Tatile Evet! Kutsal Topraklara Hayır!-1
Tatile Evet! Kutsal Topraklara Hayır!
Aşağıdaki sözler bir müftüye ait olduğu iddiası ile mesajdan mesaja dolaşıyor:
"Beşinci, onuncu veya yirmi sekizinci umrenizi yapmayı bırakın, burada harcayacağınız paranızı, evine kurbandan kurbana et giren komşularınıza bağışlayabilirsiniz. Bu gerçekten beratınıza vesile olabilecektir."
O zaman biz de deriz ki;
Sayın müftüm dua edin, hem beşinci, onuncu, yirminci umremize gidebilelim hem de fakir fukaraya elimizden geldiğince et yardımı yapabilelim inşallah.
Müftümüz, her sene tatile çıkanları, sadece iki ay kullandığımız yazlıkları sorun etmiyor. Bunlar için bir sıkıntı yok herhalde. Sıkıntı, tatil sayısında değil, umre sayısında herhalde müftümüz için.
Ancak tabi temennimiz, inşallah hiç kimse 'Bu sene umreye gittim, artık yardım yapmayayım' demiyordur.
Fakat, tatile gittikleri veya yazlık ev satın aldıkları için yardımlarını eksik yapanlar var mıdır diye müftümüzün aklına gelmiyor herhalde! Çünkü müftümüz, tatil yapmayın, her sene yurt dışına tatile gitmeyin, iki ay için yazlık ev almayın, bu evler israf, bu evleri satın alacağınıza, tatile gideceğinize fakirlere infakta bulunun diye bir şeyler söylemiyor. Kafayı umreye takmış.
Burada şahsım adına hemen söyleyeyim;
Bir müslüman hem dinlenir hem infakta bulunur hem de bol bol umre yapabilir. Bunda bir beis yok. Aman kimse yanlış anlamasın; israf olmadan insanlar dinlenebilir ve gezebilir. Önemli olan bir Müslümana yaraşır bir tatil ve dinlenmedir.
Fakat şunu da ifade edeyim ki, Muhterem Osman Nuri Topbaş HocaEfendi' nin bir sözü aklıma geldi: Tatil yok evladım. Mezarda bol bol dinlenirsiniz. Dinlenmek bu ümmete hizmet etmekle olur.
Evet bir Hak dostunun düşüncesi de bu yönde. Ama bu Hak dostları da kimilerinin yaptığı gibi müslümanların umresine göz dikmiyor. Alternatif yollar gösteriyor. Başarabilenlere ne mutlu!
Müftümüze soralım: Efendimiz sav dinlenmek isteyen ümmetine umreyi mi yoksa yazlıkları, sözde İslami otelleri mi tavsiye ederdi diye. Müftümüz bunlara değinmeyince aklıma bu soru gelmedi değil.
Sayın müftümüze söylemek isterdim, halbuki bizler Mekke' yi ve Medine' yi ibadetten öte, arınma yerleri olarak biliriz. Medine, bir müslümanın Efendisi sav ile rabıta kurduğu, huzur bulduğu yerdir.
Bakın müftü Bey! Kimileri huzuru konserlerde bulur, kimileri maçlarda (bugün kombine bilet fiyatlarindan haberiniz var mı bilmem), kimileri yazlık evlerde, kimileri yurt dışı seyahatlerde, kimileri de sözde islami otellerde bulur...vb.!
Ama kimileri de huzuru Efendisinin yanında buluyor. Huzuru Kabe' de buluyor.
Benim üzüldüğüm, bazı Din adamlarımızın gözü milletin ibadetinde herhalde. Diyorlar ki dinlenecek isen, sözde islami otellere git, iki ay değerlendirdiğin yazlık satın al ama umreye bir kere git tamam. Aksi bir düşüncesi olsa, umreye laf atarken bunları da söylerdi sayın müftümüz diye düşünüyorum.
Yoksa gücü diğerlerini söylemeye yetmiyor mu? Gücün yalnızca umreyi tercih edenlere mi yetiyor ey müftümüz!
De ki! Birden fazla umreye gitmeyin! Birden fazla tatile de gitmeyin! O zaman samimiyetini anlayacağız!
Demek ki bir müslüman milyarder de olsa belki kazancının çok büyük bir kısmını infakta kullanıyor da olsa birden fazla umre hakkı doğmuyor. Ama israfın kol gezdiği tatiller serbest müftümüz için.
Kimisi de diyebilir ki, ben islami otellere de gitmiyorum yazlık evim de yok. Tatilimi doğa otellerinde geçiriyorum.
Güzel!
Kimileri de tercihini kutsal topraklardan yana kullanıyor.
Sayın müftümüz!
Tatile evet, kutsal topraklara hayır mı?
İyi ama neden?
Yoksa mühim olan bağcıyı döğmek mi?
Bazı çevrelerden rica etsek, elinizi, dilinizi, gözünüzü şu müslümanların üzerinden çeker misiniz?!
Facebook Yorum
Yorum Yazın