MEVLİD-İ NEBİ GECESİ VE PAGANİST KÜLTÜRLER!.. -2
" Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur!." ( Ahzâb sûresi, âyet 36 )
Allah'a şükürler ve hamdü senalar olsun ki, aziz İslam'ın; aydınlığa kavuşmamış, kavuşturulmamış bir hüküm ve mes'elesi bulunmamaktadır!..
Yeter ki, günün Müslümanları; tıpkı, Sahabe-i kiram gibi çalışsın, müçtehid imamlar gibi gecelerini, gündüzlerine katmış olsunlar!..
Niçin, günümüz dünyasında Ebu Hanife'ler, İmam Matüridi'ler, Ebu Yusuf'lar, İmam Muhammed'ler, Gazali'ler, Ebussuud'lar, Birgivi'ler, Kadızadeli'ler yetişmiş olmasın?..
Yeter ki, günümüz Müslümanları, paganist kültürlerin, eğri-büğrü yolların kölesi, esiri olmasınlar!.. Ayetle, hadisle hiç de alakası bulunmayan uyduruk, sapkın, paganist kültürlere mağlup olmasınlar?.. Şu alıntı yazımız önemli, önemine binaen, lütfen dikkatle takip edelim:
" Halk tamamen hudayinabit... Yani ekmeden çıktığı gibi... Devlet politikasının, devlet yardımının dahli olmadan çıkmış kendi gayretleriyle. Tabii bu arada ne olmuş?
Falan yerde şu şu tekke şu şeyh, bu aşık söz söylemiş ve dinlemiş. Çok basit düzeyde ilkel bir yaşam, fikri düzeyi düşük bir ilkel yaşam... Doğa ile baş başa olmuşluktan kaynaklanan.
Hikmetli bazı görüşler filan var ama Peygamber gönderilmemiş bir toplum gibi. Fakat Anadolu insanının o kitaptan, Kur'an'dan haberi yok. Tutuşturmuşlar eline, paganist çok tanrılı dinlerde olduğu gibi kutsal bir kitap. Bunu kutsayacaksın!
Nasıl kutsanır paganist kültürlerde? Yükseğe asılarak, ele almayarak, okurken de dizini kırarak ( Kitap'ın içinde Allah'ı her yerde ve halde yatarken vs. zikredin/ Kur'an'ı okuyun. dediği halde); Bunda tabi cahili kültürün büyük etkisi var.
Kurşun dökmek, boncuk takmak vs. inanışların, etkisi büyük... Sonuçta bu cehalet, problemlerin asıl nedeni. Lawrence olayında da böyle değil mi?
Eğer o Araplar işin muhtevasını Peygamber dönemindeki Araplar gibi bilseydiler, bir Lawrence değil bir milyon Lawrence hiç bir halt edemezdi. Ama bu şekle dönüşmüş bir halkı bir Lawrence istediği istikamete götürebilmiş. Tabii ki götürür." ( İslamî Hareket üzerine, E. Özkan, sayfa 90 )
Sözün burasında, nazarlarınızı 29 Kasım 2017 gecesi idrak edeceğimiz Mevlid-i Nebi gecesine istirham edeyim.. Gerçi, camilerimiz den; anlaşılmayan, verimli olmayan, faydasız okumalar yüzünden cemaatler hepten kaçtılar..
Verimsiz, kısır, faydasız Mevlid bahirleri, ses güzelliği dışında başka bir anlam ifade etmemektedir. Dinleyen cemaatler, hocanın sesi güzelse, ruhları okşuyorsa dinleniliyor, yok eğer, ses kötü ise, berbat bir okuma var ise, zaten insanlar camiye de gelmiyor, gelse de kendi aralarında sohbet ederek, okunan mevlid-i dinlemiyorlar!..
Umarız ki, 1408 yılından beri okunan mevlid okumaları ele alınır da, insanlarımız camii ile, cemaatle dost olurlar. Yeni Başkanımız Ali Erbaş bey, İnşallah!.. Bu konuya eğilir, göz önüne alırda, anlaşılmadan okunan, mevlid tilavetlerine, son vermiş olur!..
" Bakınız Peygamber'in gününde Kur'an'da mesela ölüm yıl dönümü, doğum yıl dönümü, kadir gecesi, berat gecesi öte beri yoktur. Yani İslam, belirli günlere, saatlere, aylara haftalara yığılmış değildir. Hayatın tümüne eşit şekilde giydirilmiştir aslında İslâm.
Fakat sonraki İslâm'da hayatın her tarafından toplanmış yer yer Ramazan ayının teravihine yığılmış veya Ramazan ayının tümüne yığılmış inançlar, ibadetler türemiş.
Adam bütün yıl namaz kılmıyor. Ramazanda karın, buzun üstünde otuz üç rekât ( ha babam, de babam) namaz kılıyor. Bütün yıl içki içiyor, Ramazan'da ( tövbe istiğfar) bayrama kadar içki içmiyor. Bayram bir dedi mi Müslümanlık bitiyor.
Böyle olunca Hristiyanların içine düştüğü hal, bizim başımıza da gelmiş. Mesela Hristiyan isen, oh ne âlâ, bütün bir hafta dilediğin gibi hevana uyacaksın. Yeter ki pazar günü kiliseye git.
Ondan sonra yine nefsine/-hevana kulluk edebilirsin. Nefsinin hakkını nefsine, Tanrının hakkını tanrıya vereceksin. Yani bu anlayış, İslâm'la kesinlikle bağdaşmaz. Ama yaşanan Müslümanlık bu hale gelmiş." ( a. g. eser, sayfa 90 )
Netice olarak;
Müslüman birey olarak, insan olarak, ehli Kur'an olarak, yeni Başkanımızdan, bu hususlara, paganist emellere, kültürlere bir " dur" demesini bekliyoruz!..
Bin yıldan bu yana, bu aziz millet, din adına çok şeyler dinlemiş oldu ama, tüm bu din sayılan, kabul edilen hurafeler, paganist kültürler, ne bir fayda sağladı, nede bir kimseyi irşad edebildi!..
Onun içindir ki, sayın Başkanımız, lütfen bunları nazari itabare alması, din adına uygulanan, tatbik edilen geceleri, kandil yortularını bir bir gözden geçirtmesi lazımdır.
Vallahi!.. Zamanımıza kadar gelindiği gibi, şayet boş verilmiş olursa, camiye, yatsıya, sabah namazına gelmekte olan üç beş tane kör, topal insanlarda gelmeyecektir!..
Bir kere, biz Müslümanlar; Hz. Muhammed (sav)'le, Hz. İsa'yı birbiri ile yarıştırmak, rekabet içerisinde göstermek zorunda değiliz. Her ikisi de büyük peygamberdir. Hz. İsa (as), devrini tamamlayarak, bu dünyadan vefat ederek göçüp gitmiştir.
Hz. Muhammed (sav)'de öyledir. 63 yıl yaşamış, İslam devrinde ikmal edilmiş, İslam'ın bünyesinde hiç bir açıklık, boşluk olmayacak şekilde, Kur'an'da zikredilerek, ümmetine Kur'an ve sahih hadis diye iki nimet bırakmıştır. Var mı bir itirazı olan bu sözlere!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın