Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

SİNEMA YEŞİLÇAM

Sayın büyüğümüz, gerçek devlet adamı, sayın Devlet Bahçeli beyin imzası ile yayımlanan " Sinema Yeşilçam" isimli eser gündeme oturmuş bir yapıttır.. Şu ana kadar bu konu düşünülmemiş, gündemi meşgul etmemiştir.

Günümüze kadar Yeşilçam hakkında ileri geri, konuşanlar olmuş, yazılar gündeme gelmiş ama, böylesi çaplı bir eser milletin istifadesine sunulmamıştır. Zikredilen "Sinema Yeşilcam" bir çok bilineni, bilinmeyeni gündeme taşımış, millet olarak iyi, kötü günlerimizi beyaz perdeye taşıyarak, kimi zaman bizleri ağlatmış, ekseri zamanda hıçkıra hıçkıra duygu seline boğulmuşuzdur..

Bu sektör, var olduğu günden bu yana millet tarafından sevilmiş, rağbet görmüş, bazen de gösterilen filmler sebebiyle eleştirel yorumlarda bulunulmuştur. Tabi ki, konuyu şu şekilde irdelemek, bilmek, öğrenmek gerekir. İslami kesimler, camii cemaatleri bu konuya yeterince ilgi ve alaka göstermemiştir. Bu kesimler, alakasız olunca, tabii ki, bu boşluğu sol fraksiyonlar ele almışlar, yeterli şekilde kendi propağandalarını yapmışlar, yapılmaya halen de devam edilmektedir.

" Vurun kahpeye", ve benzeri negatif filmler, İslami kesimler tarafından tenkit edilmiştir. Burada, eleştirilmesi gereken kesim, bana göre, camii cemaatleri, dindar kesimlerdir. Böylesi bir imkandan geç faydalanmaları sebebiyle suçlu duruma düşmüşlerdir.

Sayın Bahçeli hocamız, konuya değinmekle, ele almakla güzel bir iş yapmıştır. Kendisini tebrik etmemek, hayırlı olsun dememek mümkün değildir. Çünkü, sinema camiasının bütününü eleştirmek doğru bir yaklaşım tarzı değildir.

Bir kere, sinema sektörü, Yeşilçam sokağı, kıt imkanlarına rağmen, Cüneyt Arkın gibi bir sanat adamının filmlerini, tarihi görsellerini, maziye ait filmleri izledikçe Selçukluyu tanımış, Osmanlı dan haberdar olmuştur. Örneğin, " Vatan yahut Silistre", " Akıncılar geliyor", " Kara Murat" ve yüzlerce emek verdiği sanatla bu millet ecdadını, tanımış askerini tanımış, Fatih'i sinemada tanımakla film yapımcılarından, baş aktörden memnun olmuştur.

Diğer taraftan, bir Kartal Tibet merhumun eserlerini, emeğini düşünelim.. " Tarkan", ve benzeri Milli Mücadele yıllarını anlatan " İngiliz Kemal", " Senede Bir Gün" gibi, Avrupa topraklarından apar topar gelişimiz ve yüzlerce verilen emek sonucunda gösterime sunulun filmler!..

Yine bir kere düşünmeliyiz ki, örneğin " İnek Şaban" tiplemesiyle, milletimizin yaşamış olduğu sosyal bozuklukları, haksızlıkları güne taşımış, çocukların, gençlerin sevgilisi olmuştur. Onun içindir ki, milletimiz arasında ikinci bir " İnek Şaban" çıkmaz, çıkamaz olmuştur..

Binaenaleyh, sayın Devlet büyüğümüz Bahçeli beyi kutluyorum. Haftalık millete hitap edeceği anları dört gözle beklemekteyiz. Milletin birliğinden yana oluşu, yıkıcı, tahrip edici unsurlara karşı bükülmez bileğini, Sayın Başkan Recep beyle olan dayanışması, bir olması takdire değer, alkışlanacak, dua edilecek hallerdir.

Bu sebeple, " sinema Yeşilçam" isimli eseri kutluyorum. Allah razı olsun diyorum.. Yukarı satırlarda isimleri zikredilen aktörlerimiz gibi, binlerce, ilgi ve alaka bekleyen sanatçılarımız bulunmaktadır. Bunların dünya görüşleri, fikirleri ne olursa olsun, bizler millet olarak onları kucaklayacağız ve onlardan yep yeni eserler yapmasını bekleyeceğiz. Kendi İlçem Afşin'in Bozyer mahallesinden büyük sinema ustası Mehmet Bozdoğan'dan sanat hayatını idame ettirmesi, o güzel sesiyle plak ve film yapmasını arzu ediyoruz..

Netice olarak;

" Sinema Yeşilçam" aziz milletin istifadesine sunulmuş bir eserdir... Böylesi bir yapıtı, yabana atmamak, müstehzî şekilde göz ucuyla bakmanın bir anlamı bulunmamaktadır.
Çünkü Yeşilçam emektarları, sanatçıları bu aziz milletin göz yaşı olmuş, milletle ağlamış, milletle gülmüşlerdir..

Yine " Sinema Yeşilçam" Türkiye topraklarının övüncü, sevinci, kaderi, dağı, taşı, ovası, nehri, denizi, çağlayanı olmuş, ormanlarda uğuldayan sayha. şarkıların nakaratı, bestesi,
güftesi, mızrabı, sazının teli, piyanosunun tuşları olmuştur.

" Sinema Yeşilçam"ea emek vererek bu dünyadan göçmüşleri rahmetle, dua ile anıyor, son zamanlarını tamamlamak üzere sinamanın ve musikinin babası sayılan Ferdi Tayfur('a geçmiş olsun, diyor, bir an önce şifayap bulmasını hak'dan niyaz ediyorum.. Ferdi Tayfur üstadın " Emmi oğlu" isimli muhteşem eseri eskimeyecek, gönül dünyamızı her zaman süsleyecektir.

Son sözler olarak muhterem lider, Dr. Devlet Bahçeli beyi de kutluyor, hayri çalışmalarını inkıta uğratmadan, başarılı bir şekilde yürütmesini diliyorum.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın