ÜÇ ÖNEMLİ MESELE
1. 18. Mart toplantıda TCMB'den 75 baz puanlık artış beklerken, en yüksek beklentisi olan kurum 150 baz puanlık faiz artışı öngördü.
Sanırım faiz artışı olacak...
Hani bi ara faizler düşşün deniyordu...
Hatta bu yüzden istifalar ,görevden almalar oluyordu...
Anlaşılan o ki faizsiz olmuyor...
Faizi Allah en büyük günahtan saymış, haşa sanki bu kimin umurunda...
Aksine bu millet faize koşuyor...
Her türlü ahlaksızlıkta ve günahta yarıştığı gibi faizde yarışıyor...
Tekrarda fayda var. Faizi Allah kesinlikle haram kılmıştır... (Bakara Suresi, 278. ayet)
Faiz alıp verenler mezarlarından şaytan çarpmış gibi kalkacaklar... (Bakara Suresi, 275. ayet)
2. Korona virüs tablolarına bakıyorum. Çok riskli bölgeler en mütedeyyin olarak görülen Karadeniz bölgesi. En riski az yerler en çok kaçak elektrik, su kullanan kesimler. Buralarda kuralların da iyi olduğu söylenemez. Buna rağmen korona buralarda çok az....Hatta yok...
Bu demek oluyor ki elektrik su gaz parası ödemediği için kul hakkına girdiği söylenilen doğu ile karadeniz insanı kul hakkı konusunda yarışıyor. Bu koronayı bile bile yayan, sorumsuz insanların ne farki var kaçak elektrik kullanandan.
Korona şampiyonu Samsun'da taziyeye giden ve oturup orada yemek yiyen 25 kişiden 21 inde korona çıkmış. Bu ölümle danstır. Kul hakkıdır. Büyük günahtır. Bile bile hastalığı yaymaktır. Ölümlere vesile olup katil olmakdır. Burada tedbir almayan veya gerekli tedbirleri almayan yönetim de suçludur...
3. Bu ülkede bir sürü ilim adamları var. Fakültelerde görev yapan Türkiye'de geçen yıl 166 bin 225 olan akademisyen sayısı bu yıl 174 bin 494'e yükseldi.
Akademisyenlerin 28 bin 514'ü profesör, 16 bin 664'ü doçent, 40 bin 998'i doktor öğretim üyesi, 37 bin 651'i öğretim görevlisi, 50 bin 667'si araştırma görevlisi olarak çalışıyor...
Akademisyenlerin 78 bin 687'si kadın, 95 bin 807'si erkek öğretim üyelerinden oluşuyor. Üniversitelerde görev yapan kadın akademisyenlerin 9 bin 107'sini profesörler, 6 bin 668'ini doçentler, 18 bin 106'sını doktor öğretim üyeleri, 18 bin 959'unu öğretim görevlileri ve 25 bin 847'sini de araştırma görevlileri oluşturuyor....
Erkek akademisyenlerin 19 bin 407'si profesör, 9 bin 996'sı doçent, 22 bin 892'si doktor öğretim üyesi, 18 bin 692'si öğretim görevlisi ve 24 bin 820'si ise araştırma görevlisi olarak hizmet veriyor...
Bir profesörün maaşı 13.000 tl civarı. Ek ders ücretleri buna dahil değil...
Sorum şu:
Bunlar ne yapar? Dünyada yerimiz ne? Kaçının dünya çapında eseri buluşu, teorisi, çözümü var? Bunlar aldıkları naaşı hakedecek ne yapıyorlar?
Istisnalar elbette var...
Mesela sağlıkçılar....
Gerçekten bilimsel çalışmaları olanlar bunun dışında...
Üniversiteler yan gelip yatilacak yerler değildir... biline...
Ali Aslan
Facebook Yorum
Yorum Yazın