Gençlik ve Yabancı Dil
Alıntı YazılarDİYANET HABER-Günümüzde iletişim araçlarının yaygınlaşması, ulaşım araçları vasıtasıyla mesafelerin kısalması ve iş alanındaki gelişmelerden dolayı ikinci bir yabancı dil zorunlu hale gelmiştir. Hatta bir çok firma en az iki yabancı dil bilen personel çalıştırma taraftarı. İş ilanlarına başvuru yapan gençlerin okulda almış oldukları yabancı dil eğitimi, şirketler açısından yeterli görülmemekte ve yurtdışında eğitim alan kişiler öncelikli tercih sebebi olmaktadır.
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Günümüzde iletişim araçlarının yaygınlaşması, ulaşım araçları vasıtasıyla mesafelerin kısalması ve iş alanındaki gelişmelerden dolayı ikinci bir yabancı dil zorunlu hale gelmiştir. Hatta bir çok firma en az iki yabancı dil bilen personel çalıştırma taraftarı. İş ilanlarına başvuru yapan gençlerin okulda almış oldukları yabancı dil eğitimi, şirketler açısından yeterli görülmemekte ve yurtdışında eğitim alan kişiler öncelikli tercih sebebi olmaktadır.İlginizi Çekebilir
Bir çocuk bir elma ile gözlerini ve kalbini açar
Muhammed, kendi dünyasında yaşayan bir çocuk, bana “sevginin”, “açlıktan” daha büyük olabileceğini ve kurumuş bir elmanın bile dünyanın en büyük hediyesi olabileceğini öğretti.
Gazze'nin yıkıntıları arasında hayata yeniden başlamak
“Evden çıkarken ve eve girerken bir sürü molozun üzerinden tırmanmak zorunda kalıyoruz,” dedi. “Ama bu çadırlarda yaşamaktan daha iyi...
Ramazan'ı Gazze halkının örnekliğiyle yaşamak
Yaşar Değirmenci, geçtiğimiz sene Gazze'de Ramazan boyunca görev yapan Dr. Farhan Abdul Azeez'in verdiği bir röportajda, Gazzelilerin Allah'a olan bağlılıklarını ve bütün imkansızlıklara rağmen Ramazan'ı yaşama biçimlerinin örnekliğini aktarıyor.
Çocuk en iyi sevdiklerinden öğrenir...
Sefa Saygılı çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken hususları vurgularken ebeveynlerin çocuklarıyla diyaloğunun önemini belirtiyor.
Gazze kalpleri Kur’ân’a, İslâm’a açıyor ve kazanıyor…
Abdullah Yıldız, Gazze sayesinde Müslüman olanların ihtida hikayelerine göz atıyor.
Bir garib-ârif ölmüş diyeler..
Sözleri, güldürmüyor, düşündürüyordu ve herkes de ciddiyetle dinliyor ve hatibin, dile getirdiği ızdırablı, sosyal dertler, yüzüne de yansıyor ve cümleleri dudaklarına âdeta, yüreğinden yoğrulmuş olarak sâdır oluyordu.