YIKILAN, YAKILAN VE ÖLDÜRÜLEN UKRAYNALI!..
Ukrayna ülkesi; Türkiye'nin Karadeniz tarafında komşusudur. Ne hazindir ki, son üç haftaya yakın bir zamandır, Rus saldırısı ile boğuşmakta, imkan nisbetinde cana can, dişe diş, gırtlak gırtlağa savaş vermektedir.
Rusya; ikinci dünya harbinden bu yana göz doldurucu bir harbe girmemiş, çetin savaşla karşılaşmamıştır. Öylesine, Afgan saldırıcı, mücadelesi Rus'lara göre devede bir kulaktır.
Bu açıdan bakılınca, Rusya'nın, Ukrayna'ya saldırızı, şehirlerini yakması, yıkması, insanlarını göçe zorlaması, öldürmesi için köklü, büyük bir sebep bulunmamaktadır.
Sadece, Joe Bidon'un (!) zaman zaman absürt çıkışları, lafları, göz dağı verircesine, " Ukrayna'yı Nato'ya alırız" dedikodusundan ibarettir. Hal böyle olunca,
Eski KGB. bir ajanı olan Rusya Başkanını öfkelendirmiş, sinirlendir, " Aha, böyle Nato tehdidi olmaz, böyle olur" var sayımı ile, Ukray'anın başına kirli, pis, iğrenç çoraplar örülmüştür.
O güzelim şehirler, tertemiz köyler, savaş görmemiş insanlar, planlı, proğramlı inşa edilmiş yerleşim birimleri mahvı perişan edilmiştir.
Ukrayna askerleri, yarım yamalak direnmelerine karşın ölmekte, şehirler bombalanmakta, yakılmakta ve yıkılmaktadır. O güzelim binalar, göz alıcı yerleşim birimleri korkunç hale getirilmektedir.
Tabii ki, Joe Bidon (!) ufak tefek yardımları ile,. göz dağı vermesiyle Ukrayna'yı teselli etmiş olsada, asıl yükü çeken, ağır yükü göğüsleyen Batı ülkeleri olmaktadır.
Polonya üzerinden, Batı"ya iltica eden Ukrayna'lılara; Batı ülkeleri kapılarını açmışlar, barınma,. misafir evleri hazırlamışlar, onların yemeleri, içmeleri, barınmaları için her türlü kolaylığı sağlamaktadırlar.
Ukrayna yanlısı, bu ülkeyi tutan Batı ülkeleri, Ukrayna'yı sevmek, koruyup, kollamak için bütün Batı şehirerinde, varoşlarında, görkemli binalarında Ukrayna bayrağını, Ukrayna halkını desteklemek için ışıklı gösterilere dönüşmüştür. Ne diyelim? Bravo! Demekten başka bir söz bulamıyorum.
Ancak, keşke! Batı ülkelerinde çift standartlı davranış., koruyup, gözetleme olmamış olsaydı!.. Ukrayna milletine yapılan samimi davranış yardımlaşma başka insanlara da yapılmış olsaydı!..
Örneğin, Suriye biçareleri, Botları patlAtılarak Yunan zalimlerinin ellerinde oyuncak olmak,. cesetleri, naaşları çırıl çıplak edilerek kırsal alanlara atılmamış olurdu.
Onun içindir ki, İslam ülkelerinden Batı ülkelerine iltica eden Müslümanlar denizlerde boğulmakta, can havliyle kendilerini kurtarmaya çalışmaktadırlar. Libya'dan kaçanlar öyledir. Suriye, Irak, Afgan sair ülkelerden Batı'ya sığınan tüm insanlar mağduriyeti yaşamakta, çoluk ve çocuklarının hayatların garanti altına almak düşüncesiyle her şeyi göze almaktadırlar. Ölüm, açlık, deniz, batırılan botları, çırıl çıplak edilmeleri onları korkutmamaktadır.
Ülke olarak, millet olarak, Türkiye halkı olarak, daima ezilenin, ezilmişin yanında olmuş bir milletiz. Gerek Suriye insanları, gerekse sair insanlar, ülkemizde sahili selamet olarak barınmakta ve yaşamaktadırlar.
Türkiye insanları için, Ukrayna insanları da öyledir. İnsanlarına üzülüyor, ölen çocukları karşısında bizlerde kahrı perişan oluyoruz. İstiyoruz ki, böylesi çirkin,. pis harp bitsin, bebekler ölmesin, analar göz yaşı dökmesinler istiyoruz.
Türkiye Hariciye Nazırlığı bütün imkanlarını kullanıp, iki hasım ülkeyi bir masanın etrafında birleştirip, Antalya kentimizde bir araya gelmelerini sağlamıştır. Bir anlığına da olsa, vuruşmalar, atışmalar, ölümler, esaretler bitmiş oldu.
Halbu ki, Macron denilen deli fişek insan, Yunan palikaryası sessiz kalmakta, problemin bir ucundan tutmak, mes'elenin içerisine girmek istememektedirler.
Netice olarak;
Böylesi bir döğüşün neticesi nereye varacak, nasıl sonuçlanacak, ne şekil bitecek kimse kestirememektedir. Tabii ki, Almanya ve sair Batı ülkeleri maddi yardım dışında bu kör döğüşün içerisinde bulunmayacaklardır.
Çünkü, bu işin kazananı, kazançlı çıkanı olmayacaktır. Ancak, ülkeler ve insanlar; hayat pahalılığına duçar olacak, ölerlen kör yola ölmüş olacak, güzelim şehirler, binalar yıkılırken, ekseri Ukraynalı insanlarda göç yaşayacaktır.
Tabii ki, ülkemiz, resmi makamlar, bu işe bütün mesailerini vermekte, bu tür bir kör döğüşün nihayete ermesi için her imkanı kullanmaktadır.
Bu tür maddi çatışmalar, bir bakıma yıkımdır, milletin sonu demektir. Sanki, Putin; böylesi yıkmalarla, yakmalarla netice alacağına sanmaktadır. Sanmıyorum: Hiç bir netice alamayacak, bilakis, ikinci dünya harbinden bu yana biriktirmiş olduğu imkanlarını böylesi sefil, pis kavgada tüketmiş olacaktır.
Zaten, dünya var olduğundan bu yana, bu tür kavgalar, cidallar, çekişmeler, hep bilinçsiz, öfkeli, kaprisli, öfkesine yenik düşmüş insanlar tarafından tezgahlanmakta, bunun sonucunu da, zavallı insanlar yaşamaktadırlar.
Son sözler olarak, diyorum ki, Türkiye devlet ricali, aklını kullanarak, bu işin üstesinden gelmeli, iki tarafıda sulha, selamete davet etmeye çalışmalıdır. Yoksa, yıkılan, yakılan bir Ukrayna'dan kim, kimler kazançlı çıkacaktır.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın