RAMAZAN TAHİROĞLU HOCA EFENDİ!..
Ramazan Tahiroğlu hoca efendiyi; 1977 yılından beri tanımakta, takip etmekte ve muhteşem vaazlarından, hitabesinden müstefid olmaktayım.
Vaazları, konuşmaları içtendir, sevecendir, kırıcı, sinirlendirici, politik içerikli hiç değildir. Kürsünün tam hakkını veren, coşan, coşturan, Kur'an, Resul ve sahabe hayatını günümüze taşıyan bir allamedir.
Zaten, bu aile bütünüyle hoca kitlesi, hoca fabrikası, İslam'a hizmet etmek için zaman kollayan, fırsat arayan bir ailedir. Örneğin, şu sıralar, dünyevi hayatla boğuşmakta olan Hafız Hasan Tahiroğlu, yakinen bildiğim, bütün özelliklerine, güzelliklerine aşina olduğum bir hoca efendidir. Acil şifalar diliyorum.
Aslında, bu gün Başkanlık Müşaviri olarak görev yapmakta olan Ramazan hocanın hizmet kariyeri daha farklı yerlerde olmalıydı. Mesela Brüksel , Lahey, Almanya, Avusturya, Danimarka, İsveç ve İsviçre gibi Batı şehirlerinde Din Hizmetleri Müşaviri!..
Çünkü, böyle bir dinamik, atılgan, İslami kültür yüklü, Arapçaya bihakkın vakıf hocanın, Almanca, İngilizce ve benzeri dilleri tahsil etmesi, vukufiyeti altı aylık bir mes'eledir.
Söz konusu altı ayı müteakip, bırakın hoca efendiyi, kükresin, konuşsun, çağlayanlar gibi coşsun, insanımızı da coştursun. Çoğu zaman görmekte, dinlemekteyiz ki, Batı ülkelerinde yaşayan insanlarımız, vaaz kürsüsünden yetişmemiş, İlahiyat kürsülerinden gelen, akademik kariyer sahibi hocaların hitabelerinden gına gelmektedir.
Söz konusu hocalar konuşuyor, insanımıza hitap ediyorlar ama, halkın seviyesine inemedikleri için konuşmaları kuru, yavan ve bıktırıcı olmaktadır.
Keşke!.. Başkanlık; Ramazan hocamız gibi değerleri, ilim ve gönül insanlarını, Fetö kirine bulaşmamış, Tarikat bağnazlığından uzak, milleti birleştirici, kaynaştırıcı ilim ve Kur'an insanlarını değerlendirse de Batılı insanımız mutlu ve mesut olsalar!..
Her kürsüye çıkan hoca efendi; tıpkı, Tahiroğlu hoca efendi gibi, Bedir'i Uhud'la, Mekke'nin fethini İstanbul'un fethi ile, Malazgirt'i Dumlupınar'la sentezlemiş olsaydı, bu gün din adına yaşanan 30 Ağustos günü hutbede Atatürk anıldı, anılmadı gereksiz, lüzumsuz tartışmaları yapılmamış olurdu!..
Sonuç olarak;
Ramazan Tahiroğlu hoca efendi; ülkemiz için, milletimiz için, devletimiz ve Diyanet'imiz için bir değerdir. Afşin insanının, K. Maraş'ın, ve tüm sair ilçelerin bu alimden nasiplenmesi gerekir.
Başkanlık bünyesinde Müşavir olarak kalması, emekliliğini beklemesi, insanımız için bir kayıp, bir nakısa ve boşa geçen zamandır. Örneğin, bir hafta Afşin Ulu camiinde, bir hafta cuma günü Elbistan'da, Göksun'da ve sair beldelerde kürsüleri, ilimle, irfanla, hikmetle, İslam'la ve Kur'an'la tezyin etmiş olsaydı ne güzel olurdu değil mi? Dolayısyıla,
Hoca efendiyi; yıllardan beri takip eden biri olarak kutluyor, başarılarının devamını diliyor, kendisine sağlıklı yıllar diliyorum.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın