KUR'AN'I;, ANLADIĞI DİLDEN OKUYAN

KUR'AN'I;, ANLADIĞI DİLDEN OKUYAN, ANLAYAN VE AHLÂK HALİNE GETİREN  BİR NESİL !.. 

     " Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, ( biliesin ki) Allah kendilerini sevdiği , onların da O'nu ( Allah'ı) sevdiği , müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü, ( ayrıca) Allah yolunda cihad eden ( fedakârlık yapan) ve kınayanın kınamasından korkmayan bir topluluk getirecektir.Bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine ( layık olana) verir. Allah ( imkânları ) geniş olandır, bilendir. "( Mâide sûresi, âyek 54)

     Merhum Hamdi Yazır hocanın ifadesiyle, işte o millet Müslüman Türk milletidir. İslam için cepheden cepheye koşan, hasma karşı durarak biinlerce şehid vermiş ve vermekte olan bir neslin ahfadıyız. 

     Ancak, bu aziz milletin Kur'an'ı anlamasında, yaşaamasında bir kısım nakısalar meydana getirilmiştir. Çünkü, bu milletin bağrından çıkmış olan gelenekçiler, atalarcılar Kur'anî günümüzde olduğu anlamada direnmişler, halende bu geleneğin yaşaması için tüm imkanlarını kullanmaktadırlar. Şu ayetlere edikkat edelim:

     " Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Elbette sen sen doğru yoldasın." ( Zuhruf sûresi, âyet 43ç ) 

     " Şüphesiz ki o ( Kur'an), senin ve kavmin için ( gerçeği) hatırlatan ( öğüt)tür, İlerde ondan sorgulanacaksınız." ( Zuhruf sûresi, âyet 44) 

     Bu ayett, bir müslümanın Kur'an'la ne kadar sıkı bir iletişimde omlması gerektiğinin göstergesidir. Çüünkü Kur'an bir müslüman iiçin onurdur ve mahşerde insanlar için buu kitaptan sorgulanacaklardır. 

     Hal böyle iken, ne demek bin yıldan bu yana Kur'an okuyupta onu anlamamak, içeriğine, emirlerinee dikkat çekmeden okumak?.. Kainatta hiç bir şey boşu boşuna indirilmiş değildir!.. Aziz Kur'an'da öyledir.

      Kur'an; okunsun, anlaşılsın, emirleri hayata yansısın diye vahyedilmiş bir muciz kitaptır. Durum böyle iken, böyle olması gerekirken, bin yıldan bu yana bu aziz milletin Kur'an'ı; sadece okuması, ona name yapması, ses tonlarını indirip bindirip yükseltmesi bu millete ne gibi fayda ve menfaat sağlamıştır!..

     Tabii ki, güzel beble okumak, dinleyenlere huşu, heyecan vermiştir. Ama, bu heyecan anlık ve geçici olmuştur. Kur'an okuyan karinin okumas bittikten sonra heyecanda bitmiş, anlama olmadığı iiçin anlık Kur'an'a odaklanmada sona ermiştir. 

     " De ki: " Rabbime isyan edersem eelbette büyük günün azabından korkarım." ( Zümer sûresi, âyet 14 ) 

      " De ki:  Gökleri ve yeri yoktan var eden , yedirdiği hâlde yedirilmeyen ( buna ihtiyacı olmayan Allah'tan başkaasını mı dost edinecekmişim!" De ki: " Bana müslüman olanların ilki ( öncüsü) olmam emredildi."  ve " Sakın müşriklerden olma!" dendi." ( En'âm sûresi, âyet  14) 

     " O'nun hiç bir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim ( öncüsüyüm)." En'âm sûresi, âyet 163) 

      İşte, millet olarak çekmiş olduğumuz sıkıntı burada yatmaktadır. Nameli nameli okumuş olduğumuz aziz Kur'an, bu millete bir şey sunmamış veya sundurulmamıştır. 

       Süleyman Çelebi merhumun şiirleri, Kur'an'dan önce okunduğu, az buçuk onu anlamış olduğumuz halde, asıl okunması, anlaşılması ve emirlerinin hayatka yansıması, tatbik edilmesi gereken Kur'an'dan bu millet mahrum bırakılmıştır. 

     Halende, bir kısım gelenekçi çevreler, atalarcı cihed, Kur'an'ın anlaşılmaması için tüm gayretlerini, hünerlerini göstermektedirler. Bunların tüm işleri, güçleri, maharetleri Kur'an'ı anlamamak, anlaşılmasını önlemek ve bu hususta gayret gösterenleri bin bir tezviratla suçlamaktır. 

     Netice olarak;

     Millet olarak var gücümüzle diyoruz ki!.. , Ey atalarcılar, gelenekçiler, artık Kur'an'ın anlaşılmasından ellerinizi çekiniz de, bu aziz millet çocukları,  Kur'an; okusun, anlasın ve emirlerini yaşamış olsun!.. 

     Sizlerde, varın bildiğiniz hünerlerinizi gösterin!.. Sahih olmayan, mevzu rivayetlerle ömrünüzü harcayın, mesainizi bu yöne çevirin, Müslümanları aldatmaya, hikaye vermeye çalışınız!.. 

     Millet olarak, bin yıldan bu yana, anlamadan okumuş olduğumuz aziz Kur'an'ı anlamaya, okumaya, içeriğine vakıf olmaya çalışıyoruz.. Neslimizde, yeni yetişen gençlikte bunu arzu etmektedir. 

     Varın, siz bildiğiniz yolda yürüyün, Kur'an'ı anlayarak okumak isteyenlerde, bu yolda ömürlerini tüketsinler, Kur'an'ın helal emirlerini, haram emirlerini bilmiş olsunlar!.. 

     Rabbimiz!.. Bu aziz millet evlatlarına yardım eylesin!.. Çıkmış olduğu bu kutlu yolda başarı nasibi müyesser eylesin!..Selam ve dua ile.. 

     Şerafettin Özdemir