Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

KUR'AN'I KERİM'İ; ÖPEREK GÖREVE BAŞLAMAK!

 KUR'AN'I KERİM'İ; ÖPEREK GÖREVE BAŞLAMAK!.. (!)

     V​allahi bravo!.. Böylesini ne gördük, ne tesadüf ettik!.. Hem de " sosyal Demokrat" bir başkandan böylesi bir uygulama, tatbikat neyin nesidir, bir türlü anlayamadık!.. 

     Halbu ki, böyle bir kişinin, sanki görevini unutmuşçasına, masasını donatıp içmeyi, sarhoş olmayı bırakıp da, aziz Kur'an'ı, üç kere öperek başına götürme işlemini doğrusu yadırgadım!.. 

     Ve akabinde, söz konusu insan, öylesine bir işleme imza atmıştır ki, yapmış olduğu işlem, ilk icraat beyin ve hafızalarda yer etmiş, bir daha da çıkmamacasına yerini almıştır..

     2300 kadar gariban, biçare, sefil, aç, biilaç, Suriye'li mazlumların iaşesini, ekmek parasını kesmiş, bunları yok sayarak işe başlamış olmasıdır. 

     Böylesi bir adam, ya dünya tarihini, göçlerin niçin vuku bulduğunu bilmemekte, yada bu uygulamayı başlatır iken, sarhoşluk damarı ve kafası fazla çalışmaktaydı!.. 

     Böylesi bir garib zihniyet mensubuna şunu diyorum: Batı ülkelerinde, altı milyonu bulmuş nüfuz kitlemiz bulunmaktadır. Batı ülkelerinde, kimi insanımız kendi işini kurmuş, kimi çalışıyor, kimisi de sakat, kötürüm olması hasebiyle devletten maaş almaktadır!.. 

     Hal böyle iken, Batı ülkeleri;  bu insafsız kişiye demezler mi ki, " hey adam!.. Sen ne yapıyorsun? Sende acıma, merhamet duygusu yok mudur? Nasıl olur da, basit bir kitleyi açlığa, susuzluğa, elektriksizliğe terkeder, bunların çoluk-çocuk açlıktan ölmesini istersin?"

     Demek ki, Kur'an'ı öpüp başa koymanın bir anlamı bulunmamaktadır. Asıl mes'ele, onu okumak, onu anlamak ve emirlerini yaşamaktır!.. 

     Böylesi bir adam (!), kitleleri" hödük" yerine koymak, insanların inancıyla, Kur'an'ı ile dalga geçmek, sonra da halkı  ve  saifleri ezmek, açlığa, sefalete sürükleyerek " aferin" alacağını hesap etmektir. 

     Bu insanlar; durup durur iken, vatanlarını terketmediler!.. Göç yoluna çıkarak, denizlerde boğulmayı tercih etmediler!.. Bunların vatanlarında bulunan bir Yezid zihniyetli kişinin, aynı bu adam gibi, Kur'an'ı öpüp başa koymasından, sonra da aziz Kur'an'ın emirlerini hiçe saymasından kaynaklanmaktadır. 

      Bir Batı ülkesinde yaşadığım için, komşum; bir Suriyeli göçmendir. Beş çocuklu, karı-koca bir ailedir!.. Devlet, yeterince maaşını ödemekte, çocuk parasını, aylık çocuk başı vergilerini tediye etmekte, evini vermiş, evinin yarı kirasını almamakta, çocuklarının eğitim-öğretimi için özel eğitmenlerin eve gelmesini sağlamasını nasıl izah edeceğiz?

      Vallahi!.. İnsanın vicdani sorumluluğu iflas ederse, o adamdan her türlü tehlikeyi, kötülüğü beklemek olasılıktır!.. 

     Aslında, bu zavallıya, biçareye sormak gerekir!.." Sen,  hiç hayatında bir gariba, bir yoksula, bir saile bir sadaka, bir ekmek parası verdin mi?" 

     Doğrusu, bu zavallıyı suçlamak, buna hakaret etmek lüzumsuzdur!.. Asıl suçlanacak zümre, bu garibanı, bu sefili ve sefihi iş başına getirenlerdir!.. 

     Bir kere, kos koca İl'de bula bula bu merhametini kaybetmiş,  acıma hissini öldürmüş zalimi mi  buldunuz demek lazımdır!..

     Sonuç olarak;

     Demek ki, Yezidi haller, uygulamalar, varoluşlar, davranışlar, söylemler yer yüzü ayakta durduğu sürece olacaktır ve olması da mümkündür!.. 

     Hz. Hüseyin ve ahfadının suçu ne idi ki; Kerbela'nın susuz çölünde o masumları hunharca katlettiler? Şimdi, bu açıdan hareket ederek diyorum ki, Kur'an'ı üç defa öpüp başına koyan ve akabinde görevine başlayan bu insan, acaba ne yapacak, ne gibi icraatta bulunacaktır? 

     Zaten, ülkemizde ki, din ve Kur'an hurafeciliği böylesi iğrenç amellerdir. Kur'anı öpmek marifet değil, Kur'an'ın içeriiğine vakıf olmak önemlidir..

     Bin yıllık millet tarihimizde böylesi kandırıcıları çok gördük, bunlar öldükten sonra, arkasından bir fatiha bile okuyanları olmadı.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Ösdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın