UYDURMALARLA, TAHRİFLERLE, DOĞRU YOLDAN SAPANLAR!..
" Ey Kitap Ehli! Akidenizde hakikatin sınırlarını çiğnemeyin. Daha önce kendileri sapmış, bir çoklarını da saptırmış olan ve yoldan çıkmakta hâlâ direnen bir topluluğun keyfî yargılarına uymayın!" ( Mâide sûresi, âyet 77)
" Lâ tağlû fî dinikum ifadesi, İslâm mezhepler tarihinde aşırı akımlar için kullanılan, ğulat sözcüğünü hatırlatır. Kur'an kitap ehlini " ğulat-ı din" ve hatta " ğulat-ı İslâm" saymaktadır. Ra'd 36'da da, Kur'an mesajından bazı bölümleri kabul etmekte kuşkuya düşen kitap ehli içindeki " hiziplerden" ya da " mezheplerden" söz edilmektedir." ( Kur'an Meali)
Bilhassa, günümüz dünyasında hali hazır varlığını devam ettirmekte olan Batıniyye, gulatı şia gibi gibi mezhepcikler, sürekli İslam'a zarar vermekte, Müslümanlar arasında birliğin, tesanüdün, yardımlaşmanın tökezlemesi için varlığını, yıkıcılığını sürdürmektedir. Örneğin,
Kırk beş yıldan bu yana, dini içten tahrif etme eylemini yakinen bilmekte, gözlemekte olduğumuz Fetö örgütü böylesi bir tahripkârlığın başını çekmekte, bünyesinde büyük kargaşalar çıkarmakta, milletin helal malını sair ülkelere kaçırarak masum insanlarımızı arkadan hançerlemektedir.
Tüm zorlamalara, baskılara rağmen, ülkemiz bünyesinde bitirilememiş, kodeslerden korkmadan yalancı,sapkın, uydurma iddialarını yaşatmaya çalışmaktadırlar. Şu ayeti celileye nazar edelim ve üzerinde düşünelim:
" Onların içerisinde ümmiler de var. Onlar kitabı bilmezler, sadece birtakım kuruntulara sahipler; ve onlar ( gerçekleri bilmiyorlar) yalnızca zannediyorlar." ( Bakara sûresi, âyet 78)
" Yazıklar olsun onlara ki, kitabı kendi elleriyle yazıp da az bir getiri sağlamak için " Bu Allah katındandır" derler. Elleriyle yazdıklarından dolayı yazıklar olsun onlara, kazandıklarından dolayı da yazıklar olsun!" ( Bakara sûresi, âyet 79)
" Kur'an, kuruntu ürünü bâtıl inanç ile cehalet arasında doğrudan bağ kuruyor. Buradan, tüm hurafelerin de çıkış noktasının söz konusu cehalet olduğunu anlıyoruz. Zımnen: Vahiysiz ve kitapsız dindarlık, açığını sahte kutsallar icat ederek kapatır. Zira taklide dayalı akide zanna mahkûmdur Vahye tabi olmayanın vehim ve kuruntusunu, dinleştirmekten başka yapacağı bir şey yoktur.
Ayetiin ilk muhatabı olan Medine Yahudilerinin yaptığı şey şuydu: Okuma yazma bilmeyen ve din konusunda sürekli kendilerine muhtaç bulunan cahil Yahudi kitlelerini bu bağımlılıktan kurtaracak şeyler yapmadıkları gibi, aksine onların kendilerine olan bağımlılığını pekiştirecek her türlü yönteme baş vurdular.
Kutsal Kitab'la cahil kitleler arasına girerek, onların kitaba ulaşmasını engellediler. Cahil Yahudi kitlelerin tek dini başvuru kaynağı hahamlardı. Onlar da halkı bilinçlendirmek yerine istismar etmeyi yeğlediler." ( Kur'an Meali)
Ne yazık ki, Batınilik, Gulatı Şia, Hassan Sabbahçılık bütün hünerlerini, algılarını milletin beynine sokmuşlar, ABD. ülkesini kendi memleketleri, vatanları yapmışlar, oradan salvolarını, dini kaidelere kusmaya, aziz milletin vatanlarını param parça etmek, milletin birliğini,beraberliğini mahvetmek için her türlü maharetlerini göstermektedirler.
Ne yazık ki, bu aziz millet arkadan vurulmuş, tertemiz inançları Fetö kanalıyla tahrif edilmiştir. Hala, bir kısım çömezleri, ABD'e ulaşmak, oradaki çömeze ulaşmak için her yolu denemekteler, Yunan palikaryasının da hoş görüsünden istifade ederek ülkemizden kaçmaya çalışmakktadırlar. Şu ayeti kerime mealine dikkatinizi çekmek istiyorum:
" Şüphesiz Allah'ın indirdiği ilâhî mesajdan bir kısmını gizleyenler ve bunu az bir gelir karşılığında pazarlayanlar da var. Onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onları temizlemeyecek, can yakıcı bir azap da onların olacak." ( Bakara sûresi, âyet 174)
" Kitap ehlinin uydurmalarla ve tahriflerle doğru yoldan saptıkları bilinmektedir. Mesela Katolik Saint Antan Kilisesi tarafından bastırılıp dağıtılan ve kutsal kitaplar, kilise babaları ve belgelerine göre açıklanan Hristiyan gerçeklerinden oluştuğu belirtilen Hristiyan İnancı kitabında Hristiyanların Hz. İsa hakkındaki şu inançları bunun açık bir ifadesidir..
Kurtarıcımız Mesih İsa, gerçek insan ve gerçek tanrı'dır. O ezeli ve ebedi ilahi kelam'dır. O Tanrı'nın tek oğludur. O ezelden beri Peygamberden çıkmaktadır. Tanrıdan gelen tanrıdır. Peder ile aynı özdedir. Cennetten gelmiş ve tanrısal niteliklerini koruyarak insan olmuştur."
Tarihte Kitap Ehli Allah'ın kitaplarını tahrif ettikleri gibi onların günümüzde baş aktörü olan ABD, Müslümanlara karşı duyduğu kıskançlık, düşmanlık ve nefretleri sebebiyle Kur'an-ı Kerimi de tahrif etmeye yeltenmektedir. Bunun için " The True Furkan" ( Gerçek Furkan) adıyla Tevrat, İncil ve Kur'an'dan alıntılarla oluşturdukları düzmece bir kitabı dünya piyasasına sürmüş bulunmaktadır." ( Şeytan Üçgeni, İ. Sarmış, say. 18)
Netice olarak;
Bilinmelidir ki, İslam ve onun yüce kitabı Kur'an'ın hasımları, düşmanları durmadan onun aleyhine çalışmaktadır. Bir taraftan ABD. ülkesine kabul ettiği masonik kişilerle, tüm sair çömezlerle Müslüman düşmanlığı yaparken, diğer taraftanda, ülkemizin iç işlerine müdahale etmekte, hatta bir politik kuruluşa akıl danışmanlığı yapacak birini göndererek içimizden bizi vurmaya çalışmaktadır.
Batı ülkeleri, içimizdeki mezhep hastalıklarını körükleyerek, Şia mezhebini ele alarak, gulat-ı Şiaya destek vererek, bu hastalığı öne sürmektedir. Yine, bir politik kuruluşa " danışman" adı altında bir beyinsizi empoze etmiştir. Sanki, ülkemiizde akıl yürütecek, kafası çalışacak birinin olmaması gibi...
Demek ki, dış güçler, ABD. canavarı, sair hödükler bu mevzuda zaman kaybetmemekte, ellerinden gelen her çareye, sinsiliğe baş vurmaktadır.
Mezhepçilik yortuları hortlatılmakta, şeyh namlı insanlara Kur'an dışı ünvanlar vererek, onları tanrılaştırmakta, onların alaverelerine, dalaverelerine , " çürümez kefen", " Peygamber nalini" sattırmaya destek vermektedirler. Bu hususta yazılarım devam edecektir..
Rabbimiz!,,, Bu aziz millet evlatlarına akıl ve şuur ihsan buyursun!... Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın