YAT YAT UYU. UYU UYU YAT!.. (!)

Bir nesil düşünün ki, bu sözlerle uyutulmuş, rüyaya yatırılmış, bir daha uyanmamacasına uykuya yatırılıp, uyku apnesinden katledilmişdir. . Bu yatma sonucunda, bu uyku neticesinde, neslimiz, bir türlü kendisine gelememiş, belini doğrultamamıştır.

Hiç bir milletin yaşamında böylesi bir ilkellik, iptidailik bulunmaz. Dünya milletleri, çalışmak, ilerlemek, kalkınmak, sanayileşmek, medenileşmek üzerine kurgulanırken, ne acı ki, bizim çocuklarımız; bir dönem aziz Kur'an'ı okumaktan men edilmiş, " irtica", " çağ dışı", " yobazlık" ithamı ile karşı karşıya gelmiştir.

18 yıl gibi bir zaman diliminde, minarelerimizde ezan yok, tekbir yok, gürül gürül tekbirler, tehliller karanlığa gömülmüştü. Oysa, mes'elenin altındaki çirkinlik, İslam düşmanlığı iken, bunu tersinden okuyup, " neslimize Türkçe dua öğretmek" şeklinde kamufle edilerek, neslimiz uyutulmaya çalışılmıştır.

Diğer taraftan, ülkemiz sokaklarında sol, solculuk, komünizan, Engels, Marks, Leninizm, Stalinizm, Maoizm, işçi hakları, proletarya, komüntern, devrim, devrimcilik türküleri, her tarafı velveleye vermiş halen de, vermeye devam etmektedir.

Buna karşılık, varmı ki, bir Müslümanın evinde, hanesinde, elinde bir Kur'an, hatta Kur'an okunan rahle görülmüş ise, hemen emniyet güçleri, o kişinin üzerine çullanmışlar, dayak,. falaka, kötek gırla gitmiş, sonunda asıl suçlu bulunmuşçasına mahkeme koridorlarında , suçlu zannedilen kişinin, bir elinde Kur'an, diğer elinde tahtadan yapılmış rahle ile dolaştırılmıştır.

Ülke olarak, millet olarak, halen de bu çıkmazın içerisinde , o stresin vermiş olduğu sarhoşlukla " Yat yat uyu, uyu uyu yat" ninnilerini kurtuluş reçetesi bilmiş, sonunda neslimizin kimi solcu, kimi sağcı, kimi devrimci, kimileri de, Kürtçü, Pkk'li, aşırı solcu olmayı yeğlemiştir.

Ne acı ki, Osmanlı'nın Lale devrinden bu yana, bu aziz millet evlatları uyutulmuştur. Rüyalara yatırılmıştır.. " Uyu ki büyüyesin yavrum" ninnileri kulağına fısıldanmış ve halen de uyumaya, aynı rezaleti sürdürmeye devam etmekteyiz.

Oysa, özenti duymuş olduğumuz Batı ülkelerinde durum, vaziyet bizdeki utanmazlık gibi değildir. Ne kıyafet sorunu, ne sakal problemi bulunmaktadır!.. Kilise'ye giden gider, gitmeyenlerde kınanmazlardır. Ama bizde,

Daha düne kadar, okul kampüslerinde, kapılarında " İkna odaları" bulunuyordu. Vay mı ki, bir kız öğrenci başını örtüp okula gelseydi, İşte, o zaman kızılca kıyametler kopuyor, öğrenci okulda sınıf birincisi de olsa, her hangi bir yarışmada ödül almaya hak kazanmış bulunsa da, hemen elinden ödülü alınıyor, bir güzelce de kapı dışarı ediliyordu.

Bir öğrenci ki, mini etekli, üryan şekilde okula geliyor, bol bol alkış alıyordu. Namaz kılan bir öğrenci tu-kaka ediliyor, lakin, bir öğrenci ki, devrimcilik yapıyorsa, Pkk. sempatizanı ise, alkışlanıyor, idarece onun bu küstahlığı destek görüyordu. Çünkü;

" Yat yat uyu, uyu uyu yat" dillerde pelesenk, gönüllere taht kurmuş bir haldeydi. Basın, yayın, üniversite, okullarda muallimler, ne kadar dine, imana, Kur'an'a hakaret ediyorlar ise, o kadar puan topluyor, insanın maymun olduğundan bahseden hoca, aydın, ilerici, idealist kabul ediliyordu.

Netice olarak;

Çok şükür tüm bu nefret içerikli haller artık zevale ermekte, nihayet bulmak üzeredir. Tüm bu iyi gidişata rağmen, şayet, içimizde Maymun olduğunu iddia edenler var ise, Feto'nun Mesihliğine inanan bulunuyor ise, aziz Kur'an'ın; Ortaçağ kitabı olduğuna inanan bulunuyor ise, varsın bulunsunlar.

Onlar, bir gün olacak ki, bu aziz milletin hışmına uğrayacak, halk, onların yüzlerine tükürecek, Türkiye topraklarında yaşama imkanı bulamayacaklar, devrimbazlık yapacakları ülke arayacaklar. Ama, nafile, İş işten geçmiş olacak, onları hiç bir ülke kabul etmeyecektir.

Zaten, komünizm fikrinin lideri mesabesindeki ülkeler bile, bu gün fikirlerinden rücu etmişler, doksan derece dönüş yaparak, eski fikir ve düşüncelerinden dolayı yaka silkmişlerdir.

Her zaman ifade etmiş olduğum gibi, çağımız Kur'an çağıdır. Onu okumak, anlamak ve emirlerini milletçe yaşamak asrıdır. Tüm batıl fikir ve düşünceler Kur'an'ın önünde diz çökecek, " Bizler Firavunluk yaptık" diyeceklerdir.. Rabbim!.. O yakın günleri lütfetsin!.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir