İÇİMİZDEKİ İNGİLİZ HEGEMONYASI
Benim çocukluğumda her milli bayramlarda, özellikle 10 kasım geldiğinde öğretmen osmanlıyı, padişahları, o zamanki giyilen kıyafetleri, osmanlıca yazı yazmayı çağdışı olarak anlatır ve bunları yerden yere vururdu...
Sadece bir küfretmediği kalırdı...
Biz sanki Osmanlıyı düşmanmış gibi anlardık...
Hatta Yunanlı bile bize bu kadar kötü anlatılmazdı...
Milli olmayan İngiliz hegemonyası altındaki Milli Eğitimin politikası buydu...
İslami olan her şey; kiyafet, sistem, anlayış, ahlak, töre kötü; Avrupai olan kanun, sistem, kıyafet, düşünce iyiydi...
Kural buydu....
Yıllardır bize içi küfür dolu bu düşünce dayatıldı...
Neden böyle yapıldı, gaye neydi...?
Maksat milleti ,dininden, ahlakından, ilimden, fenden uzaklastırmaktı...
Bunu başardılar...
Etrafınıza bakın, Avrupa'da bile bu kadar rezillik, ahlaksızlık, fuhuş, merhametsizlik, acımasızlık, baskı, öteleme, dinden uzaklaşma, erkek erkeğe ilişki, karaborsacılık, rüşvet yok...
Bize örnek olarak sunulan Avrupa'yı ilimde fende değil ahlaksızlıkta geçtik...
Şu anda neredeyse zirve yaptık...
Şimdi de bu tahribatı düzeltmeye çalışıyoruz...
Ne kadar düzeltebiliriz...?
Balık baştan kokar...
Her dönem Milli Eğitimin başına ingiliz hegemonyasının fertlerinden birini bakan olarak atamaya devam ederseniz düzelmez...
Veya islami aile düzenini perişan etmek için içimize sokulan kadın hakları, derneği, vakfı, kuruluşları denen yerlere bakan atama hakkı verirseniz veya o zihniyetten birini bakan yaparsanız düzelmez...
Biraz da bu işler atadığınız valilerden geçer...
Siz millete tepeden bakan, Türk örf ve adetlerini hiç bilmeyen, doktorasını İngiltere'de yapmış diye, her akşam kafa çeken birini vali olarak atamaya devam ederseniz, yada bu şekilde bakan, müsteşar, müşavir, genel müdür, daire başkanı atamalarınıza devam ederseniz bu iş düzelmez...
İyiye gitmiyoruz....
Üzerimizde hala hakim durumda olan İngiliz hegemonyasından kurtulmamız lazım...
Bu hususta öncelik atamalara verilmeli...
Her şey milli olmalı...
Özümüze geri dönmeliyiz...
Sonra Milli Eğitimi düzeltmeliyiz...
Bu arada Diyanette çok önemli...
Diyanet özerk olmalı...
Diyanetin üzerinde hiç bir baskı olmamalı...
Başkanı il müftüleri seçmeli...
Başkan siyasi yandaş olmamalı...
Partilerin il ve ilçe başkanları atanmışlara baskı yapmamalı...
Eğitim kurumlarına ayrılan bütçeler çoğaltılmalı...
Turkiye'de gelişmiş ilmi laboratuvarın sadece bir ilde olduğunu duydum...
Böyle olursa tabi ilmen olduğumuz yer de sayarız...
Bu tür laboratuvarların her ilde açılması lazım...
Allah başımızdakilere akıl fikir ve şuur versin...
Allah millet ve memleket hayrına kim ne yapıyorsa ondan razı olsun...
Ali Aslan
Facebook Yorum
Yorum Yazın