Yücel ERDOĞAN

Yücel ERDOĞAN

Mail: dinihaberler@hotmail.com

Heryerde İmamlar Var.

Heryerde İmamlar Var.

Çocuk doğar, isim konacaktır, hocayı çağırın derler, İmam ezan okur kulağına ismini koyar.
Çocuk yürümeye başlar, okul çağı gelmesede yaz döneminde çocuklar İmama emanettir.
Çocuk yetişir evlenecektir, kız istemeye gidilir, Allah’ın emrini imam koyar.
Evlilik vuku bulacaktır, gençler nikâhlanması lazımdır, imam yine lazımdır. Nikah Masasında.
İnsanoğlu vakit gelir hastalanır, sekarete girer, imam lazımdır. başında Kur'an okusun.....
Ölümlü insan vade dolar ölür selâsı okunacaktır İmam lazımdır, defin yapılacaktır İmam lazımdır.
Ve dahası...
Aslında saymakla bitiremeyiz bir Cami görevlisinin ihtiyaç olduğu zaman dilimlerini…
Ama İmamlar nedense toplumun bir kısmı tarafından yinede sevilmez. 
Her zaman 2. Sınıftır onlar için din görevlisi.

Ama İmam bilir "Ben Peygamber mesleği yapıyorum" der ve hiç bir şeye aldırmadan hizmete devam eder....

Bir din gönüllüsü; Görev mahalli olan Camide İmamıdır, 
Mahallede İmamdır, 
İlçede İmamdır, 
Şehirde İmamdır…

Örnek şahsiyettir o... 
Çünkü o peygamber mesleğini yapar. 
Muhammedül emin olmak zorundadır, 
Ömrü boyunca hizmet etmek zorundadır... 
İmamın emekliiği yoktur....

Tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde mart ayından bu yana Koronavirüsle mücadele ediyor. 
Devlet her alanda önemli tedbirler aldı. Bu salgında bir an önce kurtulabilmek için.
Devlet kurumlarından çalışanların bir kısmı (kronik hastalıkları olanlar) idari izinli sayıldı,
Kurumlarda çalışanlar dinamik memurlarımız 2-3 günde bir veya birer hafta ara ile çalıştılar. Personel sayısına göre işler aksamayacak şekilde düzenleme yapıldı. Nöbetleşe işe gidildi yeri geldiğinde.
Berberler, lokantalar, avm’ler kapandı.
Camilerde de cemaatle namaza ara verildi. Cuma namazlarında camiler kapatıldı, Bazı şehirlerde tedbir gereği tüm vakitler cemaate kapatıldı.

Hal böyle olunca Memur kesiminden üç günde bir, haftada bir işe gidenler, haftada bir çalışan öğretmenler hiç göze batmadı. Sahaya inmediler kimsenin haberi de olmadı…

Diyanet’e gelince!
İmamlar toplumun lideriydiler. Camiler kapanınca gözden kayboldular. Kimse varlıklarını veya yokluklarını hissetmedi.
Bu sefer densizler Diyanet yatıyor yaygarasına başladılar.

Ama bilmedikleri bir şey vardı veya bilmek istemedikleri. Diyanet çalışanları daha ilk günden sahaya indiler. Memurların bir çoğu korkudan evden çıkamadıkları zamanlarda onlar kaymakamlıklarda oluşturulan “Vefa Sosyal Destek İletişim Merkezlerinde” görev aldılar ve 24 saat hizmet ettiler. 
Vatandaş ihtiyacı için 112 acil’e telefon açtığında telefon kaldıran kaymakamlık memuru değildi, mahallesindeki caminin İMAM’ıydı.
İhtiyacını belirtenlere hizmeti evlerine kadar götüren Mahallenin İMAM’ıydı.
65 yaş üstünde olup evinden çıkamayanların maaşlarını köy köy, mahalle mahalle dolaşarak evlerine kadar götüren aslında mahallenin İMAM’ıydı.
Şehirler arası yolculuk yapmak isteyenler “Kaymakamlıklar Seyahat Belgesi Tanzim Birimlerine” müracaat ettiler. Orada oturan memur kaymakamlık memuru değildi aslında mahallenin İMAM’ıydı. 
Bu uğurda hizmette geri kalmayıp çalışan arkadaşlarımızdan hizmet esnasında Koronavirüse yakalanıp çok zor günler yaşayan hatta vefat eden arkadaşlarımızda oldu. (Rabbim mekânlarını, makamlarını cennet eylesin)
Bütün bunlara rağmen bir kesim Diyanet yatıyor, İmamlar yatıyor yaygarasına devam ediyor, Diyanet’i Din Görevlilerini yıpratmak için.

Diyanet Müftülükler son hızla çalışmaya devam ediyor. 
İşte bir örnek İzmir Buca İlçe Müftülüğü…
Kaymakamlık “Vefa Sosyal Destek İletişim Merkezi” ve “Kaymakamlıklar Seyahat Belgesi Tanzim Birimlerinde” görev yapan Müftülük personeli şimdilerde kapı kapı dolaşıp yardım kolisi dağıtıyor.

Buca Müftülüğü bu Ramazan 4 bin koli gıda kolisi hazırladı.
Buca'lı hemşehrilerimizden ihtiyaçlı olduğu tespit edilen ailelere dağıtmak için. İşin güzel tarafı yardım kolileri rastgele dağıtılmadı. 
Her Cami İmam Hatibi ve Müezzin kayyım arkadaşımız kendi mahallesindeki ihtiyaç sahibi aileleri tespit etti ve bu ailelere görevlilerimiz kendi imkanlarıyla Ramazan Yardım Kolilerini imza karşılığı teslim ettiler.

  • İmamlar Hayırda yarışıyor...
  • Çorbada bizimde tuzumuz olsun dediler... Dağıtımı kendi elleriyle, kendi imkânlarıyla dağıttılar...
  • Reklam yok. Olsa da kime ne fayda.

Başka illerde yaşanan bir hadisedende söz etmeden geçemeyeceğim.Vefa destek birimlerinde risk alıp çalışan İmamlar ama teşekkürü öğretmenler almışlar...

-Birileri Diyanet yatıyor dese de, İmamlar samanın altından suyun yürüdüğü gibi Cami dışındaki hizmetlerine devam ediyorlar.

İnsan eşrefi Mahlukat. 
Yaratılmışların en şereflisi…
Şu görülen kâinat o bir insan için yaratıldı…

Ezanla başlayan hayatlar, Sala ele biter…
Her iki evrede de İnsanın yanında mahallenin İMAM’ı vardır aslında…

Kalın sağlıcakla…
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın