M. Emin Karabacak

M. Emin Karabacak

Mail: m.emin.karabacak@hotmail.com

Kızlar Adalette Üvey Evlat mı?

KIZ ÇOCUKLARI “ADALETTE” ÜVEY EVLAT MI?

 “Biz dört kardeşiz ve ben evin tek kızıyım.  Her şey güzel güzel giderken ne zaman evlendik çocuk sahibi olmaya başladık, o zaman anne babamın abilerimi kayırdıklarına şahit olmaya başladım. 
Babamın durumu iyi, oturduğu evle birlikte üç tane daha evi var. Bu evlere de abilerimi oturttu. Hatta babam bu evlerden birini alırken, araba için biriktirdiğimiz parayı bizden borç istedi ve biz de hiç tereddüt etmeden verdik.
Bir iki yıl sonra biriktirmiş olduğumuz parayla araba almaya karar verdik. Fakat az bir paraya ihtiyacımız oldu. Yani anlayacağınız devede kulak misali bir para. Borç para alabileceğimiz kişinin ailem olduğu düşündük ve parayı istedik. Anne-babamın verdiği cevap ise ipe un sermeye benzedi.  Oysa babam, ondan sonra evin tüm eşyalarını değiştirdi. İşin garip tarafı, bana yok olan şeyler, abilerime gelince nedense oluyor. Ev araba alırken onlara gereken destek veriliyor; fakat bize gelince ipe un seriliyor.
Bayram ve tatillerde annemlere gidiyoruz. Biz vardığımız zaman bizim çocukları hoş geldin adına sadece ellerini öptürürlerken, abilerimin çocuklarına ellerini öptürmekten öte içten içe sarılıp öpmelerini izah edecek bir cümle bulamıyorum.
“Her insan ölümü tadacaktır.” (Ali İmran,185) ayeti doğrultusunda babam vefat etti, annem ise yaşıyor. Bir zamanların karakaşlı kara gözlü oğlanları, şimdi anneme bakmaktan imtina ediyorlar. Elleri ayakları tutarken en küçük bir adaleti bana çok gören anneme, şimdi ben bakıyorum. Adil ve dürüst davranmadığı için anneme içimden gele gele bakamıyorum. Allah biliyor, Allah korkusu olmasa onu da bakmayacağım; ama her şeyi Allah’a havale ediyorum.” diye anlatır adaletsizlikten canı yanmış bir anne.
Anne babaların çocuklarına karşı vazifelerinin başında adaletli davranmaları gelmektedir. Çünkü anne babaların çocuklar arasındaki adaletsizliği, çocuklar arasına kin tohumlarının atılmasına neden olmaktadır. Küçük yaşlardan itibaren çocuklardaki kardeş kıskançlığı ve söz dinlememin temelinde de olumsuz anne baba tutumları yatmaktadır.
    “Hep onu kayırıyorlar, onların biricik çocuğu, varsa yoksa o, sanki ben üvey evladım…” gibi ifadeler çocukların en sık kullandıkları cümlelerin başında gelmektedir. Çocuklar arasındaki sevgi tohumları yerine atılacak kıskançlık tohumları, kardeşler arasında olduğu kadar çocukların anne babalarıyla da sıkıntılar yaşamalarına neden olacaktır. Bunun sonucunda da çocuklar, anne babalarına karşı; “Hırçın, söz dinlemeyen, asi…” gibi olumsuz davranışlar sergilemesine neden olacaktır.
Ashabı kiramdan Numan bin Beşir anlatıyor: “Babam bana bir miktar mal hibe etmişti. Annem, "Bu hibeyi Resulüllah’a sormalısın." dedi. Bunun üzerine babam Resulüllah’a gitti ve durumu anlattı. Allah Resulü, "Başka çocukların var mı?" diye sordu. "Evet!.." demesi üzerine "Aynı şekilde hepsine de hibe ettin mi?" diye sorunca, babam "Hayır!.." dedi. Bu duruma karşılık Hazreti Peygamber (s.a.v); "Allah’tan korkun, çocuklarının sana karşı hürmet ve lütufta eşit davranmaları, seni memnun etmez mi? Öyleyse, çocuklarınız arasında adil olun." buyurdu. Bunun üzerine babam yaptığı hibeden vazgeçti.” (Müslim, Hibat,13/3)   
Kız-Erkek Ayırımı Yapmamalıdırlar
Bazı ailelerin kız çocuklarına üvey evlat muamelesi yaptıklarına şahit olmaktayız. Kız çocuklarını ikinci plana atıp erkek çocuklarını ön plana çıkaran aileler, kendilerine olduğu kadar kardeşler arasında da sevgi ve kardeşlik bağının ortadan kalkmasına neden olmaktadırlar. 
Çocuklara gösterilecek sevgide; kız-erkek ayırımı yapılmadan adaletli bir şekilde gösterilmelidir. Hz. Enes’in (r.a) naklettiği hadis-i şerifte: “Bir adam, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) yanında oturuyordu. Bir ara adamın yanına bir erkek çocuğu geldi. Adam çocuğu öpüp dizleri üzerine oturttu. Biraz sonra adamın yanına bir de kız çocuğu geldi. Adam onu da yanına oturttu. Peygamber Efendimiz adama, ‘Niçin ikisini bir tutmadın?’ diye adamı kınadı.” (Hayâtü’s Sahabe, c. 3/47)
Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Allah, öpücüğe varıncaya kadar her hususta, çocuklar arasında adaletli davranmanızı sever.” (el-Câmiu’s-Sağîr,2,297) buyurmuşlardır.
Amel Defterlerinin Kapanmamasını Sağlar
Anne babalar, öldükten sonra dua edecek hayırlı evlatlar bırakmak için adaletli olmak zorundadırlar. Çünkü sağlığında dürüst ve adaletli olamayan anne babanın çocukları da, dua konusunda onları hayırla yâd etmeyeceklerdir.
Biz iki kız bir erkek üç kardeşiz. Anne-babam abime ev aldı; fakat bize almıyor. Gerekçede ben oğlana almak zorundayım, size de eşinizin ailesi alsın diyor. Nerede adalet nerede çocuklar arsında eşitlik. Bunu yapanda namazında niyazında ve her zaman hacılığıyla gurur duyan öz babamdır. Benim de içimden ne anne-babama dua etmek ne de arkalarından hayır yapmak gelmemektedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v): "Bir insan ölünce şu üç şey hariç amel defteri kapanır: Sadaka-i cariye (faydası kesintisiz sadaka), faydalı ilim ve kişinin ardından kendisine dua edecek hayırlı evlat." (Ebu Davud, Vasaya,14) buyurmuşlardır.
Daha Fazla Bilgi için; Tabakları Ayırdık Çocuklara Dinlemez Oldu, Ensar Neşriyat, 3. Baskı, İst.2018.
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın