© Dini Haberler 2020

Diyanet İşleri Başkanlığından Türkiye gazetesine sert tepki

DİYANET HABER- \'Kutlu Doğum bir FETÖ projesi\', \'Diyanet neden hâlâ sahip çıkıyor\' manşetiyle yayımlanan Türkiye Gazetesinin bugünkü sayısına Diyanet İşleri Başkanlığından sert tepki geldi.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:

İşte Basın Açıklamsı;

Bugün Türkiye Gazetesinin manşetinde yer alan Kutlu Doğum Haftasının bir FETÖ projesi olduğu ve buna rağmen halen Başkanlığımız tarafından savunulduğu yönündeki haber, gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır. 30 yıldır görev yapan bütün Diyanet İşleri Başkanlarına ve teşkilatımızın çalışanlarına yöneltilen çirkin bir yalan ve iftira niteliğindeki bu haber, Kutlu Doğum Haftalarında yurdumuzda ve yurt dışında Peygamber sevgisiyle salonları dolduran gönülleri rencide etmiştir. Haberi desteklemek için manşetten yayınlanan ve internet ortamında yayılan fotoğrafların Başkanlığımıza ait Kutlu Doğum Haftası organizasyonları ile alakası bulunmamaktadır. Haberde, bugün hayatta olan 7 Diyanet İşleri Başkanımızdan hiçbirine müracaat edilmeden, Başkanlığımız yetkililerinden bilgi alınmadan indî görüşlerle hareket edilmesi, yüzeysel ve tarafgir bilgilere yer verilmesi açık bir garabettir.

Kutlu Doğum Haftası, Diyanet İşleri Başkanlığının kendi inisiyatifiyle ve kanunların verdiği yetkiyle ortaya çıkmış; 28 yıl boyunca tefekkür dünyamıza hayat vermiş; “Hz. Peygamber’i anmaktan anlamaya” düsturuyla gelişmiş ve milletimizin yakın tarihinde yer etmiş bir haftadır. Başkanlığımızın Türkiye’deki İlahiyat birikimiyle istişare ederek planladığı ve yürüttüğü bu uygulamanın, Sevgili Peygamberimizin rahmet mesajlarını toplumumuzun her kesimine ve gönül coğrafyamıza ulaştırmaktan başka hiçbir gayesi olmamıştır. 28 Şubat süreçlerinde eleştirilen, 27 Nisan bildirilerine konu edilen Kutlu Doğum’un karanlık bir terör ve din istismarı hareketi olan FETÖ ile hiçbir ilgisi ve alakası yoktur.

Bir kez daha altını çizerek belirtmek isteriz ki, Başkanlığımız Kutlu Doğum Haftasını Mevlit Kandiline alternatif olarak ihdas etmiş değildir. Bu hafta, Mevlit Kandilinin ancak mütemmimidir. İslam dünyası ile eşzamanlı olarak idrak ettiğimiz mübarek Mevlit Kandili, Resûl-i Ekrem’in dünyayı teşrifini şükürlerle andığımız, ona olan sevgimizi ve ihtiramımızı ifade ettiğimiz dinî bir gecedir ve milletimiz tarafından coşku ile kutlanmaya devam edecektir. Halbuki Kutlu Doğum Haftası, Sevgili Peygamberimizi doğru anlamak, onun sünnetini bugüne taşımak, onun hayat tarzını çocuklarımıza ve gençlerimize tanıtmak, günümüz problemlerine nebevî referanslarla çözüm aramak amacıyla ortaya çıkmış ilmî bir haftadır. Yaygın eğitim faaliyeti şeklinde tasarlanan bu haftanın, dinin asıllarına sonradan eklemelerde bulunmak gibi bir gayesi olmadığından bidat olarak nitelenmesi son derece anlamsızdır. 

Unutulmamalıdır ki, milletimizi millet yapan ve bu aziz milletin her ferdini bir araya getiren en büyük sevgi, Peygamber sevgisidir. İçinden geçmekte olduğumuz hassas dönemde Hz. Muhammed’e sevdalı olan bu ülke insanına onu anmaktan ve tanımaktan vazgeçmesini önermek, tam manasıyla bir idrak tutulmasıdır. Hem yurdumuzun dört bucağı hem de yurt dışındaki millet varlığımız için bu hafta, Hz. Peygamber’in sünneti ışığında millî ve manevî değerlerimizi güçlendiren, ufkumuzu tazeleyen, kimliğimizi pekiştiren, asimilasyonu önleyen, birliğe, barışa ve kardeşliğe yatırım yapan bir haftadır.

Başkanlığımız, her sene bir bilgi, aydınlanma ve irfan ziyafetine dönüşen Kutlu Doğum Haftasının istismar edilmesine, kuralsızca eleştirilmesine ve itibarsızlaştırılmasına müsamaha göstermeyecektir. Söz konusu haberin düzeltilmesi gereğini aksi takdirde bütün kanuni haklarımıza müracaat edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.

Diyanet İşleri Başkanlığı

 

 

Diyanetliler Platformu

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ 

 

TGRT Haber'deki Konuya İlişkin Yazılar

TGRT Haber'den

Diyanet'e 'Kutlu Doğum' çağrısı

Türkiye Gazetesi’nin gündeme taşıdığı ’Kutlu Doğum Haftası Bir FETÖ Projesi’ haberi Türkiye gündemine oturdu.. Kutlu doğum haftasının, FETÖ’nün teklifiyle 1989’da ortaya çıktığı belirlenirken konu TGRT Haber’de yayınlanan Medya Kritik programında Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur ve Araştırmacı - Yazar İdris Kardaş tarafından değerlendirildi.

Kutlu Doğum Haftası'nın Nisan ayına sabitlenmesinin arkasında Fetullah Gülen'in doğum gününün olduğunu vurgulayan Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur ''Bu kadarına da pes'' diye isyan etti.

Mevlid kandiline paralel bir doğum günü kutlaması yapmaya çalıştıklarını belirten Araştırmacı - Yazar İdris Kardaş ''Burada da bir paralellik söz konusudur. Mevlid kandili insanların o günü ibadetle geçirdiği bir gecedir. İlk günden beri hep bu şekilde devam etmiştir. Burada anlaşılan bu günü ibadet akışından çıkartıp, işi başka bir yöne saptırmaktır. Hristiyanlıktan aldıkları bir sürü nokta var. Eğlence, spor, müzik, çalgı çengi bildiğimiz doğum gününe çevirme hamleleri var. FETÖ bütün ülkeye kendi doğum gününü kutlattırıyor'' diye konuştu. 

DİYANET, FETÖ PROJESİ OLAN KUTLU DOĞUM HATASINDAN DÖNMELİ!

1991’de Sızıntı dergisindeki çıkan yazıda amacının açık açık belli ettiğini belirten Uğur, ''Bizim dini bilgilerimiz güçlü olmadığı için bunun detayına ve derinliğine pek inemediğimiz için Diyanet en iyisini bilir diyoruz ve sineye çekiyoruz. Gerçekten hepimizi ayakta uyutmuşlar. İnsanlar bunu benimsemiş. Dini meselelerde o kadar sinsi ve alçaklarki insanları dini konulardaki inançlarını tahrip edip, yok etmeye çalıştılar. Bir nevi haçlı zihniyetinin teorik alandaki temsilcileri gibi davranıyorlar. Aynı zamanda insanları düşünsel anlamda dini kıyafetlerinden tamamen soymak ve insanları inançsız bırakmaya çalışmışlar. Diyanet Başkanı Mehmet Görmez'e de burdan çağrımız var. FETÖ projesi olan kutlu doğum hatasından bir an önce dönülmesidir. Mevlid kandili eskisi gibi hicri takvime göre yapılsın'' diye konuştu.

 

TGRT Haber'den Abdülhakim Arvas'ın Konuya İlişkin Yazısı: 

Kutlu Doğum FETÖ projesi

Kutlu Doğum Haftası, FETÖ’nün teklifiyle 1989’da ortaya çıktı. Hristiyanların Noel yortusuna alternatif olan bu haftanın hedefi, dinin içini boşaltıp, yozlaştırmaktı.

Doğum günü kutlamak, ibadet değil, âdettir. Dinimizde mübarek gecelerin durumu farklıdır, bunlar ibadet olduğu için hicri yıla göre kutlanır. Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Peygamber Efendimiz Muhammed aleyhisselam nübüvvetten sonra, her yıl bu geceye önem verirdi. Bu gecede, Eshab-ı kiram bir yere toplanıp Efendimizin doğum öncesi ve sonrası mucizelerini okurlar, anlatırlardı. Bunun için dünyanın her tarafındaki Müslümanlar bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlayarak Resûlullah Efendimizi yâd etmektedir. Asırlardan beri devam eden bu kutlamalar, Rebiülevvel ayının onikinci gecesi yapılıyordu.
 

ZAMAN DA İŞİN İÇİNDE...
1989 yılında kutlamaların “Kutlu Doğum Haftası” adı altında yapılması kararlaştırıldı. Teklif FETÖ’nün elebaşı Gülen’den övgü ile bahseden Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay ve Zaman gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne’den gelmiş, kutlamaların ismini de Ayvaz Gökdemir bulmuştu. 
“Kutlu Doğum” ilk yıl 12 Eylül-17 Ekim 1989, ikinci yıl 1 Ekim-7 Ekim 1990, sonraki sene 20 Eylül-26 Eylül 1991, 1992´de 9 Eylül-15 Eylül ve 1993´te ise 30 Ağustos-5 Eylül günleri arasında kutlandı. Hafta ilk zamanlar kimsede rahatsızlık meydana getirmedi. Zira eskiden olduğu gibi hicri takvime göre kutlama yapıldı. Çok geçmeden Türk milletinin kalbini sızlatacak girişimler başladı. 1994 senesine gelindiğinde kutlama tarihi 20 Nisan-26 Nisan günleri arası sabitlendi. Her yıl Mevlid Kandili farklı bir tarihe denk geliyor, ancak millet Peygamber Efendimizin doğum gününü nisan ayında kutluyordu. Bir süre sonra Kutlu Doğum Haftası’nın son gününün FETÖ elebaşı Gülen’in doğum tarihi ile çakıştığı fark edildi. Görünürde Peygamberimizin doğum günü kutlanıyordu. Ancak perde arkasında yapılanlar farklı bir şeydi. Tepki üzerine 2008 yılından itibaren etkinlik tarihi bir hafta öne alındı.
 

KIŞA DENK GELİNCE...
Hâlen FETÖ’den tutuklu bulunan Mümtaz’er Türköne süreci anlatırken şu itirafta bulunuyordu: “İlerleyen yıllarda, Mevlid Kandili kış aylarına tesadüf edince, Kutlu Doğum’u sabitlemeye karar verdik. Miladi takvime göre nisan ayında bu hafta, Diyanet’in önayak olmasıyla “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilan edildi. Başlarda epeyce itiraz geldi. Bidat olarak görüldü.”
Artık FETÖ, projesini istediği gibi yönlendiriyordu. Bir Fransız akademisyenin önerisiyle her yıl farklı gündem ile Peygamberin anlatılması kararlaştırıldı. Ancak programlarda neredeyse Peygamber Efendimiz hiç konuşulmuyor güya insanlık idealleri işleniyordu. Şefkat, merhamet, güven, itimat gibi konulara yer veriliyor “evrensellik” mesajlar anlatılıyordu.
 

HRİSTİYANLAR GİBİ YAPALIM!
Bu, Hristiyanların Noel yortusuna alternatif bir hafta oluşturmaya çalışıldığı yorumlarına sebep oldu. Zira FETÖ’nün başı Gülen, Ekim 1991’de Sızıntı dergisindeki yazısında şöyle diyordu: Acaba bu Kutlu Doğum’u daha içten ve daha ciddi olarak değerlendiremez miyiz? Hazreti İsa ile alakalı günler, halkı Hristiyan olsun-olmasın, hemen her ülkede âdeta neşe, sevinç kıyametleriyle kutlanır; Her tarafa O’nun adına tebrikler, hediyeler yağar. Dört bir yan kandillerle süslenir, çarşı-pazar renklerle-ışıklarla kahkaha atar.
Gülen’in dediği gibi yapıldı. Kutlamaların, suyu çıkarıldı. Peygamber Efendimizi anlatmanın dışında her şey yapılmaya başlandı. Diyanet ise bu duruma tepki göstermediği gibi işin organizatörü oldu.

 BİR TEK EFENDİMİZ YOK!

Kutlu Doğum Haftasında ilk zamanlar Peygamber Efendimizin hayatı anlatılırken zamanla iş, Türkçe Olimpiyatları gibi FETÖ’nün sazlı sözlü eğlencelerine döndü. Diyanet ise bu duruma hem tepki göstermedi hem de âlet oldu. 

İBADET Mİ EĞLENCE Mİ?

