Ramazan Bayramı ve Çav bella

RAMAZAN BAYRAMI VE "ÇAV BELLA" DENSİZLİĞİ !.. 

     Yarın, İnşallah!.. Mübarek Ramazan bayramıdır!.. Bu güzel ve mübarek günün, milletimize, hayır, bereket, huzur, tesanüd, sevgi, saygı ve hoş görü getirmesini niyaz eder, milletimizin bayramını kutlarım!.. 

     Tabii ki, " Coronavirüs" ve diğer adıyla şu pandemi günlerinde, bir kısım zıpırlar sahneye fırlayacak, meydanı boş bulduğunu zannederek, kimi minarelerde " Çav bella" müziğini söyletttirir iken, kimileri de Devlete, Diyanet'e inat edercesine sokaklarda, köşe başlarında müritlerine, çömezlerine, akılsızlarına namaz kıldıracaktır. 

      Oysa bayram; her şeyden önce milletçe sevinç birlikteliği, milli dayanışma, yaşlı, genç, kadın, kız, kızan herkesin mümkün mertebe bayramı yaşamaları, zorlamadan, zorluk çıkarmadan, ailevi olarak, ferdi olarak, internet, telefon aracılığı ile bayram kutlamalarını gerçekleştirmeleridir.

     Tüm dünya, böylesi pandemi gününde, kurallara, disiplinlere, tenbihlere uyar iken, maalesef, içimizde yaşayan bir kısım " Din simsarları" Devlete, Diyanet'e kafa tutarcasına, sokaklarda aleni gösteriş yaparcasına namaz kılmaktalar daha olmadı minare hoparlörlerinin şifre ve girme usullerini öğrenerek  ezan yerine " çav bella" lanet müziğini söyletmektedirler. 

     Ne yazık ki, İzmir; bu milletin Yunan sürülerine karşı mücadele  verdiği ve serhad kalesidir. Yunan mütecavizlerine ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin merhumlar, Denizli Müftüsü Hulusi efendiler bu topraklarda doğmuşlar, buralarda yaşamışlar, İzmir'i, Deniz'liyi, Aydın'ı vesair beldelerimizi bu aziz millete armağan etmişlerdir. 

      Aziz İzmir'li, " Çav bella" rezaletini unutmayacak, bunu yapanları, sergileyenleri kat'iyyen affetmeyecektir. İzmir, adındaki kara deyimleri silmek, kahraman ve şanlı İzmir dedirtmek için her çareye baş vuracak, kos kocaman böylesi bir İl'imizi, Yunan sürülerine karşı göğüs germiş İzmir'lileri bütün imkanlarıyla aklayacak, temize çıkaracaktır. 

     Bendeniz, İzmir Narlıdere'de beş ay askerlik yapmış bulundum. Daha çoçuk denilebilecek bir yaştaydım. Sabahları, Ege denizinin kıyılarında, bölük subayı ders verir iken, kükrer, anlattıkça heyecanlanırdı. Hatta, zaman zaman denizin kıyılarını göstererek, Yunan İt'lerinin sürü sürü İzmir'e nasıl çıkartma yaptığından bahsettikçe ağlardı. Şehabettin bey, hayatta ise, uzun ömürler, rahmeti rahmana kavuştu ise rahmet diliyorum. 

     Onun içindir ki, millet olarak, Ramazan bayramını bir fırsat bilerek, kurallara uymalıyız.  Allah'tan dileğim, şu pandemi denilen illet, dünya üzerinden elini eeteğini çekmek üzeredir. Tüm kıt imkanlara rağmen, dört binden fazla insanımızı bu uğursuz pandemi hastalığına kurban vermiş olduk. Ölerlerimize Allah rahmet eylesin. 

     " Her zorlukta bir hayır vardır" denilir.  Veya " Kesinlikle sizi korkuyla, açlıkla, mal, can ve verim kaybıyla sınarız. Ama sabredenlere müjdele!" ( Bakara sûresi, âyet 155) mübarek, mualla ayeti kerimeyi kendimize rehber edinerek, İslam yolundan, Kur'an'ın izinden, Rasûlullah (sav))'in tavsiyelerinden dışarı çıkmayacağız. 

      Binaenaleyh, şimdilerde ortalarda gözüken, millet aleyhine, Devlet aleyhine çirkin faaliyetlerde bulunan dinli, dinsiz, kurum ve kuruluşlara, mistiklere, mehdi, Mesih, Gavs, Kutup geçinenlere fırsat vermeyeceğiz.. 

     Sonuç yerine;

     Millet olarak, Türkiye olarak hasımlarımızı iyi bilmemiz, tanımamız bir zorunluluktur. Aksi halde, bu sinsi " gavur azmanları" hayatı bize zehir edecekler, bayramı, ramazan aylarını içinden çıkılmaz hallere düşüreceklerdir.

     Çünkü, dünya solculuğunun, beynelmilelciliğinin, masonluğunun huy ve hüneri bunu istemektedir. " Böl, parçala ve yut!" Ama, bu millet; ne bölünüp parçalanacak, nede azınlıklara, azgınlara, kudurmuşlara, kuduzlara yem olmayacaktır. 

       Ramazan bayramını bir fırsat, bir vesile bilerek, evlerimiz güllük, gülistanlık, neşe, huzur kaynağı haline getirmeli, eşimizle dostumuzla hiç olmazsa telle, telefonla tebrikleşmeliyiz. 

    Varsın bu bayramda, deniz kıyıları, sahiller boş kalsın!.. Biz gönlümüzü, evlerimizi sahil yaparak, kulaç kulaç sevgi,saygı, rahmet, dua menbaı haline getirmeliyiz.. 

       Maşallah!... Şimrdiilerde, internet aracılığı ile, akıllı telefonlarla sanki bizzat yüz yüze yaşıyor gibi bayramı yaşamalıyız. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperek, ilim adamlarımızın, ömür tüketmişlerimizin bol bol dualarına muhatap olmalıyız..

     Son söz olarak, bu aziz milletin mübarek Ramazan bayramlarını içtenlikle kutlar, bir an önce, ivedilikle pandemi günlerinin sona ermesini niyaz ederim.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir