, doğuştan kazandığımız ya da sonradan edindiğimiz diğer aidiyetleri ortadan kaldırmaya gelmez bilakis o diğer aidiyetlerin hakkını vermeye gelir. Bugün coğrafyamızda yaşanan mezhep çatışmaları, etnik çatışmalar pek çok çatışmaların temelinde bu vardır. Dinin diğer bütün aidiyetleri yok ettiğini zannederler ve başka aidiyetlere saygı duyulmadığı zaman işte bu dinin kendisine de en büyük muhalefettir. Bütün aidiyetleri yok eden bir kimlik dini kimlikte olsa ölümcüldür. Allah’ın rızasına aykırıdır.”
Müslüman kimliğin Adem ile başlayarak İbrahim ile devam eden Resulü Ekrem ile kemale eren bir kimlik olduğunu ifade eden Görmez, “Din ve kimlik ilişkisi elbette önemlidir. Kimliği oluşturan bütün aidiyetlerin bekçisidir din. Tarih bize bunu göstermiştir. Dinini kaybeden dilini de kaybetmiştir, kültürünü de kaybetmiştir. Ancak bir de tehlike söz konusudur. Eğer din anlayışımız bizim hem insan olmaktan kaynaklanan aidiyetlerimizi hem bir topluma bir ırka bir dile aidiyetlerimizi yok edecek şekilde tanımlanırsa bu dini olmaz, bu Allah’ın rızasına aykırı olur. Bilhassa kaos dönemlerinde, şiddet dönemlerinde insanlar daha çok bu aidiyetlerin en derununa sığınır. Oradan bir ideoloji üretir. O ideolojiyle başkalarının kimliğini tanımaz, saygı duymaz. Kendini insan kılan diğer aidiyetleri telaffuz etmeyi bile günah addeder. Hâlbuki bütün bunlarda o kimliğin birer parçası ve Rabbimiz bize onları yok etmemizi istemiyor. Bütün o dilleri bugün yüzlercesi yok oldu dünyada o dillerin her birini Allah’ın birer aidiyeti olduğu o aidiyetlerinde Rabbimizin birer ayeti olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bugün küreselleşmeyle hepimize ve bütün insanlığa bir tek gömlek biçilmeye çalışılıyor. Bir tek kimliğe sahip olmamız isteniyor. Bundan dolayı da herkes kendi derunda olan bir aidiyete sığınarak oradan bir tepki refleks ortaya çıkarıyor ve diğerlerini yok sayıyor” şeklinde konuştu.
Görmez, hem TDV KAGEM ve SETA çalışanlarına gençlik buluşmalarını gerçekleştirdikleri ve bilimsel ziyafet sundukları için teşekkür etti.
Forumda, yazar Alev Alatlı da "Kimlik, Temsil ve Hafıza" konulu konferans verdi.
İlginizi Çekebilir
Hocamızın yanındayız!
ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.
BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI
Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Siz hangi milletten hangi dindensiniz
Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.
İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI
6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı. Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.
Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!
Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.
Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?
Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi.