Diyanet Personeli İlitam\'ı Bekliyor

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:  

Bağımsız Diyanet Sen Genel Başkanı Faruk Çetin 2016 DGS ek yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte Sınavsız İlahiyat Lisans tamamlama hakkında merak edilenlere yönelik  önemli açıklamada bulundu.

2016 DGS ek yerleştirme sonuçları açıklandı ve hala diyanet personeli İlahiyat Lisans tamamlamaya Dikey Geçiş Sınavı ile yeterli puanı alması durumunda yerleşebilmektedir.
 

DİYANET PERSONELİ İTİLAM’I BEKLİYOR
Birçok diyanet personeli Sınavsız olarak İLİTAM’a devam edeceğim beklentisiyle DGS’ye dahi girmeyerek sınavsız İLİTAM haberlerini beklemektedir.
 

Bilindiği üzere Diyanet personeline sınavsız olarak İLİTAM’a geçiş hakkı tanınması uzun süredir gündemde tutuldu. Hatta İsteyenler ve istemeyenler diye ayrıştırmalar dahi yapıldı. Yapılan bu ayrıştırma ve haberlerle bazı sendikalar kendi hanelerine üyelik kazandırma üye yazdırma adına bazı açıklamada bulundu.  İki yıldan bu yana İLİTAM yoldaydı geliyordu, gelmiyordu, torbaya girdiydi, torbaya sığmadıydı, torba yasaya girecekti, girmeyecekti; vs. vs. vs. haberler ve tartışmalar gölgesinde bir sınavsız İLİTAM gündemi meşgul etmiştir.
 

Bilindiği üzere İLİTAM Programı, Türkiye’de ilk defa Ankara Üniversitesi’nde 2005-2006 öğretim yılında öğretime başlamıştır.

2009-2010 öğretim yılında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi; 2010-2011 eğitim yılında Atatürk, İstanbul ve İnönü Üniversiteleri İlahiyat Fakülteleri; 2011-2012 öğretim yılından itibaren de farklı üniversiteler İLİTAM bölümünü açmış ve eğitim ve öğretimine devam etmektedir.

Gündemi bu kadar meşgul eden bu İLİTAM ile ilgili olarak yasal mevzuat yönünden incelediğimizde yıllardır net bir cevap verilemeyecek durumda mı öncelikli olarak buna bakmamız gerekmektedir.
 

Yükseköğretim Kanunu’nun 45 Maddesinde  “Önlisans mezunları için, ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde onunu geçmeyecek şekilde Yükseköğretim Kurulu kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilir” denilmektedir.

Ayrıca “Meslek Yüksekokulları ve Açıköğretim Ön Lisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimine Devamları Hakkında Yönetmelik madde “MADDE 5- Meslek yüksekokulları ile açıköğretim ön lisans programlarından mezun olanların, bitirdikleri alanların devamı niteliğindeki lisans programlarına dikey geçiş yapmaları amacı ile lisans programlarında kontenjan ayrılır. Bu kontenjanlar, sınavsız olarak meslek yüksekokulları programlarına devam ederek mezun olan öğrencilerin yüzde onundan az olmaz. (Değişik cümle:RG-28/8/2015-29459 3.mükerrer) Meslek yüksekokulu ve açıköğretim ön lisans mezunlarından örgün öğretim ve açıköğretim lisans programlarına dikey geçiş yapmak üzere başvurma şartlarını taşıyanlar için hangi lisans programlarının açılacağı, açılacak lisans programlarına meslek yüksekokulları ve açıköğretimin hangi programını bitirenlerin başvurabileceği, bu programların kontenjanları ve programlara yapılacak yerleştirmede kullanılacak puan türleri, dikey geçiş yapılacak üniversitelerin görüş ve önerileri de dikkate alınarak Yükseköğretim Kurulunca belirlenir ve ilan edilir”   

Başka bir madde de ise “Dikey geçiş yapan öğrenciler 2547 sayılı Kanunun 44 üncü maddesindeki hükümlere göre öğrenimlerine devam ederler” ifadelerine yer verilmektedir.
 

Mevzuat hükümleri beraberinde değerlendirildiğinde İLİTAM konusunda yapılan çalışmalar sadece konuyu gündemde tutma amacıyla olduğunu kanaati hasıl olmaktadır.

Bu mevzuat bilgileri ilgi tutularak yapılacak resmi girişimlere göre gerekli çalışmaların yapılması daha doğru olacaktır.
 

İLİTAM KONUSU NİÇİN BU KADAR ÇOK GÜNDEMDE TUTULUYOR
Halen Başkanlıkta göre yapan İmam-Hatip kadrosunda 40.000 fazla, Kuran Kursu Öğreticisi kadrosunda 10.000 ’den fazla, Müezzin-Kayyım kadrosunda ise 6000’den  fazla İlahiyat Önlisans mezunu personel bulunduğunu varsayarsak niçin bu konunun bu kadar işlendiğini anlamış oluruz.

Konuyu bu kadar gündemde tutanların amacı sadece Diyanet personelinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi mi yoksa bu kadar hedef kitleyi beklenti içerisine alarak bir fazla üye yapmak mıdır. Bu konunun da ayrıca irdelenmesi gerekmektedir.
 

İLİTAMIN DİYANET PERSONELİNE KATKISI VE ARTISI
Bağımsız Diyanet Sen olarak bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da personeli ilgilendiren, personelin menfaatine olan konularda gerekli çalışmaları yapmaya çalıştık ve çalışmayada devam edeceğiz.

İLİTAM gelsin mi gelmesi mi tartışmalarından önce, gelecekse niçin gelmesi gerektiğine, gelmeyecekse niçin gelmemesi gerektiğine dair açıklamalar bulamamaktayız.

İLİTAM’ın kesinlikle kurum faydası olacağı düşünülmekle birlikte buradan mezun olunması durumunda İlahiyat Fakültesi gibi işlem görüp görmeyeceği, bu mezuniyetin sadece Diyanet İşleri Başkanlığında mı artısı olacağı konusunda bir açıklaması bulunmamaktadır.
 

İLİTAM MEZUNLARI ÖRGÜN OKUYANLARLA AYNI OLACAK MI?
Daha şimdiden İLİTAM mezunları ile örgün İlahiyat Fakültesi mezunlarının ayrıştırıldığını farklı ortam ve sınavlarda duymaktayız.

Ayrıca sınavsız İLİTAM hayata geçirilmesi durumunda buradaki ücretlerin de mevcut ücretler gibi olması durumunda kazançlı çıkacak ilgili eğitim kurumlarıdır.

Hiç azımsanmayacak sayıda personelin kayıt olacağı ve burada kayıt olanlarında iki yılda tamamlayamaması durumunda yukarıda ifade edilmeye çalışılan miktar ve meblağ katlanarak devam edecektir.
 

İLİTAMI SINAVLA KAZANALARIN DURUMU NE OLACAK
Bir diğer nokta ise sınavla İLİTAM’a kayıt olanlar bu kadar zahmete katlanarak okullarını süresi içerisinde bitirenler, maaşlarının yarısını eğitim ve öğretim harcı olarak yatıranlarda unutulmamalı bunlara bir pozitif ayrımcılık yapılıp yapılmayacağı ayrıca değerlendirilmelidir.
 

4688 SAYILI KANUNA GÖRE TOPLU SÖZLEŞME MASASINDA MALİ VE SOSYAL HAK TALEP EDİLMESİ GEREKİRKEN GÜNDEDİ SICAK TUTMAK İÇİN İLİTAMI GÜNDEME GETİRDİLER.
Bilindiği üzere Mali ve Sosyal hakların görüşülmesi ve karara bağlanılması gereken Toplu Sözleşmenin konusu olmayan İLİTAM’ı buraya ve diğer yeri olamayan toplantılara taşıyanları, 2 yıldan fazladır personeli bir beklenti içerisine sokmuşlardır. Yetki verildiği halde personelin güven duygusunu istismar eden oyalayanları da Diyanet personeli çok iyi görmektedir.
 

BAĞIMSIZ DİYANET SEN DİYANET PERSONELİNİN GÜR SESİ OLMAYA DEVAM EDECEKTİR.
Bağımsız Diyanet Sen olarak Diyanet personelini yakından ilgilendiren konuları her zaman takip etmeye, bilgiye ihtiyaç duyulan konularda ise gerekli bilgilendirme açıklamalarında bulunmaya, kurum ve kuruluşlarla gerekli görüşmeleri yapmaya, daima sizlerden gelen haklı talepleri dile getirmeye, çözüme kavuşturtulması için çaba göstermeye 2005 yılından itibaren diyanet personelinin gür sesi olmaya devam ettik ve etmeye de devam edeceğiz” dedi.