Ayasofya açılsın istiyorsanız…
DİYANET HABERYıllardır bir özlem olan Ayasofya caminin müze olmasından kurtulması ve ibadete açılmasını arzu edenlere ..
Yıllardır bir özlem olan Ayasofya caminin müze olmasından kurtulması ve ibadete açılmasını arzu edenlere ..
Gönlünde İstanbul olanlara
Gönlünde cami sevgisi olanlara
Küçük bir davet veriyorum.
Geçtiğimiz günlerde bir gazetedeki “ilk kandil gecesi garip kalan” başlıklı “Süleymaniye’deki cemaat sayısı” haberini okuduğumda yüreğimin acı bir şekilde sızladığını hissetmiştim.
Sabah namazları bomboş olan Süleymaniye, vapurdan, tramvaydan inen tek tük yolcunun yetiştiği Yeni Cami, baldırı çıplak abdestsiz turistlerin dolandığı Sultanahmet ve birkaç safa düşmüş Fatih cami artık garip..
Artık mahzun. Artık sessiz…(ler)
Diyanet İşleri Başkanlığının görevlendirdiği “memur’ları var ama… Onlarda sessiz.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, "İstanbul, babam için hiçbir yerde eşi bulunmayan camilerin, güzel sesli müezzinlerin ve hafızların şehriydi." dediği o camiler, bir gurbet havası yaşıyor.
O haber, o mahzun görüntü ve bu camilerin yalnızlığını düşünürken.
Düşünürken, ardından kemiklerini sızlattığımız yapım emrini veren padişahları, mimarları ve oraya emek vermiş insanlardan utanasım geldi.
'Süleymaniye'de Bayram Sabahı' ile ünlenen Yahya Kemal Beyatlı bugünleri görse belki yazacak şiir bulamayacak, ‘Süleymaniye Kürsüsündeki Mehmet Akif, belki de hiç tanınmayacaktı.
Bir zamanlar bayram sabahları hıncahınç dolan Yeni Cami imamı 2014 yılının Temmuz ayında bir Cuma vaazında feryadı figan yalvarıyor.
“Aziz cemaat, sizlerden ricam bayram sabahı çoluk çocuk burayı, Süleymaniye’yi, Sultanahmet’i dolduralım. Buralar meskûn mahal, yerleşim alanı olmaktan çıktı. Hiç olmazsa bayram sabahı mahzun olmasın” derken ciğerim sarsıldı, yüreğim durdu, nefesim kesildi. Heyhat, nereden nereye geldik, dedim.
Rahmetli babamın üç erkek evladını elinden tutup Süleymaniye’ye getirdiği o bayram sabahlarında gece kalkıp bir acele camiye götürüşü vardı ki, tek endişesi “yer bulamayız” olurdu.
Hakikaten de bundan 15 – 20 yıl önce yer bulamaz olurduk.
Süleymaniye'nin yalnızlığını bu mübarek Ramazan’da şehir dışından otobüslerle görmek, ziyaret amaçlı gelenler bile 6-7 saf oluşturmakla gideremiyordu.
Sabah namazlarında iki saf bile hayal olmaya başlarken Mimar Sinan, 14 bin kişinin aynı anda secdeye kapanabileceği büyüklükte inşa etmiş olan cami şimdi bomboş olmaya mahkûm edilmişti.
“ Allah dostlarının ayak bastığı, secdeye kapandığı mekânlar buralar" iken gözden uzak kalan, ulaşımı sorun olmaya başlayan, yerleşik halkı devletin restore amaçlı uzaklaştırdığı buralar artık yerleşim yeri değil insana ürkünçlük veren mekânlar durumuna geldi.
Gece yürümenin tehlikeli olduğu sokaklar, medeniyetten ve yaşamdan tecrit edilmiş durumda. İnsanlar bu yüzden buralara giremiyor. Ve çevrede ne idüğü belirsiz, yurt dışından gelip buraları mekân tutmuş insanlar korku veriyor.
Birçok sokağı savaş çıkmış gibi virane ve enkaz yığını bu semtler artık kendi insanını barındırmayınca camiyi besleyecek cemaatte yok, haliyle beşeri doku olmayınca Süleymaniye garip, Yeni Cami garip, Sultanahmet garip kalmış.
Şimdi koskoca camiinin imamı yalvarıyordu.
“Ne olursunuz camiyi dolduralım..”
Herkese sesleniyorum. Ayasofya cami yapılsın, yapılmasın diyenler, mahallelerinde cami isteyen istemeyen herkese buradan sesleniyorum
Giderek sabah namazlarında cemaate hasret kalmaya başlayan bu camileri bayram sabahı doldurmamız lazım.
Yeni Cami, Sultanahmet Camisi, Süleymaniye Camisi, Fatih Camisi’nin dolması lazım.
Fatih, Şehzade, Beyazıt, Sultanahmet cemaatsiz kalmışlardır.
Ve görevli imamlar yalvarıyor. “Camiye gelin, bayramı burada kutlayalım” diyor. Yalvarıyor.
Biz de sizleri davet ediyoruz. Onların sesi oluyoruz.
O muhteşem Süleymaniye boş. Sultanahmet Camii turistlere tahsis edilmiş; Eminönü Yeni Camii’nde tek bir saf bile yok, Nuruosmaniye gözden uzak bir karanlığa gömülmüş, Şehzadebaşı Camii mahzun, Valide Sultan Camii münkesir. Fatih Camii teselliye uzak bir durumda
Camiler yetim kaldı. Kalmasın.
Bari bayram sabahları çoluk çocuk arabalara dolalım, gelelim.
Ne diyordum. Ayasofya’nın açılmasını bekleyenler sözüm size
Yılların hasreti Ayasofya’nın açılması çevresinde bulunan ve artık bir garip kalan 3 büyük selâtin Cami’ye olacak ilgiyle mümkündür.
İlginizi Çekebilir
Filistinli sanatçı Dina Zaurub, katil İsrail'in saldırısında hayatını kaybetti
Soykırımcı İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırılarında, 22 yaşındaki Filistinli sanatçı Dina Halid Zaurub yaşamını yitirdi.
30.03.20225 Tarihli Bayram Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 30.03.20225 Tarihli ve "RAMAZAN’A VEDA EDERKEN" konulu Bayram hutbesi yayınlandı.
Uluslararası İlahiyat Programı 2025 Yılı başvuruları başladı
Diyanet İşleri Başkanlığının Uluslararası İlahiyat Programı 2025 Yılı başvuruları başladı.
2025 yılı fitre miktarı belli oldu
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 2025 yılı Ramazan ayından 2026 yılı Ramazan ayına kadar olan süre için fitre miktarını 180 TL olarak belirledi.
03.01.20224 Tarihli Cuma Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 03 Ocak 2024 tarihli ve "MÜMİNİN HAYATINDA UMUTSUZLUĞA YER YOKTUR" konulu cuma hutbesi yayınlandı.
Umre Ödüllü 'Gençlik Bilgi Yarışması' başvuruları başladı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, umre ödüllü "Gençlik Bilgi Yarışması" başvurularının başladığını duyurdu.