MEZHEP DİN DEĞİLDİR, YÖNTEM SUNAR!..
" Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın ve birbirinizden ayrılmayın! Ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman iken kalplerinizin arasını uzlaştırdı da, O'nun lutfu sayesinde kardeşler oldunuz ; ve siz ateşten bir çukurun kenarındaydınız da, sizi oradan kurtardı! İşte bu şekilde Allah size mesajlarını açıklar ki doğruyu bulasınız." ( Âl-i imran sûresi, âyet 103)
Malum ki, ayette zikredilen ipin Allah Rasulü tarafından Kur'an olduğu söylenmiştir. Vahdet sosyal tevhid, tevhid akidevi vahdettir. Doğal olarak tefrika da sosyal şirk olmaktadır.
Bu giriş bölümünden sonra şu hususları arzetmek istiyorum: Bilindiği üzere, İslam alemindeki mezheplerin sayısını tek tek saymak, üzerlerinde durmak mümkün değildir.
Gerek Sünni cenahta, gerekse Şii cenahında bu ayrılıkların, bölünmelerin tamamını saymak çok çok zor olacaktır. Alemi İslam, bu sebeple bir girdabın içerisinde boğuşur iken, ülkemizde de aynı rahatsızlık el'an ve halen yaşanmaktadır.
Onun içindir ki, önde yürüyen kimseler bu mes'eleyi kurcalarsa, " Ben Sünniyim", " Ben Aleviyim" diye dillendirirse, millete iyi örnek olunmamış olunur.
Halbu ki, " Ben Hanefi'yim, Şafii'yim, Hanbeli'yim, Maliki'yim, ben Alevi'yim diye dillendirirse, mezhep dinlenleştirilir, yüce İslam geri plana itilmiş olur.
Ülkemizdeki var olan, Hanefilik, Şafilik ve Alevilik bir din değil, mezhebi ayrılıktır. Maalesef, yıllardan beri bu hastalığın ızdırabını, sıkıntısını milletçe yaşamaktayız. Her halükarda, mezhepçilik, ters yönde anlaşılmış, birlik, beraberlik getirecekken, ayrılık, gayrılık, çatışma, düello, silahlı kavgalar, safların ayrılmasını, cami, mescid, Tekke, Cem evi adı altında ayrılıklar olmuştur.
Halbu ki, mezhepler, bu aziz millete din sunmamış, dini yöntemler sunmuştur. Dolayısıyla, bilhassa milletin önünde yürüyen kimseler " Ben Aleviyim", diye kendisini lanse ederse, bu işin altından kalkmak gayet zor olacaktır.
Bundan dolayıdır ki, camiler ayrılacak, cem evleri ayrı bir plan üzere hareket ederek, sahabe-i kiramın yollarını unutturacaktır. Şimdi soruyorum? Hz. Ebu Bekir ile, Hz. Ali arasındaki ayrılık mezhebi bir ayrılık mıdır, mabedlerin ayrılığını onlar kabul etmişler midir?
" Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz ( umuma sirayet ve hepsini perişan eder) . Biliniz ki, Allah'ın azabı şiddetlidir." ( 8/25)
" Dünyayı ahirete tercih etme fitnesi sineler öylesine çöreklenmiş ki, her birine va'dedilen hayali çıkarlar uğruna işgalcilerle iş birliği yaparak ortaya konulan manzara yürekler acısı değil mi?
Bu acı manzaralardan ne zamana kadar ders almadan seyredeceğiiz? Bu acılar bizim de kapımızı çalana kadar mı? O gün bunun için çok geç olacaktır. Felaket kapıyı çalınca ibret almamız , ibretlik hale gelinir.
Bu nedenle buluşacağımz adres İslam, öğüt alacak kitabımız Kur'an, aramızdaki hukukumuz kardeşlik, işlerimiz danışma olmalı. Ayrılığın yerini birlik, düşmanlığın yerini sevgi, bencilliğin yerini diğergamlık , dünyevileşmenin yerini Allah'a kulluk almalı.
Savaşın yerine barış, korkunun yerine güven, kavganın yerine huzur gelmeli. Teknolojinin öldürücü gücüyle yetim bırakılan yavruların, sevdikleri yok edilen ana ve babaların, yağmur gibi yağan bombalarla yuvaları yıkılan tüm müstezafların yüzleri gülmeli. " ( Müs. Sorunları, say. 675, H. Bülbül)
Netice olarak;
Maalesef, son günlerde aşina olduğumuz gibi, bir politik liderin " Ben Aleviyim" sözleri ilim insanlarını, İslam adamlarını, okuyanları, araştırma yapanları, millet birliği için gayret gösterenleri üzmüş, dilhun etmiştir.
Önde bulunan insanlar, liderler " Ben Sünniyim", " Ben Aleviyim" diye çağrışım yaparsa, okumayan, bilmeyen insanlar neler yapmazlar ki?
Onun içindir ki, liderler toplum adamlarıdır. Onlar sürekli birlik ve beraberlik yanlısı olmak zorundadırlar. Yani, bir lider, ayrı baş çekmemeli, ayrıcalık yapmamalı ve fertlerin her kesimini kucaklamalıdır.
Bu aziz millet evlatları mezhepçilik ızdırabından bir hayli çile çekmiş. boş yere kailiamlara şahit olunmuştur. Örneğin, K. Maraş olayları, Çorum vesaire yerlerdeki etnik ayrılıklar çok çok pahalıya mal olmuştur. Konumuzu şu ayeti kerime meali bitirelim:
" Siz ey iman edenler! Allah'a ve O'nun Elçisi'ne bağlılığınızı gösterin, ( O'nun mesajını) işittiğiniz halde O'ndan yüz çevirmeyin!" ( Enfâl sûresi, âyet 20)
Rabbimiz!.. Bu aziz millet evladlarına sağ duyu, olgunluk, bilinç, İslami yaşama nasip eylesin!.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın