Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

YE'CÛC VE ME'CÛC MES'ELESİ!.. 

     " Nihayet iki set arasına ulaştığı zaman, onların arasında yaşayan bir topluluğa rastladı; konuştuğu dilden pek anlamıyorlardı." ( Kehf sûresi, âyet 93) 

     " Evet, artık onların ( düşmanları) ne onu aşabilirlerdi, ne de onda bir delik ve gedik açabilirlerdi. " ( Kehf sûresi, âyet 97) 

      Malum olduğu üzere, Ye'cûc ve Me'cûc isimleri Aziz Kur'an'da ve sahih hadislerde belirtilmektedir. Kehf sûresinin 93 ve 97 nci  âyetlerinde Ye'cûc ve Me'cûc isimleri geçmekte, geçmişte etrafa zarar verdikleri için Zülkarneyn'in yaptırmış olduğu setle engelle belirtilir. 

     Ye'cûc ve Me'cûc'e helâkı hak eden tüm toplumlardan söz edilen bir pasajda daha değinilir. İkisi birlikte düşünüldüğünde, Ye'cûc ve Me'cûc'un belli bir zaman ve mekâna has mahdut ve belirli bir topluluk olmadığı, her zaman ve mekânda ortaya çıkan yıkıcı ve tahripkâr güçleri temsil ettiği anlaşılır. 

     Şaşmaz sözden kastın kıyamet olduğuna dair âlimlerimizin çoğunluğu kanaat belirtmiştir. Bu kelimelerin kökeni ve kimi kastettiği ile ilgili münazara ve tartışmalarda bulunmaktadır. 

     Rasulullah'ın hadislerinde " Eşrâtü's-sâ'a", Fiten ve Melâhim" gibi ve benzeri bölümlerde söz konusu bilgiler barındırmaktadır. Diğer taraftan kelâm kitaplarında bu mevzu " kıyamet alametleri"  bölümlerinde  söz konusu edilir. 

      Binaenaleyh, Ayeti kerime ve hadislerden hareketle Ye'cûc ve Me'cûc'ün yaşam alamlarından çıkarak dünyaya zarar veren topluluklar olduğunu , bu özellikte toplulukların geçmişte var oldukları gibi gelecekte de ortaya çıkabileceğini söylemek uygun olacaktır. 

     " Biz " Ey ateş!" dedik; " İbrahim'e karşı serin ve esenlikli ol!" ( Enbiya sûresi, âyet 69) 

     Zikredilen bu âyet hakkındaki yorum şöyledir: 

     " Bu tür mucizeleri aklileştirmek için tevil etmek yersizdir. Mucizeler, ilâhi-kevni yasalarla uyum içinde gerçekleşir. Ateşin yakması ilâhi bir yasadır. Vücudun ateşte yanmaması buna aykırıdır. Bu âyette " İbrahim yanmadı" denilmiyor, aksine " Ey ateş " İbrahim'e dokunma, ona serin  ve esenlikli ol!" deniliyor.

      Ateşten yakıcılık alınmış, sonuçta Hz. İbrahim yanmamış değil, ateş onu yakmamıştır. Çünkü Allah ateşin  yakma özelliğine müdahale etmiştir.Yani, bir alt yasasını bir üst yasayla aşmıştır. Zira Allah koyduğu yasaların mahkûmu değil hâkimidir.  

     " Serin ol" emri  " esenlikli ol" emrine vav ile bağlanmıştır. Birinci emir yakmama emri, ikinci emir üşütmeme emridir. Zira soğukluğun da yakması vardır. Bu mucizevi olayın her çağın insanına verdiği ders şudur: Hiç bir zalimin ateşi, saf imanı ve aşkı yakamaz. Zaten aşk da bir daha yanmamak için yanmak değil midir?" ( Kur'an Meali) 

     " İmdi, mutlaka gerçekleştirecek olan sözün vakti yaklaşmıştır: işte o zaman, küfürde ısrar edenler, gözleri yuvalarından fırlamış  bir halde " Yazıklar olsun bize! ( diyecekler), " Doğrusu biz bu ( söze) karşın gaflete dalmışız; dahası ( böyle yapmakla) kendi kendimize kıymışız!" ( Enbiya sûresi, âye 97) 

     Ye'cûc ve Me'cûc, " yandı, yaktı, parladı, alev aldı" anlamına gelen " acece köküne nisbet edile bilmiştir. Ye'cûc ve Me'cûc şeklindeki bir okuyuş, kelimenin yabancı bir kökene ait olduğunu ele veren bir okuyuştur. 

     Kitab-ı Mukaddes'e Gog-Magog olarak geçen kavram çifti Grekçe asıllıdır. " Tanrıları kendi arzu ve istekleri doğrultusunda sevk eden, onlara tedhiş uygulayarak zorla istediğini yaptıran" anlamına gelir. Me'cûc ise, demos- agos ( demagog) köküne nisbet edilir ki, " insanlar üzerinde etki yapan , psikolojik baskı oliuşturan " anlamına gelir. 

     Önceleri olumlu anlamda kullanılan kelime sonraları " zorba, eşkıya, çete, terör şebekesi" anlamına kullanılmıştır. Musa Carullah'ın dediği gibi Ye'cûc- Me'cûc yeryüzünün her tarafında , her millette , her çağda bulunabilir. 

     Kur'an'da, bunların cinsiyetleri, zaman ve mekânı sınırlanmamıştır. Günümüz itibarıyla askeri ve ekonomik gücüyle bütün yeryüzünü işgal etmiş olan egemen küresel güçler en dehşetli en dehşetli  anlamıyla Ye'cûc ve Me'cûc'turlar. 

      Eski şirk dinlerinin bütün teorilerini , eski paganların bütün putlarını kendilerine mal ettikten sonra, kendi silah ve para güçleriyle hem Allah'a karşı baş kaldıran , hem de insanlığa güç kullanarak tahakküm eden egemen güç , yeryüzüne gelebileecek olan Ye'cûc'ların -Me'cûc'ların en gelişmiş , en ileri ve en dehşet örneğidir. 

     Netice olarak;

     Ye'cûc ve Me'cûc dünkü tarihlerde var olduğu,yaşandığı gibi dünya durdukça bu meşum düşünce varlığını koruyacaktır ve sürdürecektir. 

     Bu anlamda, Ye'cûc ve Me'cûc mes'elesi insanların belleklerinde ve idraklerinde yerini alacak, insanları, korku ve dehşetengiz varoluşlar zaman zaman meydana gelecektir. 

     Korkunç savaşlar olacak, insanlık ve insanlık şirazesini kaybedip " sıratı müstakim" yolunu bırakarak, zihinsel tedhişlere gel edecek, terörizmin yeşermesine, çoğulmasına insanlar alkış tutacaktır. 

     Ye'cûc ve Me'cûm belasından, saldırğanlığından kurtulmak için Allah'ın dinine sahip çıkılmalı, Kur'an'ın göstermiş olduğu imana, inanca sahip çıkılarak söz konusu bela ve musibetlerden kendimizi ve neslimizi hıfzedebiliriz. 

     Rabbimiz!.. Bu aziz milletin bu konuda yardımcısı olsun, korkusuz, edişesiz yıllar ve çağlar nasip eylesin!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın