SALÂT DUADIR, DUA İSE EDİLEN KİMSEYE DESTEKTİR.

" Allah ve melekler, şüphesiz, Peygamberi kutsarlar: ( o halde ) ey iman etmiş olanlar, siz de o'nu kutsayın ve kendinizi ( o'nun rehberliğine) tam bir teslimiyetle terk edin!" ( Ahzâb sûresi, âyet 56, M. Esed Meali)

Hatiplerimiz, her hafta cuma günü minberden bu ayeti kerimeyi okurlar, mealini duyurmuş olurlar.. Ama, gelin görün ki, verilen anlam, okunan bu ayete tipik, hem de çok garip anlam verirler, cuma namazına katılanları yanıltmış olurlar Oysa,

" Salât duadır, dua ise edilen kimseye destektir. Kişi kendisi için dua ediyorsa destek istiyor demektir. Salât istiğfardır af için destek istemektir. Salât ibadettir, ibadet kişinin imanına sunduğu destektir.

Salât davettir, davet kişinin dinine ve ait olduğu türe desteğidir. Allah'ın kuluna salâtı , ona desteğidir. Şu âyette vahiy Allah'ın desteği olarak sunulur; O melekleri eşliğinde üzerinize indirdiği ( vahiyle) size salât eder ki, bu sayede sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın. " ( Ahzab 33/43).

Ahzab 56'da bir tek fiil, üç ayrı fail vardır. Allah, melekler ve iman edenler. Yusallûne fiiline bir makamda üç ayrı anlam vermek gibi dil kurallarının tümünü altüst eden bir açıklama bir yaklaşım revaç bulmuştur.

Oysa bu kelime bir makamda bir mana ifade eder. Eğer sözü söylemekten maksat bir mana murad etmekse, bu böyledir. Bu ilkeyle çok makamlılığı karıştırmamak lazımdır. Bir kelimenin çok-anlamlı olması ayrı, bir kelimenin bir makamda bir anlam ifade etme ilkesi ayrıdır.

Bu makamda salât'ın çok anlamlı ve çok çağrışımlı bir kelime olduğunu itiraf edip, kök manasını vermek daha isabetli bir yaklaşım olsa gerektir. " Şu kesin ki Allah ve O'nun melekleri Peygamber'e salât edereler; ey iman edenler siz de ona salât edin/destekleyin!"( Ahzab33/56).

Salât'ın kök manası olan " destek", Allah, melekler vee müminlerden oluşan üç fail için de caizdir. Fakat salât'a tek başına " dua", " istiğfar" veya " rahmet" manaları vermek üç fail için caiz değildir. " Allah Peygamber'e dua eder" veya " salevat okur" şeklinde anlamak caiz olmaz.

Bu sözler dil kurallarını zorlayarak , tek fiile bir makamda üç ayrı mana vermek çıkış yolu olarak görülmüştür. Âyette salât üç faile nisbet edildiği halde selâm sadece iman edenlere nisbet edilir. Bu durum, bir fiilin bir makamda üç ayrı anlam taşıması ihtimalini dışlamaktadır.

Âyet salevat edebiyatı kapsamında değerlendirildiği için, bazı meal sahipleri, yusallûne fiilini yakra'ûne -s- salevate/yetiunes,salate gibi Hz. Peygamber'e salevat, sünnet ahkâmına müteallik bir meseledir. Her müminin namazların son oturuşlarında ifa ettiği sünnet bu sünnettir." ( Kur'anî Hayat Yazıları, M. İslamoğlu, say.111-112)

Yukarıdan beri izah edildiği gibi: " salât ederler,salat edin". burada yüce Allah ve melaike kiramın Resulullah için yaptığı eylemi mü'minlerin de yapmaları emredilmektedir. Zikredilen âyeti kerimenin enine boyuna anlaşılması, Allah ve meleklerinin mü'minleri desteklediğinden anlaşılmalıdır ve değerlendirilmelidir.

Mü'minler gibi, aziz Peygamber de vahiyle desteklenmiştir. Kelimenin bütünlüğü salâ zaten " demek" anlamına gelmektedir. Onun içindir ki, müminlerin başarısı, başta Resulullah (sav)'in gösterdiği muvaffakiyet hep bu yüzden olmuştur bundan sonra da olacaktır.

Netice olarak;

Her hafta cuma günleri hatiplerin okudukları bu ayeti kerimeyi böyle anlamak, buna göre hayatta inanılmasını sağlamaktır. Rasulullah (sav)'in ordusunun Bedir'de galip gelmesi hep bu sayede gerçekleşmiş, Uhud'da ve her yerde muvaffak olunmuştur.

Mes'elenin daha yakından anlaşılması için, Mehmetçiklerin Çanakkale ölüm-kalım savaşından da bahsetmek, 253 bin şehidin ve 253 bin gazinin kör,topal sılalarına döndüğünü anlamak lazımdır.

Tarihimizin hangi noktasına ulaşırsak ulaşalım, ister Malazgirt'e, isten Plevne'ye, ister Yemen diiyarına ulaşalım hep bu yiğitliğin var olduğunu, yaşandığını görmüş olacağız.

Günümüz dünyasında bile, hali hazır şu anda Mehmetçiklerin vatanın içinde ve dışında nelerle karşılaştıklarını idrak etmemiz görevimiz olmalıdır. Hatta, diyebilirim ki, Pensilvanya'daki soysuz varlıkta buna dahil edilmelidir.

Rabbimiz bu milleti, bu ümmeti bu inançla haşreylesin.. Âmin!... Selam ve dua ile...

Şerafettin Özdemir