© Dini Haberler 2020

Hac ibadeti manevi zenginlikleri bulunan çok yönlü bir ibadettir’

Diyanet-Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü ile Haccın dinimizdeki yerini ve hacca gidecek olanların nelere önem vermeleri gerekliliği konusunda gazetemiz Güney’e değerlendirmelerde bulundu.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:  

Diyanet-Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü ile Haccın dinimizdeki yerini ve hacca gidecek olanların nelere önem vermeleri gerekliliği konusunda gazetemiz Güney’e değerlendirmelerde bulundu. Diyanet- Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü ile islamın şartlarından biri olan hac ibadeti üzerine konuşarak başladığımız sohbette “Hac ibadeti manevi zenginlikleri bulunan çok yönlü bir ibadettir. Ferdi sorumluluk gibi görünse de uygulama açısından sosyal ve kültürel bir özelliğe sahiptir. Çünkü hac ibadetini yapmak için bir araya gelen müminler, insanlık adına bir inancı ve düşünceyi kardeşliği ve birlikteliği temsil etmektedir.” dedi.
 
Başkan Ahmet Görgülü; “Hac, İslâm’ın beş esasından birisidir. Malî ve hem de bedenî bir ibadettir. Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her Müslümana, ömründe bir defa haccetmek farzdır. Hac ibadeti manevi zenginlikleri bulunan çok yönlü bir ibadettir. Ve Bir kimsenin hac ibadetiyle yükümlü sayılması için; Müslüman, akıllı, erginlik çağına ulaşmış, hür, hac için yeterli malî imkâna sahip ve bu ibadeti yerine getirecek vakte erişmiş olması şarttır. Bu şartlardan birini taşımayan kimseye hac farz olmaz” dedi.

- Hac nedir?

Ahmet Görgülü -
 Hac, İslâm’ın beş esasından birisidir.  Malî ve hem de bedenî bir ibadettir.  Belirli bir zamanda usulüne uygun olarak ihrama girdikten sonra Arafat’ta vakfe yaparak, Kâbe’yi tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri yerine getirmek" suretiyle yapılan bir ibadettir.
Hac ibadeti manevi zenginlikleri bulunan çok yönlü bir ibadettir. Ferdi sorumluluk gibi görünse de uygulama açısından sosyal ve kültürel bir özelliğe sahiptir. Çünkü hac ibadetini yapmak için bir araya gelen müminler, insanlık adına bir inancı ve düşünceyi kardeşliği ve birlikteliği temsil etmektedir.
  
- Hacca gitmek kimlere farzdır?

Ahmet Görgülü - Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her müslümana, ömründe bir defa haccetmek farzdır. Üzerine hac farz olan kimse, bu ibadeti geciktirmeden bir an önce yerine getirmelidir. Üzerine farz olduğu halde bir takım gerekçelerle bu önemli ibadeti yerine getirmeyip ileri yaşlara ertelemek dinen uygun değildir. Bu şekilde haccını erteleyip daha sonra bizzat hac yapamayacak duruma düşen kimse, yerine bedel (vekil) göndermek zorunda kalır.
Bir kimsenin hac ibadetiyle yükümlü sayılması için; müslüman, akıllı, erginlik çağına ulaşmış, hür, hac için yeterli malî imkâna sahip ve bu ibadeti yerine getirecek vakte erişmiş olması şarttır. Bu şartlardan birini taşımayan kimseye hac farz olmaz.

- Hacca gitmek için hangi görevleri yerine getirmek gerekir?

Ahmet Görgülü - Hacca Gitmek için herhangi bir görevi yerine getirmek gerekmez. Sadece üzerine haccın farz olmasını gerektiren şartları taşıyan kimse olması icap eder. Hacca gideceği zaman yerine getirmesi gereken şartlar ne olabilir diye düşündüğümüzde ise milyonların gidip ziyaret etme arzusu ile kıvrandığı bir zamanda o kadar hacı adayının içinden seçilip kutlu yolculuğa çıkması, ne kadar şanslı biri olduğunu göstermektedir. Kendisine böyle bir imkan veren Rabbimize daha çok şükretmeli. Kendisini manen ve ruhen bu yolculuğa hazır hale getirmelidir.
 
- Hac ile umre arasındaki fark nedir? 

Ahmet Görgülü - Hac, hac ayları denilen zaman dilimi içinde belirli zamanda yapılan bir ibadettir Hac ayları Hicrî takvime göre Şevval ve Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk on günüdür. Hac, bu aylar içinde umresiz de yapılabilir, umre ile birlikte de yapılabilir. Haccın umresiz ya da umre ile birlikte yapılmasına haccın eda şekilleri denir. Haccın zamanı, hac ayları diye isimlendirilen; Şevval, Zilkâde ve Zilhicce aylarıdır" İfadesi, “Hac belli aylardır” (Bakara, 2/197) mealindeki ayetin bir açıklaması mahiyetindedir.
Umre, belirli bir vakte bağlı olmaksızın usulüne göre ihrama girdikten sonra, tavaf ederek Kâbe’yi ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri yerine getirmek suretiyle yapılan ibadettir. Hac ise böyle değildir. Hac ibadeti belirli vakte bağlı olarak yapılan bir ibadettir.
Hac ile umre arasındaki farklar 1) Umre'nin belirli bir vakti yoktur 2) Umre'nin Arafat ve Müzdelife vakfeleri yoktur 3) Umre'de Cem-i Takdim ve Cem-i Tehir yoktur 4) Umre'de şeytan taşlama yoktur 5) Umre'de Kudüm Tavafı ve Veda Tavafı yoktur 6) Umre' de kurban kesmek yoktur
 
Borçlanarak hacca gidilir mi?

Ahmet Görgülü - İslam dininin temel ibadetlerinden birisi olan hac ibadeti, imkanı olan kimseler ömründe bir defa yapılması farzdır. İmkandan bir maksatta maddi imkanın  var olmasıdır. Bir kimsenin kendisini hacca götürüp getirecek kadar, kendisi hacca gittiğinde geriye bıraktığı bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin yemesini içmesini zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak kadar maddi imkanı olmalıdır. Kendisini bu kutlu yolculuğa götürecek imkanı yoksa, veya elindeki imkanını bu istikamette kullandığında çoluk çocuğu perişan olacaksa, varını yoğunu satıp hacca gitmek doğru değildir. Borç alıp hacca gittiğinde elinde ticaret malı olan öldüğünde borcunu fazlasıyla ödeyebilecek malı mülkü olan yakınlarına vasiyet ederek kendisinin gelmemesi durumunda borcunun ödenmesini tembih eder. Ödemesini söyler sağ salim geldiğinde de bu borcunu ödeyebilir.

Hac Yerine Fakirlere Sadaka Verilebilir mi? 

Ahmet Görgülü - Çevremizde bulunan fakir ve ihtiyaç sahiplerini kollayıp gözetmek, tüm inanan insanların Müslümanların, İslami ve insani vazifesidir. Ancak üzerine hac farz olan bir kimsenin fakirlere sadaka olarak yaptığı yardım ne kadar çok olursa olsun onun üzerinden hac farizasını asla kaldırmaz. Kişiyi hac ibadetini yapma sorumluluğundan kurtarmaz. Hac yapması üzerine farz olan herkes ömründe bir defa bu görevi ifa etmekle mükelleftir. Hal böyle olunca ben fakir ve yoksullara yardım ediyorum, sadaka veriyorum diyerek hac ibadetini yerine getirmekten kaçınamaz. İmkanımız varsa haccımızı yapalım bunun yanında sadaka ve infaklarımızı da deva ettirelim.

 - Hacca giderken ne tür hazırlıklarda bulunuruz? 

Ahmet Görgülü - Bilindiği gibi hac ibadeti bir okul, küresel bir eğitimdir. Ana hedef ise tüm günahlardan arınma temizlenmedir. Hac ibadeti imanı kemale erdiren mahşerin bir benzerini insanlara dünyada yaşatan bir ibadettir. Hac kıyametten bir sahne, yolculuğu ise ahiret yolculuğundan bir kesittir. Hac ölümü ve ahireti hatırlamadır. onun için hacca giden mümin vatanından evinden barkından eşinden dostundan ilişiğini keserek herkesle vedalaşarak helalleşerek ahiret yolculuğuna çıkıyormuş gibi hareket eder. Etmelidir. Yol esnasında karşılaştığı meşakketlere sabreder. Hac öyle bir yolculuktur ki, öyle bir eğitimdir ki,  insan yere iyi davranmayı, göğe iyi davranmayı, suya iyi davranmayı, insanlara iyi, hayvanlara iyi, nebatata iyi davranmayı ahdeder ve bunu kendisine hac dönüşü de prensip haline getirir. Her haliyle iyi bir insan iyi bir müslüman olamaya kendini hazırlar.
Günahlarına tövbe eder, üzerinde kul hakkı varsa onları öder, eş dost ve akrabalarıyla helalleşir, varsa anne ve babasının rızasını ve duası alır, dargın olduğu insanlarla barışır, adeta ebedi bir yolculuğa çıkarcasına her alanda hazırlık yaparak yola çıkar.

Hacca gidemeyen biri vekil gönderebilir mi?Ahmet Görgülü - Kendisine hac farz olan kimsenin, haccını bizzat eda etmekle yükümlü sayılması için, sağlıklı olması, tutukluluk veya yurtdışına çıkma yasağı gibi bir engelinin bulunmaması ve yolun güvenli olması şarttır. Ayrıca boşanma veya ölüm iddeti beklemekte olan kadının, beklemesi gereken süreyi tamamlamış olması lazımdır.
Hac yolculuğuna katlanamayacak, ya da fiilen haccedemeyecek derecede hasta olanlar ile yaşlılar, tutuklular, yurtdışına çıkışları yasaklanmış olanlar ve iddet beklemekte olan kadınlar, hac kendilerine farz olsa bile, eda ile yükümlü değildirler. Bu durumda olanlar şartları oluştuğu takdirde bizzat haccederler. Hacca bedel gönderecek kimse (ölmüşse yakınları), haccın nasıl yapılacağını bilen ve hac yapabilecek nitelikleri taşıyan, aklı başında, tercihen daha önce hac yapmış ehil bir kimseyi kendisi adına hac yapmak üzere vekil tayin eder. Normal olarak hac masraflarını karşılayacak parayı kendisine verir. İfrad, Kıran veya Temettu haclarından hangisini yaptırmak istiyorsa o hacca niyet etmesini ister.

Haccın faydaları nelerdir?

Ahmet Görgülü - Bedeni ve mali bir ibadet olan haccın birçok fayda ve hikmetleri vardır. Kur'anı-Kerimde hac ibadetinin muhtelif safahaları hem şekli, hem de manevi ve ruhi yönlerden tasvir edilerek çeşitli faydalarının bulunduğu belirtilmiştir. Hac suresinin 27,28,29 ayeti celilelerinde Hz. İbrahime hitaben :
27. (Resûlüm!) İnsanlar içinde haccı ilan et; gerek yaya, gerekse uzak yoldan (hızlı yol alan) zayıf/arık develer üzerinde sana gelsinler.
28. Gelsinler de, böylece kendileri için (dünya ve âhirete ait) birtakım faydalara şâhit olsunlar ve o belirli günlerde de (Allah’ın) kendilerine rızık olarak verdiği  kurbanlık hayvanlar (boğazlanırken) üzerine Allah’ın ismini ansınlar. Onların etinden hem kendiniz yiyin hem de darlık içinde olan fakirlere yedirin 
29. Sonra (maddî ve mânevî) kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler. Beyt-i Atîk’i (en eski ev olan Kâbe’yi) tavaf etsinler.
   
Peygamber efendimizde haccın faziletini: Kim Allah için hacceder, çirkin söz ve davranıştan sakınırsa annesinden doğduğu gün gibi tüm günahlardan arınmış olarak evine döner buyurmaktadır.
Dolayısıyla hac bir arınma, günahlardan kurtuluş vesilesidir. Milyonları toplandığı mukaddes beldelerde dünyanın dört bir yanında aynı görevi yapamaya gelen müslüman kardeşleriyle buluşur.
Farklı kültür ve coğrafyadan gelen insanları tanıma fırsatı bulur.

İhram ne demektir?

Ahmet Görgülü - İbadetler Allah nasıl emretti elçisi nasıl gösterdi ise öyle yapılır. İbadeti yapacak olan mümindir. Allaha inanan bir mümin için hiç bir ibadet yük değildir. Zevkle yerine getirilen bir görevdir. Dolayısıyla ibadetlerin nasıl yapılacağını peygamber efendimiz göstermiş ve tüm ibadetlerin kendisinin gösterdiği gibi yapılmasını istemiştir. Hac ibadeti de böyledir.
İbadetlerin görünen yönlerinin yanı sıra çeşitli hikmetlerinin varlığı inkar edilemez. Dolayısıyla ibadetlerin hikmetlerini de anlamaya çalışmak bir ihtiyaçtır. Özellikle hac gibi bünyesinde pek çok sembolik anlamı bulunduran hac ibadetinde ayrı bir öneme taşımaktadır. Çünkü Tavaf, Say, Şeytan taşlama, Arafat vakfesi, ile ilgili fiil var davranışlar hepsi sembolik anlamlar taşımaktadır.
"İhram"da normal zamanlarda yapılanması caiz olan bazı söz, fiil ve davranışların hac ve umre yapacak kişilerin beli bir süre (hac ve umresini tamamlayıncaya kadar) kendine yasaklaması demektir.
İhram, makamdan mevkiden ve tüm imtiyazlardan soyunmanın adıdır.
İhramın bir başka anlamı da, rekelerin izar ve rida denilen kefeni andıra iki parça beyaz beze bürünmeleridir. Bildiğiniz gibi hacca gelenler sosyal ve ekonomik statülerini gösteren dünyevi elbiselerini makam ve mevkilerini ortaya koyan kültür, zevk ve karakterlerini yansıtan gösterişten çıkıp allahın önünde herkesin eşit olduğunu sembolize eden iki basit giysiye bürünürler ki bun ihram diyoruz.
Yani ihram ilk önce Allah katında mal, mülk, makamın hiçe sayıldığı, bütün müslümanların tarağın dişleri gibi eşit kabul edildiği, kardeş olduğunu ifade eder. Kişilerin şahsiyetlerini gizleyen süslü elbiseler çıkarılmış, takva elbisesi giyilmiş olur.(Haccı Anlamak dib yayınları sh:20)
Bilindiği gibi hac ibadetine talebin çok oluşu Suudi Arabistan’ın mescidi haramda genişletme çalışmalarının devam etmesi nedeniyle her ülkeden nüfusuna belli bir oranda hacı gidebilmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığımıza, 2016 yılında hacca gitmek için müracaat sayısı 1 milyon 760 bin 751 kişidir. Ülkemizden hacca gideceklerin sayısı ise  59 bin 200 kişidir. Mersin ilimizden ise müracaat sayısı 23 bin kişidir. Bu sene gidecek sayı 754 kişidir. Dikkat edilirse müracaat edenler arasında kura sistemi ile seçilen çok az sayıda kardeşimize bu kutlu yolculuk nasip oluyor. Dolayısıyla hacca gitme fırsatı bulan kardeşlerimiz böyle bir imkan ellerine geçmişken bunu çok iyi değerlendirmeli. Yani orada geçireceği sayılı günlerin kıymetini iyi bilmeli.
Allah’ın beytini ziyaret etmek, beytin Rabbine manen vâsıl olmak, Allah Resûlü’nün doğup büyüdüğü, tevhid mücadelesi verdiği bu kutsal topraklarda islâm’ın canlı tarihini yaşamak için milyonlar beklerken kendisin seçilmesinin büyük bir nimet olduğunu hiç akılından çıkarmamalı.
Orada geçireceği her zaman dilimini fırsata, kazanca çevirmeli vaktini ibadete tahsis etmeli, çarşı pazar boşa vakit geçirmemeli… Allah’ın misafiri olduğunu unutmamalı… Ülkemiz adına orada bir temsilci olarak bulunduğunu, tarihimize kültürümüze inancımıza yakışır yaraşır hal ve hareketle insani ilişkilerini devam ettirmeli. İnsanlığın ve ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan bir an evvel kurtulması için bol bol dua etmeli.
Döndükten sonrada tevbe etmiş tüm günahlardan arınmış, orada elde etiği manevi güzellikleri burada devam ettiren, örnek bir şahsiyet olmalı, hal ve davranışlarıyla burada ha..! Bu hac yapmış iyi bir insan iyi bir mümin olarak güzel hasletler kazanarak ülkemize evine gelmiş diye insanlar ona gıpta etmeli… Hac yolculuğunun ibadetinin içi boşaltılıp kuru bir turistik seyahate dönüştürülmemeli.
"Hacı hacı olmaz gitmekle mekkeye" diye bir atasözümüz vardır. Yüz defa hacca gitsek davranışlarımızı güzelliğe, hayra, adalete, iyiliğe insanlığa dönüştüremiyorsak yapılan yolculuk sorgulanmalıdır. Onun için Allah herkese o mübarek beldelere gitmek nasip etsin. Ama gidiş ve dönüşümüzden maksat hasıl olsun. Hacca giden kardeşlerimizin yolculuğu hayırlı olsun. Hacları mebrur olsun, Gidemeyen kardeşlerimize en kısa zamanda rabbim onlara da nasip etsin.. Amin..     

İlginizi Çekebilir

Hocamızın yanındayız!

ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.

BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI

Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.

Siz hangi milletten hangi dindensiniz

Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.

İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI

6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı.  Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.

Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!

Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.

Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?

Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi. 

TÜM HABERLER