A.Raif ÖZTÜRK

A.Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

HORTUMLAR, Yağmurlar, Seller 

Bazen koca bir şehri bile mahveden HORTUMLAR bilimsel olarak izah edilirken, rüzgâr ve fırtınadaki gibi, yüzeysel ve geçiştirici terimlerle tarif edilmeye çalışılmaktadır. 

Hotum hakkındaki teori ve varsayımları, aradan geçen 10-15 sene sonraki yeni buluşlar, o teorileri hep çürüte gelmektedir. Yani, hortumun sırrı hâlâ net olarak çözülebilmiş değildir.

Bu konuları araştıran bilim adamları tarafından, 12 adet Elektrikli, güçlü Fan veya Vantilatör kullanılarak, BASİT bir hortum oluşturmaya çalışılmış. Alevin dönüş hızı 1 Km/h. değil, birkaç metreye bile çıkarılamamış. Oysa TIRLARI bile havaya kaldırıp yere çarpan, 1500 metre çapındaki gerçek hortumların dönüş hızı 500-700 Km/h,dikey kalkış hızı 350 Km/h’ı bulmaktadır.

Çok önceleri hortumların; rüzgâr ve fırtınanın herhangi bir dağa çarparak yön değiştirmesiyle başladığı iddia edilirdi. Dağ olmayan çöllerde, hatta açık denizlerde ve okyanuslarda bile hortumlar çokça görülünce, bu iddiaların çürümesi de kısa sürdü. 

Şimdiki hortum tanımlamaları şöyle:“Hortum, kümülus bulutları ile bağlantılı olarak silindir şeklinde dönerek gezen bir rüzgâr türüdür.” (..Fakat hangi enerji gücüyle? Bu meçhul…) 

Bir başka tanımlama: Hortum, bulutlardan yere kadar uzanır ve büyük yıkıcı güce sahip olan bir doğa felâketidir. Hava olaylarının oluşumları, ne kadar karışık gözükse de, aslında hepsinin oluşumu birbirleri ile benzer şekildedir. Hortum gibi ekstrem hava olayının oluşmasındaki tek fark; yukarı seviyelere taşınan suyun (konveksiyon-alışılagelmiş) çok daha fazla olması ve sürekli hızlı bir şekilde yükselmesidir. 

Bu esnada hava çok kararsızdır (!!!, yani kafası karışık) ve bu kararsızlığın tepkimesi (!) olarak bulutun altında spiral bir şekil oluşur. Yer seviyesinden hızlıca yükselen hava, basıncı ve sıcaklığı düşürür. Bu esnada rüzgâr şiddetini arttırır ve su buharı yoğunlaşmaya başlar. Yoğunlaşan su buharı, bulutun altında belirmeye başlayan spiral şeklin daha belirgin, havanın ise daha kararsız (!) hale gelmesine neden olarak hortumun gücünün artmasına neden olur. (ne kadar da basit ve zorlama ifadeler, değil mi?) 

BİR BAŞKA TEORİ: “Hortum, gökyüzünün derinliklerinde meydana gelir ve yeryüzüne doğru spiral şeklinde iner.” (Bu görüş, yukarıdaki teorilerin tamamını çürütüyor.) 

Amerika’nın Oklahoma Eyaletinde F5 derecesinde olan bu hortumun çapı bu eyalette tam tamına 1,5 kilometreyi, dönüş hızı 500-700 km’yi, dikey hızı saatte 350 km’yi bulduğu hesaplanmış. Bu rakam, bir hortum için devasa bir rakamdır…

Oysa hortumların, yorumlandığı gibi rüzgâr veya fırtına sonrası değil, saniyeler içinde ansızın oluştukları bilindiği için, bu tanımlamalar da akıl, mantık ve fizik kurallarına tamamen ters düştüğü gibi, sebep değil olay anlatılıyor...

DİKKAT: Bu teorik tariflere göre bütün hortumlar, hep dikey olması gerekirdi. 

  • Peki, yatay yani yere paralel yüzlerce hortumlar, nasıl tesadüfen olabilir?

Hele hele; aynı anda ve aynı yerde, 2-3 hortum hangi mantıkla izah edilebilir? 

Yukarıdaki tarifler, herhangi bir kazanın tarifi gibi, olayın görülebilen kısmı anlatılıyor, fakat her nedense, bu hârika olayın gerçek FÂİLİ örtülmeye çalışılıyor. 

“Teknik olarak bu kadar belirlenebiliyor. Bundan sonrası henüz tam çözülememiştir. Veya LÂ YE’LEMEL GAYBE İLLELLÂH (yani, gaybı (bilemediklerimizi) ancak Allah bilir)”diyemiyorlar. 

Çünkü ‘gerçek FÂİL açıklanırsa, bir takım mükellefiyetler de kabul edilmiş olunacak. ‘Keyifleri kaçacak ve İlâhî denetime inanmaları halinde, kurdukları sömürü düzenleri bozulacak’ diye mi İlâhi Kudreti kamufle etmeye çalışıyorlar acaba?..

Mülk Sûresi, 16. Âyette bildirilen;Gökte olanın, (yani, kâinâtın tedbir ve idâresine vekil kılınan meleklerin) sizi yere batırmasından emin mi oldunuz? Bir de bakarsınız ki o yer sarsılıyordur! (veya Savruluyordur.) 

İşte, bu ‘icra makamı gerçeğinden’ körpe dimağlara niçin hiç bahsedilmemektedir?..

  • Şimdi LÜTFEN çok daha DİKKAT ediniz!..

500-700 Km. hızla yatay dönen ve 350 Km. dikey hızla çatıları, otomobilleri, hatta tırları bile yukarı çeken ve çok kısa bir zamanda oluşan devâsâ hortumlar, acaba nasıl TESADÜFEN olabilir? Aynı şekilde YAĞMURLARIN da, SELLERİN de okullarımızdaki anlatımları, aynı minvaldedir. 

Bu tür ve benzeri olayları; hâlen ıspatlanamamış TEORİ olarak sunulması, “BİLİMSELLİK” adı altında, Gerçek FÂİL Olan ALLAH’I kamufle edici bir dille okutulması, ne zamana kadar devam edecek? 

Böylesine fırtınalarla, hortumlarala, sellerle vs musibetlerle cezalandırılıncaya kadar mı?..

Böyle ikâz edilmeden önce, aklımızı başımıza alalım. Bu gerçekleri; ‘araştırma yapma fırsatı olmayan’ mâsum halkımıza da anlatmaya çalışalım.

İnsan olmanın görevi, her olayda; MUTLAK FÂİL olan Allah’ın (cc) Esmâ’ül Hüsnâ’sının tecellileri müşahede edilmektedir. Ancak bunları, tarafsız araştırmalar yapan feraset sahipleri ve Kâinat kitabını da okumayı öğrenenler müşâhede edebilirler. Vesselâm…

VECÎZE: Allah’ın hesâbına kâinata bakan feraset sahibi adam her ne müşahede ederse, işte o İLİMDİR. Eğer gaflet ile esbâb (sebepler) hesabına bakarsa, o ilim zannettiği şey de CEHİL (cehâlet)olur… (Şemme/Mesnevî-i Nûriye.)

Facebook Yorum

Yorum Yazın