İslam'ın İlme Vermiş Olduğu Değer

" Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı " alak" dan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir." ( Alak sûresi, âyetler 1,2, 3, 4, 5 )

Bilindiği üzere; yüce İslam; okumaya, araştırmaya, ilme ve tahsil yapmaya büyük önem vermiştir. Onun içindir ki, zaten ilk nazil olan ayetlerde de bu husus vurgulanmış, Resulullah (sav) ve onun şahsında tüm Müslümanlara tahsil yapmayı emretmiş, onları kalemle yazmaya ve ilimde derinleşip, gelişip yetkinleşmeye teşvik etmiştir.

İlk vahyin " oku" emriyle başlamasının hikmeti:

" Hz. Aişe (ra) anlatıyor: Allah'ın elçisi (sav)'e vahiy uykuda, doğru rüya şeklinde başlamıştır. Gördüğü her rüya, sabah aydınlığı gibi apaçık çıkardı.

Sonra kalbine yalnızlık sevgisi atıldı. Azığını alıp Hira'daki mağaraya çekilir, orada birkaç gece yalnız başına ibadet eder, sonra Hadice'nin yanına gelir, bir o kadar zaman için yine azık alır ( mağaraya döner)di.

Nihayet bir gece mağarada iken kendisine hak ( vahy) geldi. Gerisini Hz. Peygamber (sav) şöyle anlatmıştır:

" Melek beni tuttu, takatım kesilinceye kadar sıktı. Sonra bırakıp ( oku) dedi. ' Ben okumak bilmem' dedim. İkinci kez beni tuttu , takatim kesilinceye kadar sıktı, bıraktı, yine 'Oku!' dedi. ' Ben okumak bilmem ' dedim. Yine beni tuttu, üçüncü kez sıktı, bıraktı ve: ' Yaratan Rabbinin adıyle oku! O insanı ' alak'tan yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O ki kalemle öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti' dedi" ( K. Kerim Tefsiri, C 6, say. 3082, S. Ateş)

Bütün ilimler, aziz Kur'an'ın içerisinde bulunan psikoloji, sosyoloji, matematik, tarih, fizik, biyoloji ve tüm ilimler, insanların tahsil yapması, öğrenmesi için önlerine serilmiş birer harikülade eserlerdir..

Bizler, Müslümanlar olarak, sadece anlamadan okumuş olduğumuz Kur'an'ı okumakla her şeyi bitirmiş olduğumuzu zannetmiyelim. O Kur'an ki, bütün kainata, iddia sahiplerine meydan okumaktadır.

" Alak", " Alaka", "sperma", "kan pıhtısı," ve benzeri bilgileri bizlere öğretmekte, ilmin, bilimin, tahsil etmenin önemli olduğuna vurgu yapmaktadır. Onun içindir ki,

İslam, tahsil, ilim öğrenme, tahsil yapma dinidir desek yanılmış olmayız!.. Onun içindir ki, tarih içerisinde, ilim adamları, alimler, tahsilli insanlar sürekli alkışlanmış, haklarında dua edilmiş, rahmetle, Fatihalarla anılmışlardır. Aziz peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır:

" Alimin abide üstünlüğü, benim sizin en aşağı derecede olanınıza üstünlüğüm gibidir. Şüphesiz ki Allah, melekleri, gök ve yer ehli, hatta yuvasındaki karınca ve balıklar bile insanlara hayrı öğretenlere dua ederler. ( Tirmizi, İlim, 19)

" Yalnız şu iki kimseye gıbta edilir: ( Birincisi) Allah'ın kendisine ihsan ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse; ( ikincisi ise) Allah'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimsedir." ( Bütün hadis kitapları)

Netice olarak;

Aziz Kur'an'ın derinliğine nüfuz ederek, kainatı yeniden, hem de tez zamanda yeniden keşfetmeliyiz.

Dünyanın yaratılışını, en evvelki halini, bulutların oluşumunu, yağmurun yağışını, şimşeklerin çakmasını, denizlerin, okyanusların varlığını, bitkiler alemini, insan anatomisini, antropolijisini iyiden iyiye bilmeliyiz.

Bu hususta kafa yormalıyız. Hem de, beyinlerin ve kafaların çatlatılması namına.. Doğumu, büyümeyi, yetişmeyi, yemeyi, içmeyi, zuhur eden hastalıkları bile bilmek zorundayız,

Evet, Kur'an'ı; bunlar için okumalıyız.. Ateşin bulunuşunu, göklerin gümbürtüsünü, çölleri, vahaları, ırmakları, dereleri, envai çeşit toprakları, insan soyunu, siyah renkleri, beyaz renkleri ve sonra da takvayı bilmeliyiz.

Sonra da, bilinçsizce, bilmeden cahilce " Challenger uzay mekiğini" biz düşürdük iddiasında bulunan biçareleri, zavallıları, aklı kıtları huzurumuzdan kovmalıyız.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir