Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

YİRMİ SEKİZ MAYIS'TAN, YİRMİ DOKUZ MAYIS'A FETH-İ MÜBİN!..

" Muhammed Allah'ın Elçisi'dir ve onun safında olanlar, hakkı inkar edenlere karşı kararlı ve ödünsüz, birbirlerinee karşı ise çok merhametlidirler. Onları hep rüku ve secde halinde Allah'ın kerem ve rızasını ararken görürsün; onların nişanları yüzlerindeki secde izleridir. Bu onların Tevrat'taki temsilidir. Bir de onların İncil'deki temsili var: Onlar filiz vermiş tohum gibidir; derken ( Allah) o filizi güçlendirir ve kalınlaştırır ki kökü üzerine dimdik dursun da üreticiyi sevindirsin. Böylece O, hakkı inkâr edenleri de kinlerine mahkûm etmiş olur. ( Ne ki) Allah onlardan iman eden ve ıslah edici eylemler ortaya koyanlara sınırsız bir bağış ve büyük bir ödül vaad etmiştir. " ( Fetih sûresi, âyet 29)

Bu ayeti kerimeden Muhammedî risaletin bütün bir ümmete miras kaldığı, İslâm ümmetinin diğer ümmetlerin hiidayet " elçisi" olduğu sonucuna ulaşır.

İncil kitabının Matta 13:3 bölümünde şöyle bir gerçek dile getirilmektedir. İmam Malik hazretleri tesbit ve teşhis etmiştir: Fetih için Suriye'ye giren sahabeyi gören bölge Hristiyanları, " Bu insanlarda, İsa'nın havarilerinden ve onlara ilişkin haberlerden daha değerli bir şeyler var. " derler ve teslim olurlar.

Aynı benzetmeyi bendeniz İstanbul fethedilmeden önce Rumların bilginlerinin, ileri görüşlü insanlarının takdirlerine ve birazda korkularına benzetiyorum. Rum cenahı, Fatih handan çekiniyor ve korkuyorlardı. İstanbul halkı teslim olursa ne yapacaktır? diye...

Oysa, Fatih han, dünya liderlerinin önde gelen, hoş görü sahibi, bilgin, alim, şair ruhlu bir lideri idi. Korku boşunaydı. Hakikaten de öylede olmuştur.

Gerek Rum cenahı, gerekse Ermeni mezhebine mensup insanlar, Fatih'teki hoş görü, müsamaha sayesinde kurtuluşa ermişler, Kiliselerinde özgürce ibadetlerini yapmışlardır. O tarihe kadar Ermeni miilletinin verilmeyen dini hakları verilmiş, elde edemedikleri hürriiyetleri kendilerine verilmiştir.

Talihin gözü kör olsun ki, Ermeni milleti, bu iyiliği, bu lütfu unutmuş, 1915 yılında zulme uğradıklarını, tehcire maruz kaldıklarını (!) iddia edebilmişlerdir.

Onun içinidir ki, bu aziz milet Fetih kutlamalarına 28 Mayıs'tan başlayıp 29 Mayısta zirve yapacaktır. Her yer Tekbir sadaları ile inleyecek, camiler lebalep dolacak, Ayasofya'da yeniden bayram yapılacaktır.

Azizi atamız Fatih hanın mezarı ziyaret edilecek, hem de ne ziyaret!.. Sarhoş kafa ile değil, " el kıçta" değil, hürmetle, edeple, aşkla, iştiyakla ve hürmetle onun ruhaniyetine Fatiha'lar gönderilecektir.

İstanbul Beyoğlu semtinde, LGBT. çılgınlıkları yaşanmayacak, " ezana hayır", " Cünüpde gezeriz" salyalı çılgıınlıkları yaşanmayacaktır. Şu ayeti kerime mealinii dikkatle tefekkür edelim:

" Siz ey iman edenler! Allah'ın destekçileri olun! Tıpkı Meryem oğlu İsa'nın havarilerine " Allah'a giden yolda kim bana var gücüyle destek olur ?" deyince, havarilerin " Biziz Allah dâvâsının gönüllü destekçileri!" demeleri gibi... Nitekim İsrailoğullarından bir gurup ( ona) inandı, bir gurup da inkar etti. Bunun üzerine Biz de iman edenleri düşmanlarına karşı dirençli kıldık: Sonunda galip gelenler onlar oldu." ( Saf sûresi, âyet 14)

Ayeti kerime mealleri, bizlere manen destek olmalı, yolumuzu, gidişatımızı aydınlatmalıdır. Aydınlatmalıdır ki, bir daha yolumuz üzerine çıkacak olan Baykuşlara, sapkın gruba fırsat verilmesin. Bazan bira içerek, bazan Umre yaparak, bazanda İstanbul sele, çamura boğulur iken Ege sahillerinde anadan üryan bir halde keyfi alem yapmamaktır.

Netice olarak;

Milletçe silkinme, şaha kalkma günlerinin arefesindeyiz. Milletçe şaha kalkmalı ki, nizam bozulmasın, yolumuza çakır dikeni döşeyenler meydana sallapati çıkmasınlar.

Onun içindir ki, 29 Mayıs fethi mübini yirmi sekiz Mayıs'tan yaşamaya, icra etmeye sayü gayret gösterelim,. Aksi halde, sokaklarda yürüyen İt kopuklar bu milletin başına musallat olursa., Allah esirgesin, bu karhanecileri bir daha indirmek mümkün olmayacaktır.

Fetih ordusu hareket halinde olmalıdır. Evlerimizde bir hummalı çalışma, demokrasinin nimetinden istifade ederek, ehli imanı göreve getirmeliyiz.

Sapkınlar, sapıklar, LGTB'ciler hele yerlerinde saysınlar, biralarını içsinler, zevkü safa hengamını icra etsinler. Bir kere, bu sefillerin ne işleri olabilir ki devlet yönetimi ile?

Rabbimiz!.. 28 Mayıs yolcularını 29 Mayıs fetih yolcuları ile birleştirsin, buluştursun. meramlarını, arzularını, gayelerini hasıl eylesin!.. Selam ve dua ile...

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın