OKUYARAK, BAKAR KÖRLÜKTEN KURTULABİLİRİZ!..
" Sonunda Kıyamet Günü O, onları rezil edecek ve " Neredeymiş bakalım o uğruna mücadele verdiğiniz ' ortakların' (!)?" diye soracak. Bilgi ve bilginin amacını kavrama yeteneğiyle donatılmış olanlar, " Bugün" diyecekler, " alçaklığın her türü ve kötülüğün daniskası kâfirler içindir! " ( Nahl sûresi, âyet 27)
Konu başlığımız önemli ve günümüz Müslümanlarını ilgilendiren, alakadar eden bir konudur. Çünkü, toplumlar, Kur'anî okumalardan, anlayışlardan, yaşantıdan uzaktır.
" O kimseler ki, kendi kendilerine kötülük etmeyi sürdürürken melekler onların canlarını almışlardı. İşte ( Hesap Günü) bunla teslim sancağını çekerek " Biz yaptıklarımızı kötülük olsun diye yapmamıştık" ( diyecekler). "Yoo!" ( denilecek kendilerine), " Unutuyorsunuz ama, Allah yapmış olduğunuz her şeyi eksiksiz bilendir. ( Nahl sûresi, âyet 28)
" Sadece kitapla değil görerek, hissederek, ibret alarak, aklederek düşünerek okumak gerek hayatı; kâinatı, yaradılışı, varoluşun sebeplerini anlamak için bilginin kaynağını algılayabilmek için,. Bakar körlükten kurtulmak, tepkisellikten uzaklaşmak, davranışlardaki çiğlikten kurtulup ötekini anlayabilmek, farkındalık seviyesini en üst düzeye çıkarabilmek için okumak kitabı, hayatı, eşyayı ve insanı.
Doğru bir niyetle ve aklıselim okumak gerek. Amaç dünyada kısa zamanlı maddi kazanımlar değil bilgiye halis bir niyet olmalı, yani gerçeğin bilgisi olan hakikatin Allah katında olduğunu bilerek ve bu bilgiden nasibdar olabilmek için ihlasla okunmalı.
Aksi halde bilgi yük olmaktan öteye geçmeyecektir. Yine selimi olmayan akılla okunmak ise sadece bulanıklık getirecek. Hakk ile batılı karıştıracaktır.
O halde bilinçli bir bakış bir okuma eylemi olacaktır. İster gözle ister kulakla ister zihinle okunsun alınan her bilginin " kendinden şüphe duyulmayan" vahiy süzgecinden ve insanın gönül sarnıcından damıtılması en önemli iştir." ( İktibas, Ekim 2010, sayf. 59-60 M. Kirişçi)
Yani, yukarı satırlarda da ifade edildiği gibi, hayatı, yaşamı Kur'an'la anlamdırmak, anlam kazandırmak mecburiyetindeyiz. Bunu yapmaz isek, bakar körlükten kurtulamayıp, avare kasnak gibi boşa dönmüş olacağız.
Ne acı ki, Asr-ı Saadetten sonra Müslümanlar avare kasnak haline gelmiş veya getirilmiştir. Kur'an okuyoruz, ama, aziz Kur'an'ın emirlerini yaşamadan hayatımızı boşu boşuna geçirmekteyiz.
Onun içindir ki, hayatı anlamlandırmalı, anlam kazandırmalıyız. Bu anlam kazandırma işlemi de aziz Kur'an'ı hayatımıza, yaşantımıza, evimize, barkımıza, hanemize, çoçuklarımıza yaşatmakla mümkün olacaktır.
Daha doğrusu, aziz Kur'an'ı yukarılara asılan duvarlardan kurtarmalı, imbik imbik gözden geçerip hayatımızın her safhasına yansıtmalıyız. Öylesine, teberrüken okumalardan vaz geçip, ölü ruhlarına okumaktan kurtarıp, hayatımza yansıtmalı, emirlerini bir bir uygulayıp hakkı, batılı ayırt etmeliyiz. Yani,
" Hayatın her karesinii anlamlandırmak ve varoşulunun sebeplerini anlamak için okumak nitelikli bir yaşamın penceresini aralamaktır. hayat zenginliğidir.
Okumak tüketen , reklamlarla yönlendirilen ve şartlandırılan bir hayata karşı direnmek kısacası hayatı yorumlamaktır. Harfleri, satırları, hayatı, eşyayı ve insanı okuyabilen gözler ve gönülleriniz olması..." ( a.g.d.)
Netice olarak;
Yukarı satırlarda da ifade edildiği hayatı anlamlandırmak, hem de aziz Kur'an'la anlamlandırmak zorundayız. Aziz Kur'an'ın girmediği, ihata etmediği bir nokta kalmamalıdır.
Çünkü, Asr-ı Saadet mutlu dönemi hariç, ondan sonra Müsülümanlar Kur'an'dan uzaklaşmış, onu, emrilerini, içeriğini teberrüken okur hale gelmiş veya getirilmiştir.
Mezarlıklarda ölü kitabı haline getirip, ölüye telkin aracı yapılmış, mevlid proğramlarında aralarda süs olarak, anlamadan, anlam ifadesi yapılmadan okunur olmuş, veya Ramazan aylarında " Kur'an-ı Güzel Okumak" yarışmalarına alet edilerek, tegannili, savtlı, sesli okumayı meslek haline getirmişizdir.
Onun içindir ki, aziz Kur'an'ı bu geleneksel tavır ve hallerden bir an önce kurtarmalıyız. Kurtarmalıyız ki, insanlık onun emirleriyle tanışık olsun, bakar kör olmasın!
Rabbimiz!.. Bu millete Kur'an'ı anlayarak okumalar nasibi müyesser eylesin!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın