Oruç Baba Türbesi ve Kesme Şeker, Sirke Hurafesi!..
" Allah'tan başka; sana ne fayda, ne de zarar veremeyecek olan şeylere yalvarma! Eğer böyle yaparsan, sen muhakkak zalimlerden olursun!" diye emredilmiştir." ( Yûnus sûresi, âyet 107 )
Aman Allah'ım!.. 21 nci çağın Müslüman kadınlarının ve erkeklerin ne duruma düştüklerin, nasıl ve nasıl türbeye tapmış olduklarını bizzat gözlerimle gördüm ve tansiyonum 16-17 oldu.
Halbuki, inanan insanlar, kadın olsun, erkek olsun niçin kendisi gibi insandan yardım, kurtuluş, şefaat, imdat, çocuk, evliliğe aracı, kızın ve oğlunun bahtının açılması için aracı yapar ki?
Allah'a ve Resulullah 'ın emir ve tebliğine sırtını, arkasını dönmesi ve Allah'a karşı istikametini çevirmesi ne demektir? Allah'a ortak koşanlardan olarak, Oruç Baba gibi bir insandan, olmadık, umulmadık, akıl dışı, Kur'an ötesi isteklerde bulunmak ne demektir?.
Halbu ki, yüce Allah; benim dışımda sizler gibi fani olan insanlarda, sizlere kar ve zararı dokunmayan insanlardan istimdat, yardım, medet için yalvarmayın, aksi takdirde zalimlerden olursunuz dediği halde, bu gariban kadın ve erkeklerin Oruç Babanın etrafında gerçekleştirmiş oldukları reziliğe, rüsvaylığa ne demeliyiz?
Sormak gerekiyor: Niçin Oruç Babaya yalvarıyorsunuz, niçi ona kulluk ediyorsunuz, sizin başınıza gelen zararları, belaları, musibetleri milyar kere milyar Oruç Baba olsa, vallahi bir değişiklik yapamayacak, size bir faydası dokunmayacaktır!..
Çocuğunuz olmuyorsa, oğlunuz işe giremiyorsa, kızının bahtı açılmamışsa, bunu Allah'ın iradesinden, lütfundan başka kimler neticeye götürür ki?
Öyle ise, niçin aklınızı kullanmıyor, aciz şeylere tapıyor, yaratıklarını istediği yönlendiren, yöneten, bağışlayan, esirgeyen Allah'a ubudiyyette bulunmak var iken, O7ndan istemek var iken, niçin Oruç Baba gibi, bir faniden, sizin gibi yaşamış, yemiş, içmiş ve nihayet ölmüş birinden yardım bekliyorsunuz?
" Allah'a ortak koşmadan, hâlis olarak O'nu birleyenler olun. Kim Allah'a ortak koşarsa o, sanki gökten düşmüş de kendisini kuş kapıyor veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir." ( Hac sûresi, âyet 31)
Bu ayetten şunu anlamaktayız. Hanif olmak demek, Allah'a ortak koşmadan kulluk etmektir. Bu ayette çirkin putlardan ve putçuluktan, din adına yalan uydurmaktan, günah söz ve hallerden kaçınılması, O'na hiç ortak koşmadan kulluk edilmesi emrediliyor ve Allah'a ortak koşan kimselerin, yukarılardan düşen, kuşun kaptığı, ya da rüzgarın savurduğu bir şey gibi köksüz, kararsız olduğu belirtiliyor.
" İşte, böyle. Çünkü Allah haktır, O'ndan başka yalvardıkları ise bâtıldır. İşte çok yüce, çok büyük olan Allah'tır." ( Hac sûresi, âyet 62)
Yüce Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar; o işitir, görür. O gerçekten, kullarının imdadına yetişir.
Kendisine yalvaranları duyar, zulme, kötülüğe uğrayanları görür, onlara yardım eder. Fakat O'ndan başka aracı kılınanlar, tapınılan sahte tanrılar batıldır, boştur, gerçek değildir.
Oruç Baba gibi ölmüş insanlara ne kadar yalvarsalar, yalvarmaları, tüm eylemleri boşa gider. Oruç Baba gibi ölmüş fani insanlar insanlara, kendisine yalvaranlara yardım edemezler. Çünkü, Oruç Baba; ne duyar, ne görür, nede kendisinden istimdat istenmesinden haberdar olurlar. Yardıma kadir olan, yalnız O, yüce ve büyük Allah'tır.
Netice olarak;
Oruç Baba türbesinin çevresinde meydana gelen rezaletten utanmamak, kesme şeker, sirke dağıtımından utanmamak elde değildir.
Bilmem ki, Diyanet İşleri Başkanlığımız, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz bu tür soytarılıklara nasıl göz yumabilir. Şirkin, Allah'a ortak koşmanın meydana gelmesine sebebiyet verirler?
Aslında, bu tür şirk vari eylemler nereden kaynaklanmaktadır? Milletin önünde duran, kürsüleri meşgul eden , minberleri dolduran hoca efendilerin bu çeşit mes'eleleri sık sık anlatması, gündeme taşıması lazımdır ki, bu tür pislikler, putçuluklar tükenmiş olsun.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın