O Gün Hangi Safta?
15 Temmuz günü Yatsı namazını kılmış tam evin yolunu tutacakken telefonum çaldı arayan babamdı. Oğlum sanırsam darbe oluyor neredeysen eve git, demişti. Eve gittiğimde tabi ilk işim televizyonu açıp neler olduğuna bakmaktı. Ölüm haberleri de yavaş yavaş geliyordu. Bu tamamen insanlık dışı ve inancımıza tamamen aykırı bir eylemdi. Üzerimi giyinip hazırlanmaya başlamıştım ki tam o sırada Cumhurbaşkanımız da halkı yardıma çağırdı. İlk adımım İstanbul'un tam göbeğinde (Şişli'de) ikamet ettiğim için ilk olarak TRT Radyosuna doğru yönelmek oldu. Yolda dikkatimi çeken en önemli şey bir çok insanın ATM kuyruğunda, fırında, manavda kuyruk oluşturmasıydı. Şişli güzergahından ise bir topluluk hızla Taksime doğru yöneliyordu ben de aralarına katıldım. Irk, renk, ideoloji ayrımı olmadan herkes "Allahü Ekber" nidalarıyla yürüyordu. TRT Radyosuna yaklaştığımızda bir kaç kurşun sesi geldi üstümüze doğru, biz de yere yattık. Hatta yere yatmayıp ilerlemek isteyen bazı kardeşlerimizin yere yığıldığına da şahit oldum. Hemen arabayla hastaneye götürüldüler.
O ara haberlere bakıp Ankara'da feci katliamı da görünce aklıma şehid olarak ölmek geldi. Aileme toplu mesaj atarak "hakkınızı helal edin belki eve dönemeyebilirim" yazdım. Jet uçakları öyle şiddetlilerdi ki sanki etrafımız bombalanmış gibi hissediyorduk. Etrafımıza bakıp acaba nereye bomba düştü diye bakıyorduk.
Sabaha yaklaşınca camiye doğru yöneldim, camide hep bir ağızdan dualar edildi. Yorgunluk ile beraber uyuya kalmıştım. Her şeyin düzelmesi kontrol altına alınmış olması ümitlerim tükenmedi Elhamdülillah. Taksim ve TRT binasının teröristlerin elinden kurtarıldığını öğrenince şükredip eve doğru yöneldim.
Sokaklar sessizdi her yere korku salınmıştı. Vatansız yaşamanın, vatanın işgalcilerin elinde olduğu halde nefes almanın ne kadar zor olacağını düşünmek bile ürkütüyordu beni...
Şu an bir çok İslâm coğrafyasında bizim 15 Temmuz gecesinde yaşadığımız facia belki her ay değişik kademelerde değişik noktalarda yaşanıyor.
Rabbim birlik ve beraberliğimizi bozmasın ve küffâra karşı dimdik ayakta durabilmek, her daim ümitvar olabilmek bizlere nasip eylesin. İman varsa imkan da vardır. Rabbim vatanımıza ve ümmetimize böyle zor günler yaşatmasın. Bizler Hakka inanan insanlarız elbette imtihanı en ağır olacak insanlar da biziz...
Rabbim içimizdeki mücadeleci, sabredici kimliğimizi bize unutturmasın. Böyle zamanlar yine geldiğinde Allah için atan yüreklerle Allahü Ekber diyerek cihad edebilmek bizlere tekrar nasip eylesin...
Gelmiş geçmiş ve hususen 15 Temmuz şehidlerimizin şehadetleri makbul, makamları âli olsun..
Emrah TOPCU / 15.07.2020
Facebook Yorum
Yorum Yazın