MEZHEPÇİLİK, İDLİB VE İRAN LİDERİ HASAN RUHANİ !..

Şu günlerde, Hicret tarihinin, Hicri Yılbaşının yaklaştığı, gölgesinin üzerimize düştüğü günlerdir.. Hicri Yılbaşının, Ümmeti Muhammed'e hayırlar, barışlar, sulh ve selamet getirmesini niyaz ederim

Ancak, görünen, yaşanan odur ki bir kısım mezhepçi tutsaklara, mezhebe İlah gibi bağlanmışlara böylesi günle, ne etki etmekte, ne de tesiri olmaktadır.

Örneğin, İdlip olayı taa ülkemizin kapısına, eşiğine kadar gelmiş durumdadır. Üç milyon İdlip'li mağduriyeti yaşamakta, sefilleri oynamakta, evleri tepelerine uçurulmaktadır.  Bombalar, füzeler, tepelerine "Ebabil Kuşlarının atmış olduğu öldürücü taşlar" gibi, gökten kurşun yağdırılmaktadir.`

Ama, ne yazık ki, İran Cmhurbaşkanı Hasan Ruhani, sadece mezhepçilk uğruna, Şia'nın hatırı için binlerin, yüzbinlerin öldürülmesine göz yummaktadır. Oysa;     Suriye ülkesinin başına bela olmuş Beşşar Esad'ın, ne Şia'dan haberi vardır. nede sair fırkalardan. Onun varsa da yoksa da inancı, halkını öldürüp yok etmek, neslini tüketmektir.

Rusya'nın boksör Putin'i için ölenler önemli değildir. Yeni bir göç dalgası ile Türkiye'yi zora sokmak, Batı kapılarını zorlamaktan, dünya genelinde söz sahibi olmaktan ibarettir.

Muhacirleri anlayan tek ülke Türkiye'dir.

Bu gün ülkemiz bağrında üç buçuk milyon muhacir kardeşimiz barınmaktadır. Batı ülkelerine kaçan kaçmış, kaçamayanlar, iltica edemeyen garibanlarda Türkiye topraklarında kimisi evlenerek, kimisi yardımlarla, kimisi de şahsi çabaları ile yaşayıp gitmektediri

Mes'eleyi deriniliğine, muhaceret çerçevesinde algılayan sayın Devlet Başkanımıza ve diğer devlet ricaline teşekkürü bir borç biliriz. Ama, yeni bir göç harekatına ülkemizin güç ve kudreti bulunmamaktadır.

ABD'nin, göbeğini kaşıyarak ahkam kesen sarı kafalı Trump'unun nesine gerektir. " İt de ölürse kar, Kurt da ölürse kardır." Zaman zaman taa uzaklardan pala sallaması yeterli olmaktadır.

Diğer İslam ülkeleri geçinen, hac paralarını fuhuş merkezlerinde iç etmekle meşgul olan Suudi Amerika'nın nesine gerektir. Yeter ki, Suudi prensleri rahat yaşasınlar, İspanya sahillerinde içkilerini yudumlayarak keyif sürsünler. Gelsin hac ve umre paraları, bitmesin petrrol dolarları. Ara sırada, ABD. hin oğlu hinlerine dünyada yaşamak için rüşvet verirler ise bu yeterlidir.

İran başkanı Hasan Ruhani!..

Sayın Başkan , Kerbela günlerinde kendilerini zincirlere vurarak sahte göz yaşları dökeceklerine, keşke, İdlip'li ve tüm Suriye'li Müslümanların her hangi bir mezhep tefrkine gitmeden hallerine, dertlerine acımış olslardı!..

Ne yazık ki, mezhebi anlayış, algı ve idrak; aziz Kur'an'ın emirlerinin üzerini kapatmakta, sadece uydurma Şia abartıları, on iki imam sahteciliği İran milletini top yekun oyalamaktadır.

Netice olarak;Tüm dünya insanlığının son kez olsa da bir vicdan muhasebesi yapması, akabinde Müslüman geçinen ülkelerin böylesi bir dramı sorgulaması lazımdır.

Aksi halde, İdlip'te milyonlarca katledilen insanın akan kanları, sessiz yığınları kan gölünde boğacak, bu trajedik durum bir gün kendilerinin de kapısını çalacaktır.

Büyük insan, cihanın en önde gelen insanı Hz. Ömer'in; sokaklarda dilencilik yaparak geçinen bir ehli kitap karşısında bitkin düşmesi, kendi kendisini suçlayarak, ona Beytü'l-malden maaş vermesi unutulmamalıdır.

Onun içindir ki, ülkemizi alkışlıyor, birini bin yapmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir