Safiye Çetinkaya

Safiye Çetinkaya

Mail: safiyecetinkaya-@hotmail.com

Yine bugün de eksiğim. Hep eksiğim...

Yine bugün de eksiğim.

Hep eksiğim...

Bence sizler de eksik olun.

Bir yanımızın eksik olduğunu fark edelim ki, hep birlikte o tarafı dolduralım. Çözüm bulalım.

Gençler diyorum.

Haberleri seyrederken içim parçalanıyor.

23 yaşında bir delikanlı, 92 yaşındaki komşusuna tecavüz ediyor ve öldürüyor.

İfadesinde; "Uyuşturucu almak için param yoktu" diyor

Antalya'da beş delikanlı, 20 yaşındaki bir kıza tecavüz edip cesedini yok ediyorlar.

İfadelerinde; "Uyuşturucunun etkisindeydik, ne oldu hiç hatırlamıyoruz" diyorlar...

3 aylık evli çift ayrılmak istiyor.

Kızın boşanmak istemesindeki sebep; " Eşim uyuşturucu bağımlısı ve bana şiddet uyguluyor"

17 yaşındaki oğlunun tutuklanmasını isteyen bir anne;

"Oglum uyuşturucu bağımlısı. Para bulamadıkça beni dövüyor" diyor...

Efendiler, hanımefendiler bu çocuklar hepimizin çocuğu. Bu ülkenin evlatları...

Dün komşumuzun çocuğu, bugün akrabamızın oğlu, kızı uyuşturucu bağımlısı.

Ama yarın Allah korusun bu illet bizim evimize de girecek.

O nedenle bu duruma toplum olarak çözüm bulmamız lazım.

Psikolojide Kitty Genovese Sendromu diye bir terim vardır.

1964 yılında Kitty Genovese isimli bir bayan evine 30 metre kala bir erkek tarafindan sokak ortasında darp edilir. Kadın yardım ister. Çığlık atar.

Mahalledeki 38 tane kişi kimi camdan olaya bakar, kimi yollan geçerken seyreder. Ama kimse polisi aramaz yada yardım etmez kadına.

Cani adam kadının çığlık atmasından korkar ve biraz geri cekilir. Ama polis yada başka biri gelmeyince bu defa kadına yol ortasında tecavüz eder.

Bu olayı insanlar hala evlerinden seyrediyordur.

Cani adam işini bitirince kaçar.

Kitty Genovese perişan bir şekilde sürünerek evinin kapısına vardığında o cani adam hala birinin ona müdahale etmemesinden cesaret bularak yine gelir ve apartman girişindeki kadının ziynet eşyalarını aldıktan sonra onu bıçaklayarak öldürür...

Polis sonra olayı gören, duyan o 38 kişinin ifadelerini alır. Neden yardım etmediklerini sorar.

"Bana gelene kadar başkaları da yardım eder diye yardım etmedim..." derler.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesidir bu.

Aynı sendromu yaşıyoruz toplum olarak.

Geleceğimiz olan gençleri "Ya nasıl olsa benim çocuğum bağımlı değil" düşüncesiyle göz ardı ediyoruz.

Annesinin, babasının elinden tutmadığı çocukların ellerinden önce kötü arkadaş dediğimiz bağımlı kişiler tutar. Sonra polisler tutar. En sonunda gassallar tutar.

Ve şunu da unutmayın, annesinin, babasının sevmediği çocukları hiç kimse sevmez.

Hep kötü amaçlar için kullanılır o çocuklar.

Küçücük çocukların bağımlı olması, okumaması, iş sahibi olmaması, sevgisiz olması, sevgiyi sokaklarda araması hepimizin eksiği.

Hepimizin sorunu.

Çözümü de biz bulmalıyız.

Hiçbir iş güç, telaş bizim çocuklarımızdan daha önemli değil...

Ellerimizden kayıp giden bir gençlik var. ?

Evlerimize çekmeliyiz evlatlarımızı.

"Ben doğurdum, okulda da öğretmenler eğitir" diye birşey yok.

Biz evimizde iki çocuğunuzu eğitemiyorsak,

Sevgi, ilgi veremiyorsak bir sınıfta 30 çocuğa bir öğretmenin sevgi, ilgi vermesini, eğitmesini beklemek de çok yanlış.

Benim bu konuda uykularım kaçıyor.

Çözüm çözüm diye diye dolanıyorum.

Sizlerin önerileri varsa gelin el birlik olup bir çare bulalım güzel evlatlarımıza...

Safiye Çetinkaya

Facebook Yorum

Yorum Yazın