Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

ÜÇ YÜZ DOKUZ YIL UYUYAN ASHAB-I KEHF GENÇLERİ VE AFŞİN TOPRAKLARI!..

" Onlar ( ölüm uykusuna) yattıkları halde sen onları uyanık sanırdın; dahası, Biz onları bir sağa sola döndürüp duruyorduk. Köpekleri ise, girişte ön ayaklarını yaymış öylece duruyordu: Eğer onların üzerine çıkagelseydin , kesinlikle dönüp ardına bakmadan kaçardın; zira bu ( manzara)dan dolayı içini bir ürperti kaplardı." ( Kehf sûresi, âyet 18)

Ayeti kerimenin yorumu şöyledir:

" Rukûd, " uykuya yatmak" ya da mecazen " ölmeye yatmak". Kur'an'da aynı kökten türetilen merkad, " kabir" anlamında kullanılır. Unutmayalım ki bu mucizevi olay , ölümden sonra dirilişe bir örnek olarak gösterilir.

Bir yoruma göre: " açık gözlerinden dolayı" ( Râzî). Olayın Kur'an'daki anlatımı içerisinde uykuyla tek bağlantısı bu eykâzan ( uyanık) kelimesidir ve bu da gerçek bir durumu değil, bir sanıyı, bir yanılsamayı ifade eder. Zaten " sanırdın" ile kastedilen budur.

Böylesine sıradışı bir olayda, çürümemesi için cesetlerin " Bir sağa bir sola döndürüldüğünün" dile getirilmesi dikkat çekicidir. Bütününe bakıldığında olağanüstülüğü ve mucizevi oluşu açık olan böylesi bir olayda, bu bütünü oluşturan parçaların tabiat yasalarına uygun olduğunun vurgulanması, Allah tarafından eşya için konulan yasaların " mucizevi olaylar" (âyât) için de cari olduğunun dikkat çekici örneğidir. " ( Kur'an-Meal-Tefsir)

Hakikaten, bu mucizevi olay karşısında bizlerin duyarsız kalması, hissiz olması, sıradan bir olaya bakar gibi bakmaları ne ile izah edilebilir?

Ne demek, üç dokuz yıl uykuya dalmak, bedenin çürümemesi, yememesi, içmemesi, konuşmaması, sadece sağa-sola dönüş yapmasından ibaret olan bu ölü halindeki vücudların diri ve sağ kalmalari mucize kavramından başka ne ile izah edilebilir?

Vak'anın geçmiş olduğu devre tamamen Afşin İlçesi topraklarındadır. Hemen İlçeye yedi kilometre mesafede bulunan Emirli köyünün üst kısmındadır. Ashab-ı Kehf gençlerinin üç yüz dokuz yıl uyumaları o dağın yamacında olmuş ise de, asıl olayın hareket noktası Efsus İlçesi merkezidir. Dekyanus'un Efsus'da hükümdarlık yapmış olmasıdır.

Tarihe meraklı olanlara tavsiyem, yazarlara, çizerlere önerim, Ashab-ı Kehf gençlerinin hayatlarını Afşin topraklarından başlamalarıdır. Bu gençler ne iş yapardı, ne ile iştigal etmişler, Tevhid davasına nasıl başlamışlar, kim, kimiler sebep olmuş, Havari Yuhannes ile nasıl tanışmışlar, ne derece bağ ve irtibat kurmuşlar bunların bilinmesi gerekir.

Netice olarak,

Afşin'li bilenlerin, bilginlerin sık sık panel, sempozyum , konferans tertip ederek, konuyu bıkma, usanma bilmeden basın, yayın aracılığı ile, kürsü desteği ile gündemde diri, canlı tutmalarıdır.

Bu mühim mevzu sıradan bir konu olmayıp, Afşin İlçesinin istikbali, tanınması, bilinmesi, yılın her ayında, her gününde ziyarete açık olmasıdır.

Eski İl Müftülerimizden bilge insan sayın İbrahim Acar beyden de istifade edilmesi bir zorunluluktur. Sanırım, hoca efendi, emekliliğini boşa geçirmeyen, boş veren bir alim değildir. Hal böyle iken, bizim milletimiz, İlçemiz insanı niçin bu bilgiden yararlanmış olmasın?

Diğer taraftan bu işe müheyya emekli olmuş veya olmamış hoca efendilerden de yararlanabilinir!..Allah rızası için gönüllü hizmet eden Hüseyin Bozkurt kardeş, Basın Müdürü Halil Demir kardeşim bu işe hizmet edecek kapasitede bir elemandır.

Son sözler olarak, beni bağışlasın, kenrdisini küçümsemek için söylemiyorum. " İtçi Mustafa" bile bu tanıtım davasının bir kahramanıdır. Arkadaşları da hakeza öyledir. Kolay mıdır İl İl, İlçe İlçe gezmek?.. Selam ve dua ile...

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın