Şeref ŞEN

Şeref ŞEN

Mail: serefsen4848@gmail.com

Yardımlaşma Nezaketinde Zirve; Sadaka Taşları

Türk-İslam medeniyetinin en güzel uygulamalarından biri olan Sadaka Taşları, çeşitli bölgelerde “Zekat Taşı”, “Zekat Kutusu”, “Dilenci Mihrabı”, “Hacet Taşı”, “İhtiyaçgah”, Fukara Taşı”, “Hayrat Deliği” gibi adlarla da ifade edilen, genellikle insanların kolayca ulaşabileceği cami, tekke, medrese, hastane, han, çeşme, külliye ve imaretlerin yanlarına, büyük meydanlara konulan, üstündeki oyuk kısıma ihtiyaç sahiplerinin almaları için para, altın vb. bırakılan özel taşlardır. 

         Sadaka Taşları, Selçuklulara  kadar uzanan, Osmanlı döneminde zirveye ulaşan,  yardım yapan ile yardım alanın birbirini görmediği, tanımadığı ve bilmediği böylece yardım alanın eziklikten korunduğu, verenin ise riya ve gösterişten uzak kaldığı bir zarif yardımlaşma sistemi, asalet ve merhametin simgesi, soğuk taşın adeta sıcak yüreğidir. 1.5- 2 metre yüksekliğinde, silindir veya dikdörtgen şeklinde mermerden yapılmış bu taşların üzerinde, para bırakmak için bir oyuk, çukur bulunur, hali vakti yerinde zengin, varlıklı kimseler, özellikle gece karanlığında taşın çukuruna yardımı, (sadakayı) bırakır, fakir ve yoksul da, buradan ihtiyacı kadar parayı alırdı.   

       Veren elin, alan elden üstün olduğunu ifade eden Peygamber Efendimizin sözü gereği, burada yardım edilirken davranış ve üslup, uygulama son derece önemlidir.. Bu taşlar, asırlardır asaletin ve merhametin simgesi olarak varlığını sürdürmüş, görevini ifa etmiştir.  Bu zarif yardımlaşma usulüyle, yardım yapılırken gizliliğe riayet edilmiş, ihtiyaç sahiplerinin incinmemesine azami hassasiyet göstermiş, fakir istemek zorunda bırakılmamıştır.  Yardımlar genelde geceleri karanlıkta bırakılır ve ihtiyaç sahiplerince de geceleri alınır, böylece ne bırakan, ne de alan birbirini görmez ve bilmezdi. Ayrıca taşın oyuğuna elini sokan birisinin yardım mı bırakıyor, ya da alıyor bilinmezdi.

         Sadaka taşları, Türk Milletinin kültür ve medeniyeti olarak ortaya koyduğu asalet, adalet, merhamet, fazilet, dürüstlük ve cömertlik anıtlarıdır. Bugüne kadar dünyada benzerine rastlanılmamıştır. Balkanlardan Orta Asya’ya kadar bütün Türk coğrafyasının hemen her yerinde varlığı görülmektedir. Din, dil, ırk vb. ayırımı yapılmadan ihtiyaç sahibi herkes bu sosyal yardımdan faydalanmıştır.

      Atalarımızdan bize miras olarak kalan kültür değerimiz sadaka taşları, zamanla kendi hallerine terk edilmiş, birçoğu yıpranmış, kırılmış yok olmuştur.  Ne  işe yaradıkları dahi zamanla unutulan, ne olduğu pek bilinmeyen, az sayıda da olsa günümüze kadar ulaşabilen bu taşların koruma altına alınarak, bu güzel uygulamanın çocuklarımıza, gençlerimize, gelecek nesillerimize aktarılması en önemli vazifemizden olmalıdır.

Facebook Yorum

Yorum Yazın