İş öylesine ciddiyetsiz bir hal aldı ki artık kutlamalar şenlik havasından öteydi... Kutlu Doğum haftasında aynen Türkçe Olimpiyatları gibi sazlı sözlü organizasyonlar ile bir karnaval havası estirilmeye başlanmıştı. Bid’ata, harama davetler vardı. Kadın-erkek karışık sazlı dümbelekli peygamber anılması başlamıştı. Hatta Kur’ân-ı kerim şeklinde pasta yapılıp katılımcılara dağıtıldı. Bazıları bu haftada özel indirim günleri ilan ederek peygamberimizi ticaretlerine alet etmeye kalktı. 2011 yılında orkestra eşliğinde dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla gerçekleştirilen “Mevlit Kantat Promiyeri” ise devlet büyüklerinin bu rezalete nasıl alet edildiğini gözler önüne seriliyordu.
Peygamberimizi övmek ibadet olduğuna göre, kutlamalar ibadet sınırları içinde olması gerekirdi. Kutlama programlarında “Türk Tasavvuf Musıkisi”ne yer verilmesi, ilahilerin müzikli okunması hangi ölçüyle açıklanabilirdi. İbadet miydi, eğlence miydi? Yoksa ikisinin karışımında mı, yoksa niyete göre mi, değerlendirilecekti...
Dikkati çeken başka bir husus da; gerçek doğum günü olan Mevlid Kandili kutlamaları; kandil gecesi mevlid okutmak, cuma hutbelerinde ve vaazlarda bahsetmekle sınırlı iken; ‘Kutlu Doğum’un bir hafta süreyle Mevlid Kandili programı ile mukayese edilemeyecek zenginlikte kutlanmasıydı. Bu haftaya Mevlid Kandili’nden daha yoğun bir şekilde hazırlanılması maksatlıydı. Zamanla gerçek doğum günü olan Mevlid Kandili unutulacak, yerini Kutlu Doğum Haftası alacaktı...
FETÖ’nün gerçek yüzü ortaya çıkınca Diyanet, bütün kitaplarını toplattı. Ama Diyanet, Kutlu Doğum garabetine ise sıkı sıkıya sarıldı. Bu duruma tepki gösteren ilahiyatçılar ve tarihçiler artık hatadan dönülmesini istiyor.

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı: Bunu başaran tarihe geçer

  “14 asır hep hicri takvime göre kutlanan Mevlid Kandili şimdi alternatif bir programla miladi takvime göre tertipleniyor. Bu alelade bir hafta değil, bir Orman Haftası, Yeşilay Haftası, Uyuşturucuyla Mücadele Haftası değil bu dinî bir gecedir. Dinî kaideler neler gerektiriyorsa ona göre kutlamak lazım. Dünyanın hiçbir yerinde miladi takvime göre kutlama yapılmıyor. Bu ikilem kaldırılmalıdır. İslam âleminde Mevlid Kandili rebiül-evvel ayında kutlanırdı. Daha önce belirtilen tarihlerde oynama yapılmaktadır. Bu ciddiyetten uzaktır. Diyanet İşleri Başkanı ve ekibine çağrım bu alternatif kutlamaları bırakıp Mevlid Gecesi kutlamalarını İslam âlemi ile birlik ve beraberle yapalım. Hem de aslına rücu olacaktır. Başkan da bu işte başarılı olabilirse tarihe geçecektir.’’ 

Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil:Kandilleri de değiştireceklerdi

 “Kutlu Doğum Haftası” FETÖ’nün organize projesidir. Ben iddia ediyorum ki bu isimler de FETÖ bağlantılı kişilerdir. Bu örgüt, kandil günlerini bile Miladi takvime göre yapacaklardı. Ramazan ayı, Kadir Gecesi de bunlara dâhil. Diyanet hâlâ FETÖ tuzağındadır. Ne üzücüdür ki 14 Nisan 2017 cuma hutbesinde Diyanet bu projenin kendilerine ait olduğunu ifade etti. Dikkat edin! Millî Eğitim Bakanlığı yerinde bir kararla kutlu doğum programlarını kaldırdı. Fakat Diyanet ve İlahiyat camiası nedense direnmektedir. Direnme bir yana 25 yıldır Gülen örgütü içinde yer alan Prof. Dr. Ahmet Keleş Bey “Kutlu Doğum Haftası FETÖ projesidir” diyerek itirafta bulunurken Diyanet sahiplenmeye çalışmaktadır. Eğer Diyanet bunları değiştirmezse bunların vebalinden kurtulamaz. 

İlahiyatçı Osman Ünlü: ‘Niyetimiz iyi’ demek kurtarmaz

 Bütün mübarek geceler kameri aylara göre tespit edilir.  Bunu 20 Nisan’a almak caiz olmaz. Dinimize aykırı bir husus için, (Niyetimiz iyi) demek veya (Herkes kutlu doğumdan bahsederken, susmak uygun olmaz) demek de, geçerli bir mazeret değildir. Haram bir iş, iyi niyetle de yapılsa haramlıktan çıkmaz.  İşte bidatler böyle iyi niyet kılıfı altında yayılıyor. (Biz o niyetle değil de, şu güzel niyetle yapıyoruz) diyorlar. İbadete bidat karıştırmak büyük günahtır. Hele bir de kutlu doğum haftasında yapılan ibadetlere, çalgılar karıştırılıp kadın erkek karışık mevlidler de okunursa, ibadete haram karıştırılırsa, daha büyük günah olur. Harama önem verilmezse küfür de olur. 

(Türkiye Gazetesi-Abdülhakim Arvas'ın Yazısı)

Diyanetliler Platformu

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER