ŞİŞMAN KADINLAR CENNETE GİREMEZ
" Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır. " ( Hadîd sûresi, âyet 27 )
Ayeti kerimeye yorum yapmadan önce başlıkta zikredilen hususu izah etmek istiyorum: Bundan bir iki hafta önce idi. TV. haberlerini izlerken bir Hristiyan rahibin şişman bir kadın tarafından apar topar, hızlı bir şekilde konuşma yaptığı sırada pisten aşağı itilmesini hayretle ve ibretle gördüm!
Aslında, mes'eleye gülmemek lazımdır. Kahırlanmak, öfkelenmek, konuşmak gerekir. İsa'nın; tebliğ ettiği bir din nasıl olur da,uydurmalara, beyinsiz insanların ellerine bırakılabilir?
Oysa, Ruhbanlık, Hz. İsa'nın değilde, sonraki Hristiyanların ortaya çıkardığı bir anlayış ve yaşayış tarzıdır. Tarihi verilere göre, İsa (as)'dan sonra, müminler inkarcı zorbalarca yok edilmeye çalışılmış, girişilen üç savaşta müminler ağır kayıplar vermişler, sağ kalan iman ehli, kendilerinin de ölümü halinde dine davet edecek kimsenin kalmayacağı gerekçesiyle savaş yapmama kararı almış , sadece ibadetle meşgul olmaya başlamışlardı.
İşte bu suretle, fitneden kaçarak, dinlerinde ihlas ve samimiyet gösteren bu insanlar dünyanın bütün zevklerinden, fazla yiyip içmekten ve evlenmekten vaz geçmişler , dağlar, mağaralar, oyuklar ve hücrelerde ibadetle meşgul olmuşlardır.
Ama bir çoğu buna riayet etmeyerek, " Şişman kadınlar cennete giremez" diyen rahip gibi, Hz. İsa'nın gerçek dinini inkar etmişlerdir. Kralların, hükümdarların sahte, sözde dinlerine girdiler. Teslis inancını ortaya attılar, Hz. Muhammed (sav)'i inkar ettiler. Ve benzeri sapıklıklara düştüler.
Aslında, Rahibi iten hanımı alkışlıyorum. Yerinde ve zamanında bir güzel iş yapmıştır. İslam'a göre; ister erkek, ister kadın, ister zayıf bünyeli ister şişman olsun, eğer amel sahibi ise cennete girecektir.
Netice olarak;
Belki denilecektir ki, İslam aleminde bu tür safsatalar yaramazlıklar, savlar olmuyor mu? Tabii ki olmaktadır. Örneğin, 15 Temmuz şarlatanı niçin evlenmemiştir?
Niçin ruhbanlığı, ruhbanca yaşamayı tercih etmiştir? Buna rağmen, insan hayatını hiçe sayması, kan dökmesi, binlerce masumun kanına girmesi nedendir?
İnanın böylesi mistik hareketler incelensin, araştırılsın görülecektir ki, aynı rezillikler göze çarpacaktır. Onun içindir ki, Müslümanların uyanık, atik olmaları, böylesi hurafi yapılara alet olmaması lazımdır. Dolayısıyla;
Rahibi; pisten al aşağı eden hanımı kutluyorum, Belki denilecektir ki, böylesi bir hal önemli bir mes'ele değildir. Bana göre önemli ve yerinde bir iş yapılmıştır.
Keşke, bizim içimizden birileri yiğitlik yaparak, ABD'ye kaçmış, mason, İsrail yanlısı çömezi pisten atabilseydi!.. Elli yıldan bu yana o şarlatanın üfürüğünü, hayal içerikli anlatımlarını dinlemeyip, ehemmiyet vermeyerek, elinin tersi ile ite bilselerdi!..
O şarlatanın hiç bir anlatımı Kur'anî değildir. Zaten Kur'anî olsaydı, her şeyden önce kendisi rahipliğe özenmez, İslam'ın kutsal anlayışı olan evlilik müessesini inkar etmezdi!. Sormadan edemiyorum: Hangi İslam büyüğü böyle sapıkça bir ilkel anlayışı uygun görmüştür? Selam ve dua ile!..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın