Nerdesin Gel Osmanlı\'m
MÜFTÜLÜKHocam Osmanlıya özlem de ne iş? Dediğinizi duyar gibiyim.
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
DiniHaberler.com.tr: “NERDESİN GEL OSMANLI’M”
Hocam Osmanlıya özlem de ne iş? Dediğinizi duyar gibiyim.
Malumunuz hatasıyla sevabıyla Osmanlı İmparatorluğu dünya tarihinde büyük coğrafyalara hükmetmiş, medeniyete büyük katkılar sağlamış bir cihan devleti….
Eskiler Osmanlı ülkesine Türkiye/ Türklerin Yurdu, geniş anlamda da “Devlet-i Aliyye” derlerdi. Selçukluyu, beylik dönemlerini de sayarsak dedelerimizin kurduğu Osmanlı Devleti’nin uzun yıllar hükümran olmasının sebeplerinin başında mümkün mertebe adil olmaya çalışması, farklı inaçlara hoşgörü göstermesi ve en nihayetinde ilim ve sanatta büyük terakkilerde bulunmuş olmasıdır.
Fakat zamanla Kuran’ın ahkâmından ve Resul-ü Zişan Efendimizin örnek ahlâkından uzaklaşmaları, kaçınılmaz sonuç olarak da ilimden, sanattan ve dünyadaki müspet gelişmelerden uzak kaldığı için inkıraz (çöküş) süratle artarak son gelinmiştir.
Osmanlı bir zamanlar taht kavgaları sebebiyle tekevvün eden feveranları saymazsak devamlı toprak artırıyor, bilge insanlara değer veriyor, hatta başka ülkelerden bilginler getiriyor (Şimdilerde önemli alimlerimizi Amerika’nıın ülkesine götürdüğü gibi ) Devlet dairelerine tayinler mutlak olarak liyakata göre yapılıyor, askeri gücü oluşturan yeniçerilerin yetiştirilmesi çok muazzam bir disiplin içre oluyordu. Tüm bunlar olurken ama Anadoluda ama kendisine bağlı topraklarda mimariden, edebiyata kadar her tarafı zengin bir kültürle techiz ediyordu.
Zamanla deformasyon/yozlaşma/ tefessühat başladı, Çok bilge lalaların elinde yetişen birçok lisanı bilen, çoğu sanatkâr olan padişahlar cenklere ordusunun başında gitmemeye başladı, otorite boşluğundan mütevellit yeniçeriler culûs bahşişi almak için sık sık kazan kaldırmaya başladılar, bu kazancılar padişahın basiretsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle kendilerine muhalif olan kıymetli devlet adamlarını öldürttüler. Rüşvetle, iltimasla önemli devlet daireleri ve makamları Hezele dediğimiz iş bilmez ayakçılara/cahillere teslim edildi.
(Günümüzde de önemli makamlar yer yer böyle hezele takımına teslim edilmekte maalesef)
Merkezi otorite böyle zafiyet içinde iken zevke eğlenceye dalınca Anadolu’da vergiden ve fakirlikten ah û figân eden ahâlinin gönlüne mahalli bir şair şöyle su döküyordu:
Hâb-ı gafletten uyan ey Âl-i Osman bilmiş ol
Gider elden bu taht-ı Süeyman bilmiş ol
Yeri gelmişken Osmanlıyı bir örümcek ağı gibi sarmış soysuz mülk düşmanları olan bu hezele takımı ile ilgili şairin (Paşa Babanın) iştikâsına (şikayetine) kulak verelim.
"Niceler eyledi kâmın bu cihanı tiz ele
Feleğin devri mutabık yine bezm -i ezele
Sanma ey dîl ki saadet bula bir dem hezele
Verdi Hallâk -ı cihan müptezeli müptezele."
(Sadrazam Ragıp Paşa)
"Nice kişiler bu dünyanın zevkini ele geçirdi, ama dünya gene eski düzeninde dönüyor. Ey gönül, alçakların bir an bile mutlu olacaklarını sen sanma. Dünyayı yaratan Cenab-ı Rabbü’l âlemin, verdi alçağı alçağa." (Dünya kelime anlamı alçak demek, ona meyledene de alçak diyor şair)
Peki Hocam, o zaman yazıdaki başlıkta olduğu vechile perişan düşmüş Osmanlıya mı özlem duydun diyeceksiniz. Hayır ben Osmanlının ne babadan oğla geçen gayr-ı islâmi saltanatına ne de dünyaya intibak edemeyen inkırazına özlem duymadım. O tüm cihana istikamet veren ilim ve sanatta ve dahî siyasal kudretteki şahikasına özlem duymaktayım. Şimdilerde biricik vatanım
Türkiyem de benzer hatalar sebebiyle neuzubillah munkarız olursa biz başta Allah’a ve mirasını yediğimiz ecdada ne hesap veririz diye kendimi sigaya çekiyorum.
Yazımı burada sonlandırıken yazıma ilham kaynağı olan bir şiiri sizinle paylaşmak istiyorum. Geçen gün İsmailağa Cemaati dervişanından çok sevdiğim Ömer Efendi beni telefonla aradı kandilimi kutladı. Şair ağabeyi Eyyüb ZORLU da yanında idi Telefonu aldı eline bana bir şiir söyledi. Beğendim, O şiiri sizinle paylaşıyorum.
Gözlerim hep yolda kaldı
İçime bir hasret saldı
Gönlümü bir umut sardı
Nerdesin gel Osmanlım
***
Batıla zincir vuran
Küfre karşı dik duran
Seni özledi Kur’an
Nerdesin gel Osmanlım
***
Sende haktır asâlet
Küfre olmadın âlet
Hasret sana adâlet
Nerdesin gel Osmanlım
***
Ağlar söğüt dağları
Issızdır ovaları
Şaha kaldır atları
Nerdesin gel Osmanlım
***
Bende yiğidince O
Bizler yutmuşuz ağu
Kan ağlar Ortadoğu
Nerdesin gel Osmanlım
***
Damdan (1) kurtar canları
Durdur akan kanları
Ele al Balkanları
Nerdesin gel Osmanlım
***
İşi ele al baştan
Yeniden yazdır destan
Haykırır Çeçenistan
Nerdesin gel Osmanlım
***
Çok eyledik kabahat
Eyleyemem izahat
Son resûl değil rahat
Nerdesin gel Osmanlım
Allah memleketimizi yerli yabancı her türlü mazarrattan korusun. 7 iklimi içinde barındıran son toprağımıza sahip çıkmayı büyük ecdadın torunları olan bizlere nasip eylesin. Basiret ve milli şuur ihsan eylesin.
Adnan Zeki Bıyık
Kırklareli Müftü Yardımcısı
25. 05.2016
(1) Dam : Tuzak
İlginizi Çekebilir
Hz. Peygamber ve Gençlik Konferansı
Samsun Atakum’da Hz. Peygamber (sav) ve Gençlik Konferansı
Eskişehir İl Müftüsü Muharrem Gül görevine başladı
Erzincan İl Müftülüğü görevini yürütürken Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Eskişehir İl Müftüsü olarak atanan Muharrem Gül, Eskişehir'deki görevine başladı.
Çekmeköy Müftüsü Vehbi Akşit dualarla ebediyete uğurlandı
Geçirmiş olduğu kalp krizi sebebiyle vefat eden İstanbul Çekmeköy İlçe Müftüsü Vehbi Akşit için Taşdelen Merkez Camii'nde tören düzenlendi.
Celal Ekere Ondokuz Teşekkür Belgesi
Doktor Celal EKER’e Ondokuz Mayıs Üniversitesinden Teşekkür Belgesi
Kayseri Valisinden Tüm İllere Örnek Davranış
Kayseri Valisi Gökmen çiçek'ten değerler eğitimi ile ilgili örnek bir proje.
Manisa'da şehitleri anma ve dua programı düzenlendi!
Manisa'nın Ahmetli ilçesinde, şehitleri anma ve dua programı düzenlendi. Ahmetli ilçe müftülüğü'nün düzenlediği programa TRT1 ekranlarının sevilen programı ''Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'' ile tanınan Ankara Kocatepe camii müezzini Furkan Tıraşçı ve Manisa Sultan camii imam hatibi ve ilahi sanatçısı Ömer Faruk Altunağa katıldı.