Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

ŞEHİDLERİMİZE RAHMET, FİLİSTİN'E DESTEK, İSRAİL'E LANET!"

İnsanımız; başlıktaki mes'eleler sebebiyle gergin ve öfke doludur. Dokunsanız hemen irkilip, " Yeter artık!" sözünü haykırmaktadır. Bu sebeplediir ki, ülkemizin en büyük kenti İstanbul sokakları, camileri, köprüleri, meydanları hemen insan seline dönüşmekte, ellerde pankartlarla, dillerde Tekbirlerle öfkesini dindirmeye çaba sarfetmektedir!..

Bir kere düşünmeliyiz ki, ülkemiz sınırlarında acaib ve garib hadiseler olmakta, masum, tertemiz, namuslu, şerefli Mehmetler fırsat düşürüldükçe şehid edilmekte, yavukluları, çoçukları, anneleri ve babaları canhıraş feryatlara duçar edilmektedir.

Aynı milletin çocukları olarak, bir yerlerin kışkırtmasıyla oyuna gelmekte, ülkenin parça parça edilmesi istenmektedir. İsteniyor ki, ülkemiz Irak gibi perişan olsun, Afgan halkı gibi aç bi iilaç kalsın, sürünsün,. derbeder olsun, içte birliğii kaybetsin, ufak tefek meseleler sebebiyle birliğini kaybetsin ve perişan olsunlar!..

Süper güçler, kan içmeye doymayan kanlı katiller bunu istedikleri gibi, içimizden birilerini de kandırarak, onların ağızlarına şekerler vererek kandırmaya cüret etmektedirler.

Binaenaleyh, 02 Ocak 20245 günü sabahında haberleri izlerken, bir kısım İsrail yanlısı casusların bir bir yakalandıklarını, ülkemizde çıkaracakları paniğe sebep olmadan toparlandıklarını duydum ve bir taraftan güvenlik güçlerimizi alkışlarken, diğer taraftan Siyonist uşaklarını lanetledim.

Halbu ki, bu ülke bu millet ne Gazze halkı, nede Filistin garibanlarıdır. Bu milletin öfkesi dua, ibadeti sokaklara taşar, adım adım küffarın üzerine yürümesini bilir, hıncını, sinirini, öfkesini ve bütün depresif hallerini çıkarmış olur.

1948 yılından bu yana, Siyonist uşakları meydanı boş buldukları için at oynatmakta, milim milim, adım adım Filistin topraklarını işgal etmektedir. Kendilerine yapılan bütün lütufları, in'amları, iyilikleri gerisin geri teperek insan öldürmeye, haneleri yakmaya, yıkmaya doymamaktadırlar.

Bilinen oduurki, tüm süper güçler arkasındadır. ABD'si, İngiltere'si, Fransız, Alman'ı ve sair hempaları bir olmuş, birleşerek kendilerini dünyanın " efendisi" zanneden ırkçı bir kavme, Peygamber düşmanı bir nesle yardıma koşmaktadırlar.

Peygamber düşmanı dedimde, Hz. Musa'nın düşman yine bu insancıklar, Zekeriyya'nın, Yahya'nın ve İsa'nın düşmanı yine bu cibilliyetsiz, nankör, kafatasçı kesimlerdir.

Ulu Hakan II. Abdülhamid'e düşman olmaları da Filistin toprakları, Siyonizme, Masonizme geçit vermediği içindir. Tahtan indirilmesi., huzurdan kovulmaları da hep bunun için olmuştur.

İşte, o tarihten bu yana bu nankörler gemiyi azıya almışlar, öldürmekte, öldürmekte ve evleri yağma etmektedirler. Bir hayli sayısı bulunan adı İslam ülkesi olan devletçikler, milletçikler, kendi keyifleri zarar göörmemesi için sessiz, suskun ve korkakça yaşamaktadırlar. " Bana değmeyen yılan bin yaşasın" düşüncesiyle hareket etmektedirler..

Oysa, Anadolu insanı, Türkiye milleti tarih boyu hiç bir zaman susmayı, suskun kalmayı tercih etmemiştir. Ellerde bayraklar, dillerde Tekbirlerle, kalplerde dua dua sayhalarla sokaklara düşüp, meydanları doldurup " Şehidlerimize rahmet, Filistin'e destek, Siyonist'e lanet" sayhaları ile, haykırışları ile kim bilir nerelere sarkacak, hangi ülkelere özgürlük getireceği bilinmez.

Bin9aenaleyh, ülkemizde Türk, Kürt ayrımcılığı, Alevi Sünni gerğinliğii bulunmamaktadır. Bunu dillendiren, bunu gündeme taşıyan hayalperest zavallılar bu işten ellerini çeksinler.

Yakın tarihte, on iki tane yiğit insanımız hakka yürümüş oldular. Onlar, kerpiiç evlerde oturabilir, et yemeye bilir, aç bi ilaç kalabilirler ama, bu ülkenin toprakları için canlarını seve seve yine verirler, camilerini açık koyup, ezanların gürül gürül okunmasını temin ederler.

Netice olarak;

Bize sataşmak isteyen bedbahtlara tenbihimiz şudur: İşinize bakın, kendi pisliklerinizde boğulun, içten içe çevirdikleriniz sizin başınızda patlayacak, size iyi neticeler vermeyecektir.

" Bir ölür, bin diriliz" fehvasıyla yollara düşmüşüz, bizi bu yollndan hiç bir güç ayıramayaacaktır. Nereye kadar? Taa " Kızıl Elmaya" ulaşaancıya kadar, hedefe varıncaya kadar koşarız, koşmaya devam ederiz.

Yolumuz , güzergahımız" Kızıl Elmayadır" zihniyetiyle, yürüyor ve yürüyoruz!... Yolumuz üzerie kimise çıkmasın!.. Bu yol Bağdat'a gidebilir, Gazze'ye ulaşabilir, Filistin'e gidebilir. Mescid'i Aksa'yı güzergah edebilir.

Ülkemizde, son günlede " Tipi tipi" kimlikli şahış, ister Seilanik asıllı olduuğunuu iddia etsin, isterse mensubu bulunduğuu ayrıık otu fikirlerine iyice bağlı kalsın. Bu topraklarda kendine yer bulamayacak, bu milletin kaderi ile iştiğal eteyecektir..

Rabbimiz!... Şehidlerimize rahmet eylesin, malum Gazze'ye yardımını esirgemesin, insanlık düşmanı Siyonizme, Masonizme de lanet olsun!... Selam ve dua ile...

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın